Ekonomi
  • 31.8.2004 16:31

BABACAN: KREDİ KARTI BÜYÜK BİR PROBLEM DEĞİL

Babacan, uluslararası yatırımcıları bilgilendirme turu kapsamında Hollanda'ya hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında, soruları cevaplandırdı. Kredi kartlarının kullanımına ilişkin bir soru üzerine Babacan, hükümetin finans ve kredi kuruluşlarıyla ilgili bir yasa tasarısı hazırladığını, kredi kartlarıyla ilgili yasa tasarısının bundan sonra gündeme geleceğini kaydetti. Babacan, konunun gündeme erken geldiğini ve bunun da yararlı olduğunu ifade ederek, şöyle dedi: ''Şundan kimsenin şüphesi olmasın ki biz serbest piyasa mekanizmalarının düzgün işlemesinin karşısında duracak, ona set çekecek hiçbir uygulama yapmayız. Ama devletin de bazı düzenleme görevleri vardır. Devlet bu düzenlemeleri yapar. Dolayısıyla AB ülkesinde uygulanan, bir başka ülkede uygulanan sistemden daha farklı, daha kısıtlayıcı bir şey kimsenin aklına gelmesin. Dünyadaki en iyi uygulamalar neyse, bu iyi uygulamalar örnek alınır, bakılır.'' ''Kredi kartlarının kullanımı kriz yaratacak bir boyutta mı?'' şeklindeki soru üzerine Babacan, ''Kesinlikle öyle bir durum yok'' karşılığını verdi. Bankaların bilanço yapısındaki kronik problemin, kredilerin aktiflere göre küçük olması olduğunu kaydeden Babacan, ''Bankalarımızın kredi portföyleri büyüyor. Bu aslında sağlıklı bir gelişme. Bankalarımız açısından baktığımızda yayılmış bir risktir. Nispeten emniyetli bir alacak çeşididir'' dedi. Türkiye'de bu konuda uzun zamandır bir düzenleme yapılmadığını anlatan Babacan, ''Yapılacak çalışmalar, dünyadaki en iyi uygulamalar neyse, bu uygulamalara bakıp Türkiye'de de bunun yasal çerçeve içinde oturtulmasından ibaret olacak'' diye konuştu. Bakan Babacan, ilk etapta kredi kuruluşlarıyla ilgili yasa tasarısının devreye gireceğini, daha sonra da kredi kartlarıyla ilgili yasa tasarısının tartışılacağını söyledi. IMF İLE İLİŞKİLER IMF ilgili programın sosyal ağırlı olup olmayacağına ilişkin bir soru üzerine de Babacan, şöyle dedi: ''Türkiye'nin ekonomik sorunları bellidir. Türkiye'nin bütçesiyle ilgili sınırlamalar vardır ve bu dar bütçe sınırları çerçevesinde harcamaların nereye yönlendirileceği siyasi tercihtir. Bu sınırlı imkan içinde sosyal konulara daha ağırlık verdik bugüne kadar. Bundan sonra da daha fazla ağırlık vermeye devam edeceğiz.'' Babacan, ''IMF ile yapılacak program çerçevesinde yeni kaynak kullanılacak mı?'' şeklindeki bir soruya, ''Müzakerelere başlamayı düşündüğümüz format, kaynak kullanımını içeren bir format olacaktır. Ama (Ne kadar derseniz?) bunun cevabı en son gün belli olur. Çünkü o güne kadar gerçekleşmeleri göreceğiz'' yanıtını verdi. Kaynak kısmının bu programın en az vurgulanması gereken kısmı olduğunu ifade eden Babacan, şöyle devam etti: ''Bizim için önemli olan, sağlam, güçlü bir ekonomik programa sahip olmamız. Türkiye için doğru olan, bu ekonomik programı tavizsiz bir şekilde uygulamaktır. Bir program teknik olarak ne kadar mükemmel olursa olsun, arkasında ne kadar büyük finasman desteği olursa olsun, eğer güven unsuru yoksa, bu programın uygulanacağıyla ilgili güven yoksa, zaten o program bir işe yaramaz. Olmazsa olmaz şart, bu programın bizim programımız oluşudur. Bizim uygulayacak oluşumuzdur. Kendi hedeflerimiz çerçevesinde, kendi programımızı kararlı bir şekilde uygulayacak oluşumuzdur. Türkiye bugüne kadar kaç tane stand-by anlaşması yapmış, netice alamamış. Diğer ülkelerde de başarısız örnekler var. Mühim olan Türkiye için ne yapacağız, hangi konuları öne geçireceğiz, yapısal reform alanında neleri gerçekleştireceğiz, uygulayacağımız para politikaları, serbest kur rejiminin kayıtsız şartsız devam edecek oluşu. Bunlar son derece önemli unsurlar. Bunları doğru bir şekilde uyguladığımız sürece, zaten programın başarısız olması diye birşey söz konusu olmayacaktır.'' LAHEY, FRANKFURT VE LONDRA'DA TEMASLAR Yurtdışındaki programı hakkında da bilgi veren Babacan, Lahey, Frankfurt ve Londra'da bir dizi görüşmelerde bulunacağını söyledi. Resmi görüşmelerin yanı sıra çok sayıda finans kuruluşu temsilcisiyle temaslarda bulunacağını kaydeden Babacan, Lahey'de Hollanda Başbakan Yardımcısı ve Hollanda Ekonomi Bakanı ile bir araya geleceğini, Hollanda Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı ile görüşeceğini ifade etti. Türkiye ekonomisindeki son görüşmeler hakkında görüş alış verişinde bulunacağını belirten Bakan Babacan, Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinin de ele alınacağını vurguladı. Hazine Müşteşarlığı ve Merkez Bankası görevlilerinin kendisine eşlik edeceğini belirten Babacan, ''Görüşmeler, Türkiye'nin AB süreci ve Türkiye ekonomisi hakkında güncel bilgilerin ilk elden verilmesi açısından büyük önem taşımaktadır'' dedi. Hollanda'nın AB'nin Dönem Başkanlığı'nı yürüttüğünü hatırlatan Babacan, ziyaretin bu açıdan da önemli olduğuna işaret etti. Bakan Babacan, 4 Eylül Cumartesi günü yurda dönecek. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:50

İLGİLİ HABERLER