"BABAMIZ ÇOK İYİ OKUYUP ÜFLERDİ"
Danıştay saldırısının azmettiricisi olarak 27 Haziran'da tutuklanan zanlılardan Salih Hoca'nın kendisini sorgulayan polisleri "Hepinizin cinsel organını bağlarım" diye tehdit etmesini, çocukları Hasan ve Ali 'yanlış' olarak değerlendirdi. Kurter'in psikolojik tedavi gören çocukları, babalarının mucizeleri olmasa da birçok kişiye şifa dağıttığını iddia etti.
Salih Kurter'in, Said-i Nursi ile mahkeme yıllarında Sultanahmet'te tanıştığını, sohbet ettiklerini söyleyen oğlu Hasan Kurter (45), "Doktora gidip tedavi olamayan birçok kişiyi babam okuyup, üflerdi ve onlar da sağlığına kavuşurdu" dedi.
Tedavinin yanı sıra Salih Hoca'nın birçok kişiyi cin çıkarmak için okuduğunu anlatan oğlu Hasan Kurter, "Kendisinin dini yönü gerçekten çok kuvvetliydi. Bir cini çıkarmak için 4-5 saat okuduğunu bilirim. Bu da bir emek sonuçta, bunun karşılığı olarak da insanlar kendisine hayır için para verirdi" dedi.
'Keşke yapmasaydı' dedi
Babasının tarikatla da, siyasetle de ilgisinin olmadığını iddia eden Hasan Kurter, "Alparslan Aslan da belki bir derdi olduğu için gelip babamın duasını almak istemiş olabilir. Bu olaydan sonra suçunu hafifletmek için babamı olaya dahil etti" diye konuştu.
Kalp ve prostat ameliyatı geçiren, şeker hastası olan babası Salih Kurter'in Danıştay'a düzenlenen saldırıyla hiçbir ilgisinin olmadığını savunan Hasan Kurter, Cumhuriyet Gazetesi'ne düzenlenen bombalı saldırılar nedeniyle Avukat Süleyman Eken'in "Yanlış yapıyorsun" diye Aslan'ı uyardığına da tanık olduğunu söyledi. Babasını seven 15-20 kişinin ona ekonomik yardımda bulunduğunu kabul eden Kurter, "Arslan'ın saldırı yaptığını öğrendiğimizde çok şaşırdık. Babamın da tepkisi; 'Keşke yapmasaydı, kendine yazık etti' şeklinde oldu" dedi.
Salih Kurter'i yıllardır tanıdıklarını söyleyen Harmantepe Camii cemaati de çekinerek Kurter'i anlattı. Kurter'in bir yıldır yürüyemediği için camiiye cumadan cumaya geldiğini söyleyen arkadaşları, şunları söyledi:
'Ne ulemayım, ne bulema'
"Bizlere 'Ne ulemayım ne de bulemayım' derdi. Kendisini hiçbir zaman şeyh olarak görmedi de, söylemedi de. Buraya geldiği zamanlarda masasına geçer, otururdu. Onu tanıyanlar da masasına gider, ondan dua etmelerini isterdi. Hocamız Allah'ın aşkını anlatırdı sadece ama çocuklarının rahatsız olduğunu biliyoruz. Evde fare beslediklerini, çok merhametli olduklarını, yolda buldukları ölmüş hayvanları bile götürüp gömdüklerini duyduk. Tanımadığımız biri olsa belki diye düşünürdük ama Salih Hoca devleti yıkacak işlere girmezdi."
'Hepimiz ruh hastasıyız, o yüzden babam yapmaz'
1974 yılında vefat eden annesi Cihan Kurter'in de psikolojisinin iyi olmadığını söyleyen Hasan Kurter, aile hiç kimsenin psikolojik durumunun iyi olmadığım belirterek, "Biz 6 kardeşiz ve hepimiz ruh hastasıyız. Babamı kontrol etseler onda da bir şeyler çıkabilir. Bu durumu bildiği için babamız bizi düşünür ve böyle bir organizasyonun içinde yer almaz" dedi. Kurter, şunları söyledi:
Ailenin sağlık raporu
"Bizim hiçbirimiz evlenmedik, hepimiz bir arada yaşıyoruz. Hepimiz hastayız. En büyük ağabeyim Mustafa, 1995 ve 2000 yıllarında ikişer defa Bakırköy Akıl ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde yattı. 15 yıldır ilaç kullanıyor. Onun küçüğü Ahmet'e askere gideceği zaman şizofren teşhisi kondu. Ali'ye normal diyorlar ama onun da hareketlerinden hasta olduğu anlaşılıyor. 1999 yılında rahmetli olan Sabri ağabeyim günde 45 tane hap kullanıyordu. Fatma ablanı da rahatsızlandı. Doktora götürdük, şimdi ilaç kullanıyor. Bende heyecan, korku ve sıkıntım arttığında yeşil reçeteli ilaç kullanıyorum."
(vatan)
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 04:34