LONDRA (İHA) - Avrupa basınında bugün; İrlanda Cumhuriyetçi Ordusu''nun (IRA) dün, yıllardır sürdürdüğü silahlı mücadeleye son verdiğini ve mücadelesini siyasi alanda sürdüreceğini açıklaması, Amerika Birleşik Devletleri''nin dün beş Asya Pasifik ülkesiyle imzaladığı ''çevre anlaşması'' öne çıkıyor.
Times gazetesi, ''''IRA Eylül''e kadar tüm silahlarını imha edecek'''' manşetiyle çıkıyor.
Açıklama, Financial Times gazetesine ise ''''IRA silahlı mücadeleyi bıraktı'''' sözleriyle yansıyor.
Guardian gazetesi, açıklamayı okuyan IRA üyesi Seana Walsh''a atıfla, ''''35 yıl süren bombalar ve kanın ardından, kısık bir ses IRA''nın savaşını sona erdirdi'''' başlığını atıyor.
Daily Telegraph gazetesi ''''Kuzey İrlanda''da barışın bedeli'''' manşetinin altında, IRA''nın silahlı mücadeleyi sürdürdüğü dönemle ilgili şu istatistik bilgilerini aktarıyor:
''''3 bin 673 ölü, 45 bin yaralı, 15 bin 300 bomba, 36 bin silahlı çatışma, 30 bin terör mahkumiyeti, 1969''dan bu yana bölgeye sevkedilen 300 bin asker ve tahminen harcanan 100 milyar sterlin''''
Independent gazetesi, İrlanda Gönüllüleri ya da daha bilinen adıyla IRA''nın açıklamasından ''''IRA''nın liderliği, silahlı faaliyetlerin resmen sona erdirilmesi emrini verdi'''' alıntısının altına, ''''IRA, ''savaş bitti'' dedi'''' manşetini atıyor. Gazete, başyazısında da bu konuyu değerlendiriyor. ''''Birlik yanlıları bu tarihi açıklamaya yanıt vermeli'''' başlıklı yazıda öne çıkan değerlendirmeler şöyle:
''''Bu, benzeri görülmemiş bir açıklama. IRA''nın, silahlı mücadele yoluyla 86 yıllık, ''birleşik bir İrlanda oluşturma'' mücadelesi sona erdi. Bu açıklama, Kuzey İrlanda siyasetinin, silahların gölgesinden kurtulmaya başladığının bugüne kadarki en net işareti. Ancak, IRA''nın silahlı mücadelesi boyunca, yüzlerce masum insanın öldüğü unutulmamalı. Örgütün ''Silahlı mücadele haklıydı'' savunması ise doğru değil. Sivilleri hedef alan terör eylemleri kabul edilemez. IRA bu yolu hiç seçmemeliydi. Şimdi yapmaları gereken, davranışlarının da verdikleri sözler kadar güçlü olduğunu göstermek.'''' Independent, IRA''nın bu girişiminin ardından, İngiltere''ye bağlılıktan yana kesimlere de görev düştüğünü belirtiyor.
''''Demokratik Birlik Partisi lideri Ian Paisley, bu önemli açıklamaya karşılık vermeli ve Kuzey İrlanda''da askıya alınan hükümet yeniden çalışmaya başlamalı.''''
''''BİR DÖNEM SONA ERDİ''''
IRA''nın açıklamasıyla bir dönem sona ererken, İngiltere''nin yeni bir terör dalgasıyla karşı karşıya olduğunu belirten Independent, yazısını şu notla bitiriyor:
''''Kuzey İrlanda sürecinden çıkarılacak dersler, İslamcı fanatiklere nasıl davranılması gerektiği konusunda örnek teşkil edebilir. Geçmişte, katı tutumlu politikalar izlemenin ve adaleti çarpıtmanın terörle mücadelede sonuç vermediği görüldü. Hükümet ve yargı erki, aynı hataları tekrarlamamak için büyük çaba harcamak zorunda.''''
Guardian da Kuzey İrlanda''da önemli bir adım atıldığını belirtiyor, ancak sorunun tüm taraflarının bundan böyle bu yeni sürece bağlı kalması gerektiğini vurguluyor. ''''Barış olasılıkları'''' başlıklı yazı, şu sözlerle sona eriyor:
''''Acı tecrübeler, barış sürecinin, tarafların verdikleri sözlere ne kadar bağlı olduğuyla ilişkili. IRA''nın silahları gerçekten bıraktığını kanıtlaması, bunun bağımsız komisyon tarafından da onaylanması lazım. Eğer IRA bu sözünü yerine getirirse, birlik yanlılarının da bunu kabul etmesi gerekli. Bazı Cumhuriyetçiler, IRA''nın talimatına aksi şekilde davranıp, şiddet olaylarına devam edebilir. Birlik yanlıları da bunu bahane ederek barış sürecini geciktirebilir. İşte bu yüzden, benzer tehditleri içine sindirebilecek bir siyasi ortamın bir an önce hazırlanması büyük önem taşıyor.''''
Bugünkü başyazısına ''''Kuzey İrlanda''da silahlara veda'''' başlığını atan Financial Times, ''''Silahlı mücadelenin sona erdiği açıklandı ama'''' diyor ve şöyle devam ediyor:
''''Bundan sonraki süreç ''niyetlerle'' değil, ''davranışlarla'' değerlendirilecek. Özellikle, silahsızlanmayı izleyecek bağımsız komisyonun Ocak ayında hazırlayacağı rapor, kamuoyunun barış sürecinin başarıya ulaşacağına dair güvenini kazanmak için büyük önem taşıyor. Eğer raporda silahlı mücadelenin bittiği sonucuna varılırsa, IRA''nın bundan böyle ''eski yoldaşlar kulübü'' olarak devam edecek olan varlığı, milliyetçilik karşıtı katı tutumlular dışında kimseyi kaygılandırmayacaktır.''''
''''Yapılan açıklamada verilen sözlerin yerine getirildiğini görene kadar her şey yoluna girmiş sayılmaz'''' diyen bir başka gazete de Times. Gazete, ''''Sonun başlangıcı'''' başlıklı yorum yazısını şu cümlelerle noktalıyor:
''''Hayal kırıklığına uğramak için hala pek çok sebep var. IRA, verdiği sözleri tutmayı istemiyor olabilir ya da bu sözleri yerine getirme becerisinden yoksun olabilir. Öte yandan, geçmiş söylemlerine kelepçelenmiş, başka hiçbir şeyi duymak istemeyen birlik yanlısı üst düzey politikacılar olabilir. Her şeye rağmen, daha fazla umut beslemek için, Kuzey İrlanda Barış Anlaşması''ndan bu yana hiç olmadığı kadar çok neden var. Kuzey İrlanda, İngiltere''nin geri kalanı ve İrlanda Cumhuriyeti için bu, sorunlu dönemin sona ermesinin başlangıcı olabilir.''''
''''WASHINGTON ŞAŞIRTTI''''
IRA, manşetlerin ve yorum yazılarının çoğunu kaplasa da, hemen hemen tüm gazetelerde bir diğer ortak konu da, Amerika Birleşik Devletleri''nin dün beş Asya Pasifik ülkesiyle imzaladığı ''çevre anlaşması''. Bu anlaşmayla, sera etkisi oluşturan gazlara yol açmayan yeni teknolojilerin geliştirilmesi öngörülüyor.
Guardian gazetesi, ''''Yeni bir çevre'''' başlıklı yazısında, Washington''un bu kararının en yakın müttefiklerini bile şaşırttığını belirtiyor ve şunları yazıyor:
''''Anlaşmaya imza koyan Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya, Çin, Hindistan, Japonya ve Güney Kore, küresel ısınmaya neden olan 6 gazın yüzde 40''ının ortaya çıkmasına neden olan ülkeler. Peki ama, Kyoto Protokolü''ne inatla karşı çıkan Amerika neden böyle bir U-dönüşü yaptı? Sebep ne olursa olsun, bu anlaşma sadece sembolik de olsa önemli.''''
Independent gazetesi ise ''''Yeni teknolojiler çabuk çözümler üretmiyor'''' başlığı altında, ''''Bu anlaşma sadece Kyoto''yu yok saydığı için değil, aynı zamanda küresel ısınmayla mücadelede birbirinden tamamen farklı iki yaklaşım olduğunu gösterdiği için de dikkat çekici'''' diyor.
''''İlk yaklaşım kemer sıkma modeli, diğeri ise teknolojik çözümler. İlki, yani Kyoto Protokolü''yle getirilen sınırlamalar, kesintiler ve takvim pek çok ülkenin benimsediği bir model. İkinci modelde ise bağlayıcı hükümler, önceden tespit edilmiş hedefler yok. Dünya ikliminin geleceği, uzun soluklu değerlendirmelerle belirlenmeli. Kyoto Protokolü''nün getirdiği kemer sıkma modelinin neden olduğu tüm sorunlara rağmen, bu anlaşmadan vazgeçerek her ülkeyi tek başına bırakamazsınız'''' diyen Independent, yazısını şöyle noktalıyor:
''''Bu mücadelede bilimin belirlediği bağlayıcı hükümler olmalı. Amerika''nın yeni iklim anlaşması küresel ısınmayla mücadeleye önemli bir katkı olabilir, bunu bekleyip göreceğiz; ancak bu, dünyanın geleceği için gidilmesi gereken doğru yol değil.''''
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:41