AĞAR: HÜKÜMET KENDİNİ 1946'NIN TEK PARTİ İKTİDARI ZANNETTİ
Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Mehmet Ağar, cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili, ''Bugünkü hükümet, tek parti iktidarını 1946'nın tek partisi zannetmiştir. 1946'nın şartları bitti, yıl 2007... Öyle bir dayatmayı bizim kabul etmemiz mümkün değil'' dedi.
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneğinin (TÜSİAD) siyasi parti liderleri toplantısında üyelerin sorularını yanıtlayan Ağar, imam hatip liselerinden mezun olan gençlerin bu memleketin öz evlatları olduğunu ifade ederek, hükümetin bu dönemde meseleyi çözmek için ''kaçamak'' bir takım davranışlara girdiğini, ancak ''altında kaldığını'' söyledi.
Ağar, Türkiye'de mesleki teknik eğitimin gerekliliğine inandığını ifade ederek, en önemli meselenin eğitim olduğunu, hükümet olmaları halinde ilk 3 ayda 10 bin öğrenciyi yurt dışına göndereceklerini ve bunu daha sonra artıracaklarını kaydetti.
Bir katılımcının milli savunma harcamalarını azaltmayı düşünüp düşünmedikleri yönündeki bir soru üzerine Ağar, Türkiye gibi bir ülkenin güçlü bir orduya sahip olması gerektiğini, ülkenin karşı karşıya kaldığı riskler bulunduğunu ifade etti.
Ağar, ''Ordu üzerinden demokrasi havariliği yapmak benim işim değildir. Askersiz devlet yönetemezsiniz. Bu coğrafyanın realitesi budur'' diye konuştu.
Kuzey Irak meselesinin Türkiye'nin en önemli meselesi ve Türkiye'nin, Güney Doğu meselesini çözmek zorunda olduğunu vurgulayan Ağar, dünyada 2 partide genel başkanlık yapmanın çok zor bir iş ve bu partilerin DYP ile CHP olduğunu söyledi.
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ
Mehmet Ağar, cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili bir soru üzerine, ''Halkın hakem olduğu her yerde oluruz. Ülkede geniş bir tartışma zemini yapmak lazım. Yoksa yüzde 100 uzlaşma diye bir şey olmaz. Türkiye'de son cumhurbaşkanlığı meselesini hükümet ve AK Parti, bir demokrasi meselesi haline getirmeye çalıştı'' diye konuştu.
Türkiye'de cumhurbaşkanlığı konusunda demokrasi meselesi olan seçimlerin yaşandığını ifade eden Ağar, şöyle devam etti:
''En son akılda kalan 1973'tür. Parlamentoya 12 Mart muhtırasından sonra yapılan dayatma ile cumhurbaşkanı empoze edilmiştir. Parlamento, bu dayatmaya direnmiştir, kendi iradesi ile merhum Korutürk'ü (6. Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk) cumhurbaşkanı seçmiştir. O zamanki demokrasi meselesiydi, bugünkü mesele bir siyasi meseledir. Ama bugünkü hükümet ve AK Parti, bunu bir demokrasi meselesi olarak milletin zihnine sokmaya çalışmaktadır. Demokrasilerde teklifler, uzlaşma arayışları vardır. Bugünkü hükümet, tek parti iktidarını 1946'nın tek partisi zannetmiştir. 1946'nın şartları bitti, yıl 2007. Öyle bir dayatmayı bizim kabul etmemiz mümkün değil.'' Ağar, Türkiye'de 4 yılı aşan zamandan sonra seçim yapılmasının şart olduğunu belirterek, Türkiye'nin, cumhurbaşkanını halkın seçeceği bir anayasa değişikliğini yapacağını söyledi.
