Medya
  • 12.5.2005 12:58

AHMET HAKAN, BİLDERBERG TOPLANTILARINI GÜNDEME GETİREN HANGİ YAZARLA DALGASINI GEÇTİ?

Ahmet HAKAN

BİLDERBERG AĞITI

HEY gidi hey!

Ne sihirli bir sözcüktün sen ey ‘Bilderberg’!

Uzun ve karmaşık süreçleri açıklamak için sesimize şöyle bir gizem katar, ‘Bilderberg’ diye fısıldar ve işi bitirirdik.

Aslında sadece sen yoktun:

‘Yuvarlak Masa Buluşmaları’na da kafayı takmıştık, ‘Tapınak Şövalyeleri’ne de...

Her taşın arkasında Siyonist aramış; ‘Mason’ ve ‘Farmason’ olayıyla epey süre idare etmiştik.

Ama bu süreç içinde senin yerin bir başkaydı be
‘Bilderberg’!

Ne işe yarar, ne kullanışlı bir kavramdın sen...

Adının arkasına o kadar çok şey sığdırmayı başardık ki...

***

Bizim için ‘başarısızlık’ ya da ‘beceriksizlik’ diye bir şey yoktu.

Çünkü sen vardın.

Bir işi elimize yüzümüze mi bulaştırdık?

Hemen sen gelirdin aklımıza.

Bir üslupsuzluk yaparak her şeyi rezil mi ettik?

Hemen adın devreye girerdi.

Bütün yenilgilerimizin, başarısızlıklarımızın, beceriksizliklerimizin, yetersizliklerimizin, salaklıklarımızın biricik bahanesi olmuştun.

Düşünsene: Dünyayı seninle açıklıyorduk.

Yılda bir kez dünyanın en zengin ve en etkili adamlarını bir araya getiriyordun ve toplantıda konuşulanlar gizli kalıyordu ya...

İşte bu durum bizi acayip tahrik ediyordu...

Yeryüzünün bütün casusluk kitapları birleşse, senin için kurduğumuz hayallerle baş edemezdi.

‘Dünya, Bilderberg toplantılarında alınan kararlar doğrultusunda yönetilir’ diye inanıyorduk.

Toplantılarda, ‘Hey sen! Nikaragua’daki darbeyi tezgáhlama görevi senin’ ya da ‘Senin görevin Corc, El Salvador’daki seçimlere hile karıştırmak, yakalanırsan seni tanımayız’ gibi talimatların havada uçuştuğuna çocuksu bir saflık içinde ikna oluyorduk.

***

Sen ne muhteşem bir şeydin ey
‘Bilderberg’!

Kim ki senin toplantılarına katılır, artık onun için karada ölüm yok diye düşünürdük.

‘Bilderberg’e katılan adamın önü açılır.’

Bizim için tek gerçek buydu...

Mesela Sedat Ergin, Milliyet’in başına mı geçti?

Hemen büyük sırra vakıf olmuşlara özgü bir ağırbaşlılık içinde, sadece şunu söylerdik:
‘Bilderberg’in etkisi...’

Bu kadarı yeter de artardı bile.

Ama Bilderberg’e katıldığı halde zavallı Mehmet Ali Bayar’ın kariyerinde ‘DYP’den istifa etmek’ dışında bir hareket olmamasına hiç değinmezdik.

Çünkü orada teori, pratiğe uymuyordu ve yapmamız gereken ‘hiçbir şey yokmuş gibi yapmak’ idi.

***

Ve işte olanlar oldu...

Bir gün AKP adında bir parti, memleketimizde tek başına iktidara geldi.

Ve bu partinin tam içinden gelen, eşi başörtülü genç Bakan Ali Babacan, tuttu ‘bütün kötülüklerin anası’ Bilderberg toplantılarına katıldı!

Üstelik toplantıdan sonra da ‘Bu Bilderberg’in öyle abartılacak bir tarafı yok. Oturup fikir alışverişi yaptık. Ben Türkiye’yi tanıtan bir konuşma yaptım. Çok faydalı oldu’ mealinde bir açıklama yaptı!

Ve işte o gün bugündür ne diyeceğimizi şaşırdık.

Her Bilderberg’e katılanı ‘Bilderbergci’ diye aşağılayan bizler, Ali Babacan için ‘Bilderbergci’ filan diyemedik.

Başımızı öne eğdik, sesimizi kestik.

Ve artık hiçbir işe yaramıyorsun ey
‘Bilderberg’.

Seni kaybettik ve senin için ağıt yakıyoruz.

Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:04

İLGİLİ HABERLER