4 Bakandan Musul açıklaması
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Irak ve Türkiye’nin dost ve kardeş ülke olduğunu belirterek, “Zor günlerinde bütün dost ve kardeş ülkenin yanında olduğumuz gibi Iraklı kardeşlerimizin yanındayız. Bugünkü toplantımızda aldığımız en önemli kararlardan biri Irak’la olan işbirliğimizin kesintisiz devam edeceğidir” dedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Dışişleri Bakanlığı’ndaki “Musul Zirvesi”nin ardından kameraların karşısına geçti. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Bu toplantıda temelde önümüzdeki dönemde olabilecek gelişmeleri masaya yatırdık. Öncelikle şunu ifade etmek isterim, Türkiye Cumhuriyeti Devleti açısından Irak dost ve kardeş ülkedir. Zor günlerinde bütün dost ve kardeş ülkenin yanında olduğumuz gibi Iraklı kardeşlerimizin yanındayız” dedi.
Irak’ın refahı, istikrarı, barışının Türkiye’nin istikrarı ve barışı gibi olduğunu dile getiren Davutoğlu, “O bakımdan Irak’ın bütün vilayetlerinde etnik ve mezhep ayrımı gözetmeksizin her bir Iraklı ile gönül bağımız var, ortak kader bilinci ve inancımız var. Bu zor günlerinde Irak’ın yanında olduğumuzu tekrar etmek isterim. Irak’ı hiçbir zaman yalnız bırakmadık, bundan sonra da yalnız bırakmayacağız” şeklinde konuştu.
Irak’ın karşı karşıya kaldığı riskin Türkiye’nin riski olarak değerlendirildiğini ifade eden Davutoğlu, “Onların barışı ve refahı da Türkiye’nin başarısı, Türkiye’nin barışı ve refahı olarak değerlendirilir. Bir kez daha vurgulamak istiyorum. Bütün Iraklılara önümüzdeki dönemde barış ve huzur temenni ediyoruz” dedi.
Irak’taki karışıklık dolayısıyla kaos ortamı olduğu kanaati yayılmaya çalışıldığını belirten Davutoğlu, “Türkiye’nin diğer komşularından farklı olarak Irak’ın her köşesinde çalışan vatandaşlarımız, yürüyen projelerimiz ve üzerinde mutabık kaldığımız işbirliği alanı var. Bugünkü toplantımızda aldığımız en önemli kararlardan biri Irakla olan işbirliğimizin kesintisiz devam edeceğidir” ifadelerini kullandı.
Toplantıda iki ana hususun ele alındığını vurgulayan Davutoğlu, “Birincisi tespit. Irak’ta bölgeleri tek tek ele alarak MİT Müsteşarımızın da katıldığı bir çalışmada güvenlik testlerini gözden geçirdik. Bugün yaptığımız bakanlık açıklamasında da riskli bölgeler tanımlanmaktadır. Riskli bölgelerin dışında kalan alanlarda şu anda vatandaşlarımız için güvenlik riski olmayan alanlarda yürüyen iş birlik çalışmalarımızın hiçbir şekilde akamete uğramaması, Irak’a duyduğumuz güven ve Irak’ın bize duyduğu güven açısından önemlidir. O bakımdan bu kriz döneminde krizi münhasır olduğu ve nerelere yayılabileceği konusunda bir tespit yaptık. Tek tek vilayetleri ele aldık. Kriz bölgesi dışında kalan alanlarda Irak’la yürüttüğümüz işbirliği çalışmalarının sürmesine verdiğimiz önemi bir kez daha vurgulamak isterim. Ama bununla birlikte kriz bölgesinde olan gelişmeleri de saat ve saat takip etmek ve oradaki vatandaşlarımızın durumunu her an gözetmek sorumluluğumuz var” dedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, diğer bakanlıkların temsilciliklerinin de olduğu 24 saat çalışan bir kriz masası oluşturulduğunu belirterek, her gün saat 13.00 ve 18.00’de olmak üzere günde iki kere bilgilendirme yapılacağını ifade etti
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Dışişleri Bakanlığı’ndaki “Musul Zirvesi”nin ardından kameraların karşısına geçti. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, “24 saat çalışan bir kriz masası oluşturuyoruz. Zaten vardı şimdi kapsamını genişletiyoruz. Diğer bakanlıklarımızdan da temsilciliklerinin olduğu bir kriz masası oluşturuyoruz. Bu kriz merkezi hem sorulara cevap verecek hem de bir şekilde günlük resimler çekecek tabiri caizse. Libya’da 25 bin vatandaşımızı 10 gün içinde tahliye etmiş bir devletten, hükümetten bahsediyoruz. Libya’nın aksine Irak’tan böyle bir tahliye hedeflemiyoruz. Irak’taki mevcudiyetimiz çok daha hareketli ve ulaştırma ağırlıklı bir mevcudiyettir. Dolayısıyla binlerce TIR’ın günlük seyri sefer halinde olduğu, son derece hareketli dinamik bir konjektürden bahsediyoruz. Dolayısıyla birkaç gündür bizzat takip ettiğimiz gerekçelere baktığımızda bir gün bir vilayette olan TIR, ertesi gün başka bir vilayette olabiliyor ve sürekli hareket halinde. Gümrük ve Ticaret Bakanlığımız ve Ulaştırma Bakanlığımız koordinasyonunda bütün bilgi ağları birleştirilerek her giren araba plakası da dahil olmak üzere tespit edilecek ve nerede olduklarıyla ilgili sürekli takip çalışması yürüteceğiz” dedi.
“GÜNDE İKİ DEFA BİLGİLENDİRME YAPILACAK”
Bütün şirket bilgilerinin kriz masasında toplanacağını belirten Davutoğlu, “O şirketlerde çalışan işçilerin irtibat numaraları tespit edilecek. Irak’ta küçük veya büyük bütün şirketlerimizin her birinin bir temas noktası vermesini isteyeceğiz. Her gün saat 13 ve 18’de iki kere kriz masası koordinatörümüz Sayın Naci Koru tarafından bilgilendirme yapılacak. Olağanüstü bir durum olduğunda arada da bilgilendirme yapılacak. Bunun dışında herhangi bir şekilde diğer kaynaklardan gelecek bilgilere itibar edilmemesini rica ediyoruz. Kriz masasınca doğrulanmamış hiçbir bilgiye itibar edilmemesini istiyoruz” şeklinde konuştu.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Dışişleri Bakanlığı’ndaki “Musul Zirvesi”nin ardından basın açıklaması yapmak üzere kameralar karşısına geçti.
Kriz masasınca teyit edilmemiş hiçbir bilgiye itibar edilmemesi gerektiğini söyleyen Bakan Davutoğlu, “Milletler zor dönemde gösterdikleri tepkilerle büyüklüklerini ortaya koyarlar. Kolay süreçlerde iddialı bir tavır sergilemekte kolaydır. Büyük milletler zor günlerde sınavlarla karşılaştıklarında gösterdikleri ulusal birlik bilinciyle, gösterdikleri refleks ile büyüklük kazanırlar. Biz geçmişte bu tür sınavlardan çok geçtik. Milletimiz değişik dönemlerden geçti. Hükümetimiz de son 5 yıl içinde birçok benzer krizi yönetmek durumunda kaldı. Biraz önce sadece Libya tahliye krizini zikrettim. Ama Lübnan’dan pilotlarımızın çıkmasından onlarca örneğimiz var. Bütün bunlarda çok ciddi bir tecrübe birikimine sahip siyasi bir ekip olarak biz Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ve Sayın Başbakanımızın da talimatları ile bu krizi de inşallah başarıyla atlatacağımızdan eminim. Şu andaki bütün gayretlerimiz öncelikle Başkonsolosluk mensuplarımız ve şoförlerimiz, orada bulunan vatandaşlarımızın ülkemize biran önce getirilmesidir. Bunun ötesinde de ikinci aşamada biz Irak gibi dost bir ülkenin istikrarı ve refahı için ne yapmak gerekirse yaparız. Bu anlamda da ekonomik, enerji, ulaştırma, önemli sektörlerde Irak’ta yürüttüğümüz iş birliği konularında da herhangi bir aksamaya mahal verilmeyecektir” diye konuştu.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ise, söylenmesi gereken her şeyin Bakan Davutoğlu tarafından söylendiğine dikkat çekerek şunları dedi:
“Bir tek canın karşılığı hiçbir zaman paraya çevrilmez. Orada risk altındaki öncelikle şoförlerimizin ve konsolosluk çalışanlarımızın çok büyük bir hassasiyetle hiçbir risk altına girmeksizin, hiçbir şekilde zarar riski olmaksızın oradan biran önce alınması. Sorulan yoğun sorulardan bir tanesi Kuzey Irak, bizim Almanya’dan sonraki ikinci en büyük ihracat pazarımız. Geçtiğimiz sene 11 milyar 49 milyon dolarlık bir ihracat yaptık. Bu ihracatımızın yüzde 93,1’ini Habur kapısından yaptık. Bugün itibariyle Türkiye ihracatını ilk ay itibariyle yüzde 14 arttırdı. 12 Haziran itibariyle Türkiye, Kuzey Irak’a yaptığı ihracatını 5,416 milyon dolara ulaştırdı. Bu yüzde 11 ortalama ile gerçekleştirilen bir ihracat. Kuzey Irak’ta oraya olan ihracatımız, oradaki ihracat yapan firmalarımızın menfaatleri, orada iş yapan firmalarımızın şu anda risk altında hiçbir ticari faaliyeti yoktur. Musul’da iş yapan 4 firmamız var. Bunların da orada ne çalışanlarının ne de kendilerinin mal varlıklarıyla ilgili herhangi bir tehlike şuanda mevcut değildir. Ülkemizin Kuzey Irak’la olan ticari ilişkileri devam ediyor. Hedef olarak birinci ihracat pazarımız potansiyelini bünyesinde barındırıyor.”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, enerji sektöründe iki büyük komşudan bir tanesinin Irak olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
“Irak, bizim için dost, kardeş ve vazgeçilmez bir komşudur. Oranın siyasi bütünlüğü içerisindeki geliştireceğimiz bütün enerji projeleri devam edecektir. Bizim 25-26 milyon dolarlık 4 ayrı bölgede bu projeler devam etmektedir. Bizim şu ana kadar 1 milyar dolar civarında aktardığımız ve yatırıma dönüştürdüğümüz rakam var. Kuzey Irak’la yapılan sözleşmeler de devam etmektedir. Su vazgeçilmez bir insani kaynaktır. Musul’a gönderilen bir elektrikte vardır. Bu da sözleşmeler kapsamında devam edecektir. Petrol ticareti devam ediyor.”
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Her yöntemi kullanarak bu konuda en kısa sürede netice almaya çalışıyoruz. Bu, o kadar uzun sürmeyecek bir süreçtir inşallah. Bu konularda çok büyük tecrübe kazanmış birimlerimiz, timlerimiz var. Vatandaşlarımızın her birinin nerede bulundukları veya sağlıklarıyla ilgili kesinleşmiş bilgilerimiz var” dedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Dışişleri Bakanlığı’ndaki “Musul Zirvesi”nin ardından kameraların karşısına geçti. Bakanlar, gazetecilerin konuya ilişkin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, “80 kişinin gruplar halinde tahliye edileceğiyle ilgili söylentiler var. Bu doğru mudur?” şeklindeki sorusu üzerine Bakan Davutoğlu, “Bu süreçlerde birçok haber yayılır. Kamuoyunda bir haber enflasyonu olur. Şimdiye kadar yüzlerce vatandaşımız zor durumlardan çıkardık. Buna benzer haberler dün de yayıldı. Bütün oradaki vatandaşlarımızın sağ salim gelmesi için çalışma yapılıyor. Sürecin selameti açısından bu bilgilerin mahrem kalması doğru olacaktır” dedi.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, bir gazetecinin “Bağdat ek seferler konulacak mı?” şeklindeki sorusuna, “Ulaştırma Bakanlığımız ve Türk Hava Yolları Bağdat Büyükelçiliğimizle sürekli temas halindedir. Şu ana kadar dar gövdeli uçak yerine iki kez geniş gövdeli uçak gönderilmiştir. Onun dışında bir şirketimiz 160 civarında elemanı için ilave bir sefer istemiştir, charter seferi. Bu da sağlanacaktır. Bunun dışında yapılmış bir talep söz konusu değildir” yanıtını verdi.
“VATANDAŞLARIMIZIN HER BİRİNİN NEREDE BULUNDUKLARI VE SAĞLIKLARIYLA İLGİLİ KESİNLEŞMİŞ BİLGİLERİMİZ VARDIR”
Bir gazetecinin “Zaman öngörünüz var mı? Sürenin uzaması neden kaynaklanıyor? Karşı tarafın talepleri var mı? Başka gruplar üzerinden görüşme sürdürülüyor mu? Riskli bölgelerde kaç Türk vatandaşı var? Tahliye gerekli olursa nasıl yapılacak?” şeklindeki sorusu üzerine Davutoğlu, şunları kaydetti:
“Her yöntemi kullanarak bu konuda en kısa sürede netice almaya çalışıyoruz. Bu, o kadar uzun sürmeyecek bir süreçtir inşallah. Bu konularda çok büyük tecrübe kazanmış birimlerimiz, timlerimiz var. Vatandaşlarımızın her birinin nerede bulundukları veya sağlıklarıyla ilgili kesinleşmiş bilgilerimiz vardır. Bu anlamda bir zaman veremeyiz ama çalışmanın sürdüğünü söyleyebilirim.”
Bir gazetecinin “Başbakan Erdoğan, Rize’de yaptığı konuşmada bugün başkonsolos ile görüştüğünü söyledi. Baskından sonra mı görüşüldü?” sorusuna Davutoğlu, “Bu konu az önceki söylediğim gibi mahremiyet içinde kalsın. Sayın Başbakanın ayrı bir başkonsolosumuz ile görüşmesi de olmuştur. Bu konular mahremiyet içinde kalsın” yanıtını verdi.
Bir gazetecinin “Tahliyeler için merkezi yönetimden izin alınacak mı? TIR şoförlerinin ismi hala belli değil mi? Giren TIR’ları takip edeceğinizi söylediniz. Nasıl olacak bu?” şeklindeki sorusuna ise Davutoğlu, “Bizim için birinci öncelik vatandaşlarımızın salimen yurda getirilmesi. Alternatif herhangi bir konuyu gündeme getirmek doğru değil. Bazen kriz masasına başka yerlerden de bizim için riskli olduğunu düşünmediğimiz yerlerden de tır şoförleriyle ilgili bilgiler akıyor. Dolayısıyla o bilgiler teyit etmemiz gerekiyor. Zaten bugün Ulaştırma bakanlığımızla yaptığımız toplantının ana amacı bu” yanıtını verdi.
Soruyla ilgili konuşan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, “Veri tabanımızda bir TIR’ın, kamyonun ülkemizden hangi gün, hangi saatte çıktığı, hangi plakaya sahip olduğu ve hangi firmada çalıştığı var. Ancak takdir edersiniz ki şoförlerin kim olduğu, telefon numarası gibi bu tür bilgiler hazır olarak elimizde yok. Bunları bulacağız ve ulaşacağız arkadaşlarımıza. Bununla ilgili çalışmalarımız sürüyor. Bunu tamamıyla güncel tutacağız” şeklinde konuştu.
Bir gazetecinin de Obama’nın son açıklamasını hatırlatması üzerine Davutoğlu, “Musul’da şartlar olağanüstü bir nitelik taşımaya başladığı ilk andan itibaren teyakkuza geçen ilk ülke belki de Türkiye oldu. Sayın Kerry ile de farklı telefon görüşmelerimiz sürdü. İran Dışişleri Bakanı ile de görüştük. Irak Dışişleri Bakanı ile de neredeyse her gün temas halindeyiz. Yakın bir istişare halindeyiz. Türkiye, Irak ve Suriye satında en uzun sınıra sahip ülkedir. Buradaki her bir güvenlik riski Türkiye’yi doğrudan ilgilendirmektedir. ABD’nin bu güvenlik riskinin giderilmesi konusunda yapabileceği katkı herkes tarafından malumdur. İstişarelerimizi bütün taraflarla yürütüyoruz. Sayın Başbakanımızın sayın Biden ile bir görüşmesi oldu. Sayın Biden Irak dosyasını bizzat takip ettiğini vurgulamak isterim” ifadelerini kullandı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, “Bağdat ile Türkiye’nin yaptığı anlaşmalar ve özel hukuk hükümlerine tabi olarak ister kamu şirketleri ister özel şirketlerin yaptığı Kuzey Irak’taki sözleşmeler son derece önemli. Ama IŞİD’in bu son 3-4 günlük hareketinin bu tür gerekçelerle açıklanması tartışılır. O yüzden bunu direk bu gerekçeyle bağlantı kurmak, direk bu hareketin gerekçesi olarak bunları ortaya koymak doğru bir yaklaşım değil. Onları inşallah önümüzdeki günlerde kamuoyu ile detaylı bir şekilde paylaşacağız” dedi.