ANNAN PLANI KKTC'DEKİ TÜRK ÖĞRENCİLERİ NASIL ETKİLEYECEK?
Gazimağusa'da bulunan Doğu Akdeniz Üniversitesi'nin (DAÜ) Rektörü Halil Güven, 24 Nisan'da Kıbrıs'ta yapılacak referandumlarda her iki taraftan da ''evet'' sonucu çıkmasının ardından Annan planının uygulamaya girmesi halinde, Türkiye'den KKTC'deki üniversitelere gelen öğrencilerin herhangi bir sıkıntıyla karşılaşmayacağını söyledi.
Güven, anlaşma olması durumunda üniversitelerde fiyatların artmasının sorun olabileceğini, ancak oluşturacakları fonla fiyat artışlarını öğrencilere yansıtmamaya çalışacaklarını bildirdi. Güven, aileler açısından, çocuklarını Avrupa Birliği (AB) üyesi bir ülkede okutmanın avantaj olacağını belirtti.
DAÜ Rektörü Prof. Dr. Halil Güven, Annan planının uygulamaya girmesi durumunda üniversite öğrencilerinin durumunun ne olacağı konusunda araştırma yaptıklarını belirterek, Annan planına göre Türk vatandaşlarının Kıbrıs'a, Yunan vatandaşlarına uygulandığı gibi vizesiz gireceğini ve bu konuda eşitlik olduğunu kaydetti.
Öğrencilerin durumunun plana girdiğini bildiren Güven, ''Öğrenciler, öğrenci statüsünü almak durumunda. Türk vatandaşları, adaya vizesiz gelebiliyor. Aynen şimdi olduğu gibi'' dedi.
Annan planında birçok şeyin Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğine endekslendiğine işaret eden Güven, Türkiye'nin üyeliğine kadar da geçici haklar verildiğini belirtti.
Annan planında üniversitelere özel statü verildiğini anlatan DAÜ Rektörü Prof. Dr. Halil Güven, Güney Kıbrıs'ta tek üniversite olduğunu ve Rumca eğitim yaptığını, ancak KKTC'deki üniversitelerin, hem KKTC'ye hem de Güney Kıbrıs'a hitap edecek güçte üniversiteler olduğunu söyledi.
Olası anlaşmada, üniversitelerdeki ''Türkçe bölümlerin kapatılacağı'' yönünde iddialar olduğuna dikkati çeken Güven, ''Hiç öyle bir şey yok'' dedi.
TÜRKİYE'NİN AB ÜYELİK SÜRECİNE DESTEK
Kuzey Kıbrıs'ın AB'ye girmesi halinde, KKTC'deki üniversitelerde okuyan Türk öğrencilerin, Türkiye'nin AB'ye girişine destek vereceğinin altını çizen Güven, DAÜ'de Türkiye'den gelen 8 bin öğrenci olduğunu belirtti. Güven, Kıbrıs'ın kuzeyinin de AB'ye girmesi halinde, 8 bin öğrencinin AB üyesi bir ülkede eğitilmesinin Türkiye'nin AB giriş sürecine destek olacağını kaydetti.
Türkiye'nin AB üyeliği için ''öncü birlikleri'' yetiştirdiklerini ifade eden Prof. Dr. Halil Güven, ''Bu öğrenciler, Türkiye'nin AB'ye uyum sürecinde uygulama yapacak öğrencilerdir. Bu bizim için çok önemli bir konu. Görüşmelerde de vurguladık. Biz Türkiye'nin AB üyeliği sırasında görev alacak olan şu andaki neferleri yetiştiriyoruz. Bizim düşüncemiz bu'' diye konuştu.
PARA BİRİMİ
DAÜ Rektörü Prof. Dr. Halil Güven, anlaşma halinde merkezi devletin para biriminin Kıbrıs Lirası olmasının öğrencileri etkilemeyeceğini ve üniversitelerde fiyatların biraz yükseleceğini söyledi.
Fiyatların artmasının sorun olabileceğine işaret eden Güven, bu durumlarla ilgili olarak Türkiye Büyükelçiliğiyle görüştüklerini, bir fon oluşturup Türkiye'den gelen öğrencilere kısmi burs verileceğini bildirdi. Annan planının üniversiteler açısından olumlu ve olumsuz yanlarına da değinen Güven, şunları söyledi:
''Olumlu yanı şu, AB üniversitesi olduğu zaman, DAÜ veya diğer üniversiteler, otomatik olarak AB'de geçerli oluyor. Dolayısıyla öğrenci bu diplomayla AB'nin herhangi bir yerinde iş bulabiliyor. İkinci bir konu, buradaki üniversiteler ambargolardan dolayı biraz atıl durumdaydı, dünyayla bağlantıları zordu, Rumların ambargosu nedeniyle itiraz ediyorlardı. Bunlar kalkınca çok daha büyüyebilecekler ve kalite daha artacak.
Olumsuzlar şu, bizim çekindiğimiz tek nokta, fiyatlar biraz artabilir. Ama bunu da biz, mali destek fonu oluşturup, kısmi bursla öğrencilerin gelebilmesini sağlamaya çalışacağız.'' Halil Güven, ''fiyat artışlarını öğrenciye yansıtmayacak mısınız?'' sorusuna, ''Evet, amaçladığımız bu'' dedi.
YÖK'LE İLİŞKİLER AYNEN DEVAM EDECEK
DAÜ Rektörü Prof. Dr. Halil Güven, anlaşma olması durumunda da YÖK'le ilişkilerin aynen devam edeceğini bildirdi. ''YÖK'ün her zaman karışabileceğini'' belirten Güven, şunları söyledi:
''Şöyle ki, Türkiye'den gelen öğrencilerin diplomalarına denkliği YÖK veriyor. Dolayısıyla bir fakültenin eğitim programını YÖK'ün inceleyip, 'buna denklik veremem' deme hakkı vardır... Türkiye'den gelen öğrenciler hususunda YÖK'ün aradığı bazı kriterler var. Eğer biz YÖK'ten denklik alması gereken bir grup öğrenciyi burada tutmak istiyorsak böyle bir talebimiz varsa uymak durumundayız.''
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:00