İşte o yazı..

Diyarbakır’da Adnan Oktar provokasyonu!

Çözüm sürecinde ikinci aşamaya girilmesi sonrasında gerek PKK içerisinde gerekse de devlet kurumları bünyesinde halen varlığını sürdüren Türk- Kürt Ergenekon’u ile dış güçler Gezi denemesinden umduğunu bulamayarak bölgeye yöneldi.

Şırnak’ın Cizre ilçesinde ‘Yurtsever Demokratik Gençlik Hareketi’nin, ‘PKK Asayiş’ adı altında örgütlenerek “diploma töreni” düzenlendiği ve yol kesip kimlik kontrolü yaptıkları belirlendi. Görüntülerin gündeme yansımasının ardından bölgede bulunan bazı isimlerle görüştüm.

Edindiğim bilgilere göre halk çok tedirgin ve olayın bir provokasyon olduğunu düşünüyor. Çözüm sürecini baltalamaya yönelik olduğu belirtilen bu girişim ile ilgili olarak bölge siyasetçileri ise pek konuşmak istemiyor.

Sözde asayiş birimine yönelik düzenlenen operasyonda gözaltılar var ve ne yazık ki göstericilerin attığı patlayıcı nedeni ile bir komiser yardımcısı yaralandı.

PKK, bu yönde talimatları olmadığını söylerken süreci kesintiye uğratmak isteyen bir girişimden ziyade böyle bir şeyi gençlerin inisiyatif kullanarak yapmış olabileceğini açıkladı. Olayla ilgili olarak ise Diyarbakır Başsavcılığı soruşturma dosyası açtı.

Şimdi bölgede bazı isimlerin merak ettiği 23 Haziran tarihinde Cizre’nin Nur mahallesinde boş bir arazide gerçekleşen bu olayı birçok polisin, istihbarat elemanının olduğu bir ilçede ilgili birimler nasıl oluyor da önceden haber alamıyor?

Kafa karıştıran ikinci bir soru daha var…

Şırnak ve ilçelerinde uyuşturucu madde kullandığı iddia edilen bazı çevrelerin organize ettiği eylemlerin arkasında kimler var?

Bu olayla birlikte Silopi'de askeri lojmanlara ses bombalı saldırı oldu. Dersim merkeze bağlı Kanoğlu köyü kimliği belirsiz kişiler tarafından otomatik silahlarla tarandı. Çok şükür ki can kaybı yaşanmadı. Tunceli'de maden ocağını basan silahlı grup, araçları ateşe verdikten sonra bazı çalışanları da kaçırdı.

Sanki eşzamanlı olarak düğmeye basılmış gibi gözüken olaylarda çok çeşitli yöntemler denendiğini de söyleyebiliriz.

Yine geçtiğimiz hafta yaşanan bir olayda Diyarbakır'ın Yenişehir ilçesine bağlı Şehitlik Semti'nde vuku buldu.

Kimliği belirsiz kişiler tarafından enteresan tavırlarıyla tanınan Adnan Oktar’ın Harun Yahya adıyla basılmış "Komünist Kürdistan Tehlikesi" adlı kitabı dağıtıldı. Kitaplar geceleri kimseye görünmeden evlerin kapılarına bırakılırken halk tarafından fark edildiklerinde ise bu kişilerin kaçtıkları söyleniyor.

Olaya yerel basındaki gazeteciler tarafından dikkat çekilirken kitap içeriği incelendiğinde AK Parti, Gülen Cemaati, HÜDA PAR ile PKK sempatizanları arasında bir çatışma ortamının fitilinin ateşlenmek istendiği fikri uyanıyor.

Buna benzer bir olay ise geçtiğimiz yıl Hakkari Yüksekova'da denenmiş halk tarafından kitap dağıtan kişiler yakalanıp linç edilmek istenince polisin müdahalesi sonucu olay büyümeden sonlandırılmış.

Yaşanan bu tip hadiseler karşısında provokatif girişimlerle çözüm sürecini tahrip etmek isteyen çevrelerin öncülüğünde gerçekleştiği düşünülen kitap dağıtma işinin farklı yerlerde de denenebileceği endişesi duyuluyor.

Diyarbakır Emniyet Birimleri’nin olayın üzerine gitmesini isteyen bölge sakinleri bu provokasyonu yapanların arabayla kaçtıkları için MOBESE’ler aracılığı ile kolaylıkla bulunabileceğini düşünüyor.

Cizre’de yaşanan hadisede gelinen noktayı düşünürsek umarım bu olay için önceden gereken önlem alınır.

Çözüm sürecinde atılan her ileri bir adımda çok çeşitli provokasyonlar denenecektir.

Görünen o ki bunlardan biri de Kürt halkını kendi içerisinde birbirine düşürmek!

https://twitter.com/ArzuErdogral