Konuyu yakından bilen ve bizzat Aycell’in kuruluş aşamasında bu şirkette çalışmış olan bir uzman, Aycell’in daha kuruluşu, aşamasında bazı kirli ilişkilerin etkili olduğunu idda ederek şunları söyledi:”Ben Ağustos 2001 ile Kasım 2002 tarihleri arasında Aycell’de Telekom’dan geçici görevli olarak CN direktörlüğüne bağlı elektronik mühendisi olarak çalıştım. Aycell, Nisan 2001’de faaliyete başlayacağına Aria’yi bekleyerek, ancak Eylül’de teknik açılış, Aralık’ta da ticari açılış yaparak faaliyete geçti. Ama ne yazık ki Aycell ölü doğdu. Telekom özelleşirken değerini artırsın diye kuruldu. Biz başladığımızda, o dönemde Yönetim Kurulu Başkanı olan Vedat Karaaslan ‘Bu işler yavaş yavaş ilerliyor’ demesine karşılık, Ercüment Konukman tarafından ‘Yavaş yavaş olmaz, hızlandırın’ talimatıyla bir anda Aralık’ta ticari faaliyete geçti.”
YÖNETİM ZAAFİYETİ Aycell’in daha kuruluş aşamasında yönetim kadrosunda yer alan kişiler arasında bir çekişme yaşandığını kaydeden bu iletişim uzmanı, iddialarını şöyle sıraladı:”Fakat o zamanki Genel Müdür Yardımcısı Ferda Birinci’nin, kendi arkadaş çevresinden oluşan bir menfaaat takımı oluşturmakta ısrar etmesi ve Genel Müdür Mehmet Ekinalan’ın teknik değil de pazarlama kökenli olması sebebiyle onun dediklerini aynen yapması, eleman alımlarında Yönetim Kurulu ile Genel Müdürlüğün çatışmasına sebep oldu.
AYCELL’E KARŞI TAVIR Ferda Bey Nokia’dan geldi. Bizim santral kısmı Siemens, baz istasyon kısmı Ericsson’dur. Kendisinin de bu konularda bilgisi yoktur, sadece Nokia’yı bilir. Alınan elemanlar ise Telsim, Turkcell kökenli olup söylendiği gibi hiç alakasız insanlar değillerdir. Yeni mezunlar da vardır. Fakat bunlar eğitime gönderildi. Mehmet Ekinalan, görevden alınınca dev bir medya grubu gazetesinin ekonomi sayfası yöneticisi olan gazeteci yazara gidip MHP’yi şikayet etti.”
Bu gazetecinin her fırsatta Aycell’i baltalayan haberler yaptığını hatırlatan iletişim uzmanı şöyle konuştu:”Bu yazar, Aycell’in abone sayısını az göstererek, ne zaman baz istasyonları kurmaya kalksak, ‘Devletin parası heba ediliyor, Aycell çok yerde çekmiyor, faturalama sistemi düzgün çalışmıyor’ diye bizim kötü reklamımızı yaparak, abone sayısının artmasını engelleyecek beyanatlarda bulundu. Çalıştığı gazetede, ‘Aycell kötü yola düstü, Aycell kara delik’ gibi manşetler atıldı.
Şimdi kendisine sormak lazım: ‘Aria zarar ediyor, Aycell de zarar ediyor, bunların birleşiminden oluşan şirketin zararını millet mi ödemeyecek? Bu da bir kara delik değil mi? Neden tepki göstermiyorsun? Aycell’in abone sayısı artmasın, yatırım yapmasın diye elinden geleni yaptın, kendini yırttın. Şimdi neden tepki göstermiyorsun? Yoksa patronunun ortağı İş Bankası işin içinde diye mi susuyorsun? Aria sürekli sizin grubun televizyonlarına reklam verdi. Aycell, Telekom alt şirketi olduğu için bu reklam olayına fazla önem vermedi.
Senin patronun reklam alamadı diye Aycell batırılmaya mı çalışılmalıydı? Biz Aria’yı yeterince bekledik, abone sayısı artması için geç açılış yaptık. Fakat siz abone sayınızı artıramadınız.” Aria şirketinin kötü yönetildiği için zarar ettiğini savunan bu iletişim uzmanı, “Şimdi diyorlar ki 2 şirket birleşince baz istasyonları 5 bin 600 olacakmış. Yahu çocuk mu kandırıyorsunuz. Bir baz istasyonu yaklaşık 100 bin dolar, söküp tekrar montajı 20 bin dolar” diyerek iddialarını şöyle sıraladı: ZARARI KİM ÖDEYECEK? “Bu arada, Ericsson baz istasyonları 120 bin dolara, Netaş ve Teletaş baz istasyonları 80 bin dolara ihale edilmiştir.
Siz baz istasyonlarının yerleri konusunda tekrar planlama yapacaksınız, bir kısmını söküp tekrar başka yerlere monte edeceksiniz. Bu tam 2 sene alır. Bu arada yine kapsama alanı problemi devam edecek. Zarar da devam edecek. Oluşan çift katlı zarar, Telekom’a ödetilecek. Aria’nın personel masrafları Aycell’den çok fazladır. Birleşme ile Aria ve Aycell’de eleman sayıs yarıya indirilecek. Pek çok kişi işsiz kalacak. Tekrar bir Yönetim Kurulu oluşacak, doğal olarak Aria ipleri elinde tutmak isteyecek ve Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür Aria’dan olacaktır.
(YENİ ÇAĞ)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:02
