BAĞIMSIZLAR KÖŞKE ÇIKIYOR
NEJDET ARMAĞAN / MUŞ
İzmir'de hayatını kaybeden 23. dönem Muş milletvekili Nuri Yaman'ın taziyesi için Muş'ta bulunan Ahmet Türk, Kale Parkı'nda bağımsız milletvekili Sırrı Sakık, eski milletvekili Akın Birdal ve BDP'lilerle kahvaltı yaptı. Burada gazetecilere açıklamalarda bulunan Türk, Diyarbakır'da kendilerine yönelik tuzak kurulduğunu iddia etti.
Bu tuzakta AK Parti'nin de olduğunu öne süren Ahmet Türk, aday değiştirme sürecinde kendilerine yazı gönderilmesi halinde başka bir adayla seçime girebileceklerini de vurguladı.
Türk, "Hatip Dicle hakkında 22 Mart'ta verilen bir hüküm var. Bu hükmü veren yargıç, aynı zamanda Yüksek Seçim Kurulu'nda görev alıyor. Bu hüküm yargıç tarafından bilinmesine rağmen arkadaşımız hakkında, 'Seçimlere girmesinde bir engel yoktur' kararı çıktı ve seçimlere 3 gün kala bu tebligat basına verildi.
Mazbatasını almasına rağmen, Yüksek Seçim Kurulu bu arkadaşımızın milletvekilliğini düşürdü. Seçime girip 80 bin oy almış, parlamentoya girmeye hak kazanmış olan bir milletvekiliyle ilgili bu kararı ancak Meclis verir.
Yüksek Seçim Kurulu'nun orada görevi bitmiştir. Burada bir tuzak var. Eğer zamanında aday değiştirme süreci bitmemişken, 'Değiştirin' diye bir yazı gelseydi, biz orada başka bir arkadaşı gösterme şansına sahip olurduk. 6 milletvekili alacağımız kesin olan Diyarbakır'da bir tuzak kuruldu.
Nasılsa Hatip Dicle düşürülecek ve hak etmemiş bir milletvekiline o 80 bin oy sayılacak ve bu tuzakla AK Parti 6 milletvekili çıkaracak. Demokraside, siyasette tuzak yoktur. Yüksek Seçim Kurulu'nun sadece kendi başına oluşturduğu bir tuzak değildir. Bu tuzağın içinde AK Parti de vardır.
Tüm olumsuzluklara rağmen seçimlere katıldık ama halen tuzaklarla üzerimizden siyaset yürütülürse bunu kabul etmeyiz. Bu tuzakların önümüzdeki süreçte de devam edeceğine inandığımız için Meclis'i boykot ettik" iddialarında bulundu.
Gazetecilerin Cumhurbaşkanı'nın davetiyle ilgili sorularını da cevaplandıran Türk, "Yarın Sayın Cumhurbaşkanı'nın davetine katılacağız. Biz yine düşüncelerimizi, beklentilerimizi dile getireceğiz. Sorununun çözümü konusunda önerilerimiz olacak.
Bu önerilerin değerlendirilmesini isteyeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanı, Cumhuriyet'in başıdır. Krizlerin aşılması konusunda aktif bir rol almasını isteyeceğiz. Sorunun çözümü için formül bulunması ve ciddi diyalogların oluşturulması için umhurbaşkanı'nın bütün siyasi partilerle görüşmeler yapması ve bu krizin çözümü yönünde taleplerimiz olacak. Krizin aşılması için biz her zaman pozitif bir yaklaşım göstereceğiz" diye konuştu.
Kürt sorununun çözümüyle ilgili ana muhalefet partisine büyük görevler düştüğünü ifade eden Türk, "Bugün çözümün tarafı Kürtlerdir, bir tarafı da hükümettir. Türkiye'de ana muhalefet partisi, bu iki taraf arasındaki tartışmaların sonlandırılması konusunda önemli rol alabilir. Çünkü ana muhalefet partisi de sonuçta tavrı ve düşünceleri ile hem hükümeti cesaretlendirir hem de özgürlükçü bir yaklaşımı ile bizleri cesaretlendirir.
Biz isteriz ki, tüm siyasi partiler oturup bu sorunun çözümü konusunda ciddi bir diyalog ortamına katkı sunacak rol oynasınlar. Biz zaten her zaman bunu söylüyoruz. Bütün bu olumsuzluklara rağmen demokratik zeminde ısrar ediyorsak bu sorunun çözüm yerinin demokratik siyaset olduğuna inandığımız içindir. Bu görüşlerimiz hiçbir zaman değişmez. Söyleyeceklerimiz dikkate alınmazsa, bizi ötekileştiren bir yaklaşım olursa sonuçta sabır taşı bile çatlayabilir. O zaman da halkımızın ve bizlerin bir umudu kalmayacak. Umut ediyorum ki herkes bunu görür ve böyle bir noktaya gitmemesi konusunda gereken duyarlılık gösterilir" ifadelerini kullandı.