MUMCU: MESUT YILMAZ'IN ADAYLIĞIYLA İLGİLİ SOMUT BİR TALEP YOK
ANAVATAN Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, Mesut Yılmaz'ın adaylığına ilişkin bir soru üzerine, ''Burada siyaset yapmak isteyen insanlar sadece bu iki partinin mensupları olacaktır diye bir kural yok. Geniş toplum kesimlerini temsil eden kim varsa orada elbette siyaset yapacaktır'' dedi.
Mumcu, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) tarafından düzenlenen ''Siyasi Parti Genel Başkanlarıyla Toplantı Dizisi''nin ikincisinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Mesut Yılmaz'ın adaylığına ilişkin bir soru üzerine Mumcu, ortada somut bir talep bulunmadığını ve varsayımlar üzerinden konuşulduğunu belirtti.
İki partinin birleşmesi ile Türkiye'de demokrasi için bir nefes borusu ve insanların buluşabilecekleri bir seçenek yaratmayı amaçladıklarını ifade eden Mumcu, ''Burada siyaset yapmak isteyen insanlar sadece bu iki partinin mensupları olacaktır diye bir kural yok. Geniş toplum kesimlerini temsil eden kim varsa orada elbette siyaset yapacaktır'' diye konuştu.
Gazetelerde yer alan, Mesut Yılmaz'ın bir grup insanla birlikte DP listelerinde yer alma şartı bulunduğu yönündeki haberlere ilişkin olarak da Mumcu, bu yönde en azından kendilerine ifade edilmiş bir talep bulunmadığını, olsa da bunun mümkün olmayacağını söyledi.
''IMF, KENDİ SORUMLULUĞUNU İTİRAF ETMEKTEN KAÇINMAKTADIR''
Mumcu, IMF programlarına ilişkin bir soru üzerine de, toplantı sırasında söylediği sözlerin IMF tarafından da çeşitli gözden geçirme raporlarında uyarı olarak dile getirildiğini kaydetti. Erkan Mumcu, ''Ancak IMF'nin ifade etmekten kaçındığı şey şudur; bugün problem olarak ortaya çıkan, sorun alanları olarak işaret ettiği konuların hepsi en azından büyük ölçüde bu programın yarattığı sorunlardır. Dolayısıyla IMF, bu program üzerindeki kendi sorumluluğunu itiraf etmekten kaçınmaktadır'' diye konuştu.
Bugüne kadar başarıyla sonuçlanmış bir IMF programı bulunmadığını savunan Mumcu, Türkiye'nin küresel ekonomik sisteme rekabetçi bir duruşla dahil olmak için kendi kaynaklarına dayanması gerektiğini belirtti.
Erkan Mumcu, IMF ile ilişkilerin kesilmesini önermediklerini ifade ederek, ''Ama bizim hedefimiz bir stand-by uygulamasından olabildiğince kısa sürede her iki tarafın anlaşmasıyla çıkmaktır. Bu, Türkiye ekonomisinin kalıcı bir istikrara kavuşturulması ile mümkündür'' şeklinde konuştu.
Şu andaki programın güçlü ve sürdürülebilir bir ekonomi programı değil, bir borç döndürülebilirlik programı olduğunu ileri süren Mumcu, Türkiye'nin bugün aşırı değerlenmiş YTL üzerinden hesaplanan GSMH'si ile rasyolarını olumlu göstermek istese de, gerçekçi bir kur dengesinde yapılacak yeniden tanımlamada bu rasyoların çok daha karamsar sonuçlar ortaya koyacağı görüşünü aktardı.
Mumcu, Türkiye'nin ithalat yaparak büyümesinin sürdürülebilir olmadığını, üreterek büyüyen bir ülke haline getirilmesi gerektiğini ifade etti.
''HALKIN HAKEM OLDUĞU HER YERDE BEN OLURUM''
DP Genel Başkanı Mehmet Ağar da, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin TÜSİAD toplantılarına katılmayı kabul etmemesine ilişkin bir soru üzerine, merkez sağ politikasının her davete gitmeyi gerektirdiğini belirterek, gittikleri her yerde düşüncelerini aynı şekilde söylediklerini, diyalogdan kaçmanın yanlış olduğunu vurguladı.
Ağar, IMF programına ilişkin olarak, bu programda bir revizyon ihtiyacı bulunduğunu, Türkiye'nin toplumun geniş kesimlerini rahatlatmaya yönelik bir revizyon gerçekleştirmesi gerektiğini, yine de IMF ile ilişkilerin sürdürüleceğini, içe kapanık üçüncü dünyacı bir anlayışa sahip olmadıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanını halkın seçmesine ilişkin bir soruya da Ağar, ''Halkın hakem olduğu her yerde ben olurum'' yanıtını verdi.
Güneydoğu Anadolu'daki askeri hareketlilik konusunda ise Ağar, bu konuda resmi bilgiye sahip olmadığını belirterek, ''Türkiye'nin ihtiyacı olan, kendisini yapmak zorunda hissettiği her meselenin yanında ve arkasında oluruz. Bunlar ciddi bir planlama ile olacaktır. Sonuç doğurmayacak bir işin içinde Türkiye'nin olmayacağı tabidir'' diye konuştu.
Sınır ötesi operasyon ihtimali konusunda Ağar, Türkiye'nin böyle bir ihtiyacı hissetmesi durumunda bunun yapılabileceğini, ancak öncelikle kendi içindeki sıkıntıları çözmesi gerektiğini belirtti.
Ağar, ''Kendi fiziki sınırlarınızın dışında bir yerde operatif faaliyette bulunduğunuzda, orada size yardımcı olacak unsurlara ihtiyacınız vardır. Bu unsurlar bugün var mı, yok mu bu konuda bilgi sahibi değilim'' dedi.