6 yıl önce çatışmada ölen PKK'lıya ikinci tören

ŞIRNAK'taki Küpeli Dağı'nda 2007 yılında çıkan  çatışmada öldürülen ve cenazesi geçen hafta ailesine teslim edilerek İstanbul Adli Tıp Kurumu'na götürülen PKK'lı Vesile Nas'ın cenazesi, ailesine teslim edildikten sonra bugün İdil İlçesi'ne bağlı Dirsekli Köyü'nde toprağa verildi.

İstanbul Adli Tıp Kurumu'nda yapılan DNA testinden sonra ailesine teslim edilen 'Ülkem İdil' kod adlı Vesile Nas'ın cenazesi Şırnak'ın İdil İlçesi'ne getirildi. İlçedeki esnaf cenaze için kepenklerini kapattı. Cenazeyi BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan ve yaklaşık 2 bin kişi karşıladı. PKK'lının cenazesi burada araç konvoyu ile ilçe merkezinden 2 kilometre uzaklıkta bulunan Dirsekli Köyü mezarlığına götürülerek toprağa verildi. BDP Milletvekili Nursel Aydoğan, 'Kürdistan şehitleri' önünde saygıyla eğildiğini belirterek, şöyle dedi:

"Şehitlerimizin umut ve hayallerini gerçekleştireceğiz. Hepiniz, şahsım adına onlara söz veriyorum,yerinizde rahat uyuyun diyorum. Mücadelede artık final aşamasındayız. Kürt halkı 30 yıl boyunca büyük bedelller ödeyerek Kürt sorununun çözümü için  'Sayın Öcalan'ı muhatap alacakasınız' dedi. 'Sayın Öcalan ile masaya oturacaksınız' dedi. İşte 30 yıllık mücadele sonunda şimdi devlet 'Yapmam' dediğini yaptı. Muhatap almam dediğini muhatap aldı. Şimdi İmralı'da Sayın Öcalan ile Kürt sorununun çözümü için demoratik siyasi çözüm için masaya oturdu."

BDP Diyarbakır Milletvekili Aydoğan, içinde bulundukları sürecin hehlikeler ve risklerle dolu  bir süreç olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

"Bu süreçten sonuç almak için, bu süreçten başarılı çıkmak için, halen herbirimizin Kürt halkının büyük mücadele yürütmesine ihtiyaç var, gereklilik var. Bizde biliyoruzki bu devlet ve sistem Kürtlere hiçbir zaman mücadele etmeksizin bir hak vermediği gibi, demokratik çözüm sürecinde, barış sürecinde de her birimiz barış sürecinin bir militanı olmazsak, bir barış savaşçısı olmazsak bu süreçten sonuç alamayız. Sonuç alamazsak gencecik evlatlarımızın şahadetlerinin yine bu topraklara gelmesi demektir. Biz artık şehitlerin mezarında konuşmak istemiyoruz. Bunun da yolu bizim mücadelemizden geçiyor. Sayın Öcalan'ın da bizden istediği odur."