Arınç : O ilçe Öcalan'ı ve Kandil'i dinlemiyor
Bülent Arınç, Gezi Parkı eylemleri sırasında, fikir ayrılığı sebebiyle istifa ettiğine dair iddiaları kesin bir dille yalanladı ve "Biz nerede nasıl konuşacağımızı iyi biliriz" dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Taksim Gezi olayları sırasındaki yaklaşımı sebebiyle Bakanlar Kurulu'nu terk ettiğiniz, istifa ettiğine dair iddiaları soran Abdullah Abdulkadiroğlu'na ilk ağızdan cevap verdi.
Bu iddialara yazılı olarak cevap verdiğini hatırlatan Arınç, "Böyle bir şeyin aslı yok." dedi.
Samanyolu Ankara Temsilcisi Abdulkadiroğlu'nun "Gerginlik oldu mu?" şeklindeki sorusuna ise Arınç, "Herkesin üslubunun farklı olabilir. Biz hükümetteyiz, Bakanlar Kurulu'nda ne biliyorsak konuşuruz. Ayrıca MKYK'da katılır yine bildiğimi söylerim. Parti grubunda konuşmam gerekirse konuşurum. Ayrıca özel bir şey söylemek istersem sayın Başbakan'dan rica ederim, bir araya gelir o konuları da görüşürüz. Bazen de aynı şeyi kendisi yapar." ifadelerini kullandı.
Arınç, "Yani bunları konuşurken sinirli mi olacağız, yumuşak mı olacağız, bunların tartışmasına girmek doğru değil." dedi.
Gezi Parkı olayları sırasında Başbakan'ın yurt dışında olduğu süreçte kendi ifadeleriyle, Erdoğan'ın yurda döndükten sonraki değerlendirme ve uygulamalarının örtüştüğüne dikkat çeken Arınç, "Demek ki fikir ve düşüncelerimizde ittifak söz konusu. Biz nerede ve ne söyleyeceğimizi biliriz." diye konuştu.
Arınç, Cizre'de, 'PKK Asayiş' adı altında kurulan sözde timin, araçları durdurup kimlik kontrolü yapması ve sözde diploma töreni düzenlemesi olayı ile ilgili konuştu.
Fotoğraflarla gündeme gelen olayı doğrulayan Bülent Arınç "Çözüm sürecinde Kandil'in "Evet" dediği, BDP'nin "Evet" dediği pek çok olaya Cizre'deki gruplar "Hayır" demişlerdir. İş buradan çıkıyor. Yani sınır dışına çekilmek, silahlarıyla birlikte çekilmek ve artık eylemlerden vazgeçmek, tamamen siyasetin konuşmasını istemiyorlar. Öcalan'ın Nevruz konuşmasına olumsuz tepki veren 3-4 tane yerden biri Cizre'dir." ifadelerini kullandı.
Cizre'deki silahlı grubun çözüm sürecine direnme kararı aldıklarını, sınır dışına çıkmak ve eylemsizlik kararında ne Kandil'i ne de BDP'yi dinleyecek durumda olmadıklarını ifade eden Arınç, "O bakımdan sayın Demirtaş'ın dünkü ifadelerini biraz anlayışla karşılamak lazım. "Biz de bilmiyoruz orada olanları araştıralım bakalım." sözlerini mazur karşılayacak bazı gerekçeler elimizde var. O da her şeyin ne olduğunu çok iyi biliyor." dedi.
BUNLAR DA MI KANDİL'İ DİNLEMİYOR SAYIN ARINÇ?
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, teröristlerin Cizre’de asayiş birimi kurup, yol kontrolü yapmaya kalkışmalarını “Kandil’e, BDP’ye ve İmralı’ya rağmen çözüme ‘hayır’ diyen grubun işi” şeklinde açıklamaya çalışması “Kare Kare İhanet”i gündeme getirdi.
BUNLAR DA MI KANDİL’E, İMRALI’YA RAĞMEN YAPILDI?
Dün yayınladığımız “Kare Kare İhanet” haberinde olay, 15 Haziran 2013 tarihinde Beytüşşebap’ta yaşanıyor.
Kato Dağı'nda geçtiğimiz yıl öldürülen HPG'li Zeki Erdem, HPG'lilerin yaptığı sözde askeri törenin ardından halka teslim ediliyor.
Sözde tören sırasında yüzleri kapalı bir grup genç metrelerce büyüklükte PKK paçavraları, terörist başı Öcalan'ın posterleri, KCK bayrakları ve Erdem'in posterlerini açıyorlar, göndere PKK paçavralarını çekiyorlar.
Sözde askeri törende HPG'li grup terörist Erdem için saygı duruşunda bulunuyor, silah sıkıyor, Öcalan lehinde sloganlar atıyor.
Aynı grup konvoylar eşliğinde cenazeyi Beytüşşebap’a getirip şovlarını burada sürdürüyorlar.
Beytüşşebap sokaklarında göstere göstere provokasyona davetiye çıkartılıyor.
HABERVAKTİM /
İŞTE O GÖRÜNTÜLER