HAVALİMANINDA FACİADAN DÖNÜLMÜŞ
Atatürk Havalimanı C Terminali'nde 24 Mayıs 2006 tarihinde meydana gelen yangının; sorumsuzluk, ihmal ve suistimal nedeniyle çıktığı ortaya çıktı. Yangına ilişkin soruşturmayı yürüten Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, yaptığı incelemede yabancı bir kargo şirketinin, kolilerce sahte parfümün irsaliyelerde 'tekstil ürünü' olarak gösterdiğini ve X-Ray cihazında net olarak görülen parfüm şişelerinin tekstil ürünü olarak kayda geçirildiğini saptadı. Bunun üzerine Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Ömer Güner Sazak, havaalanının kargo bölümünde çıkan yangınla ilgili soruşturmayı taklit parfümlerin tekstil ürünü olarak gösterilmesi yönünde genişletti. Taklit parfümlerin, yurtdışına kaçırmak için tekstil ürünü olarak gösterildikleri belirlendi. Yürütülen soruşturma kapsamında, milyonlarca dolarlık malın giriş çıkışının yapıldığı kargo bölümlerinde büyük ölçüde 'denetim zaafı' olduğu ve yasal olarak etil alkol oranları fazla olan malların özel soğutmalı alanlarda bekletilmesi gerektiğinin de altı çizildi. Bu ürünlerin zararlı olmaları nedeniyle firmalar tarafından irsaliyelerde tekstil ürünü olarak gösterildikleri ve parfümleri bu yolla sundurmalara sokuldukları belirtildi. Bilirkişi heyeti raporlarında, parfüm şişelerinin bulunduğu koliler uçağa yüklenseydi, "facia olabileceğini" vurgulandı.
Radyasyon tehlikesi yok
Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ), yangından sonra meydana gelen enkazın kaldırılma çalışmaları için 5 Temmuz'da ihale düzenleyecek. Yangında zarar gören Sistem Lojistik, Havaş ve Çelebi A.Ş. ise ihaleye gerek olmadığını, mallarının yandığı enkazı kendilerinin kaldırabileceklerini belirtti. Ancak DHMİ bu talebi reddetti. Henüz DHMİ ile bu 3 kargo şirketinin kargo yüklü zararları belirlenemedi. Ancak demirbaş zararları, "DHMİ 129 milyon dolar. Çelebi A.Ş. 8 milyon dolar. Sistem lojistik 5 milyon dolar. Havaş 3.2 milyon dolar" diye açıklandı. Yangın sırasında Sistem Lojistik antrepolarında bulunan ve hasar gören radyoaktif madde içeren kutular, radyoaktif sızıntı şüphesi nedeniyle Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) ekipleri tarafından betonlanmıştı. Kalıplar içinde çevresi 1,5 metre beton kaplanan kutular, 6 gün önce bulundukları yerden alınarak imha edildi.
(bugün)
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 04:34