Savcıyı hedef gösteren Ekrem İmamoğlu'na 3 ayrı suçtan 7 yıl 4 ay hapis

 Ekrem İmamoğlu'na 3 ayrı suçtan iddianame: 7 yıl 4 aya kadar hapis istemi
Son dakika haberi: CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun geçtiğimiz 20 Ocak tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik yaptığı konuşma hakkında re’sen soruşturma başlatılmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili Can Tuncay tarafından yürütülen soruşturma sonucunda İmamoğlu’na “tehdit”, “kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret” “Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlarından 7 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı. İddianame, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. İmamoğlu, hakkında siyasi yasak uygulanması da talep edildi.

CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun geçtiğimiz 20 Ocak tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'e yönelik yaptığı konuşma hakkında re'sen soruşturma başlatılmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili Can Tuncay tarafından yürütülen soruşturma sonucunda İmamoğlu'na "tehdit", "kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret" "Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek" suçlarından 2 yıl 8 aydan 7 yıl 4 aya kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı.

İddianame, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Başsavcı Akın Gürlek, iddianamede "mağdur" sıfatıyla yer aldı. İmamoğlu hakkında ayrıca siyasi yasak uygulanması da talep edildi.

BAŞSAVCI TERÖR ÖRGÜTLERİNİN HEDEFİNDEYDİ

İddianamede, İmamoğlu'nun CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın'ın ifadeye çağrılması üzerine 20 Ocak'ta katıldığı bir panelde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'e yönelik söylediği sözlerin ayrıntısına yer verildi.

Halen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı görevini yapan Akın Gürlek'in geçmişte de terör suçlarına bakmakla görevli ağır ceza mahkemelerinde başkanlık, sulh ceza hakimliği ve Adalet Bakan Yardımcılığı görevlerinde bulunduğu anımsatılan iddianamede, Gürlek'in görev yaptığı dönemlerde ve halen terör örgütü DHKP/C başta olmak üzere çeşitli terör örgütlerince hedef haline getirildiğinin bilindiği ifade edildi.

HEDEF GÖSTERDİ...KÜÇÜK DÜŞÜRDÜ...

Gürlek'in terör örgütlerinin çeşitli basın ve yayın organları ile sosyal medya hesaplarında açık kimlik bilgileri ve fotoğrafının yayımlanarak tehdit edildiğine dikkati çekilen iddianamede, İmamoğlu'nun söz konusu konuşmasıyla Gürlek'i hedef göstererek, "terörle mücadelede yer almış kişileri hedef gösterme" suçunu işlediği ifade edildi. İddianamede, İmamoğlu'nun aleni şekilde kullandığı söylemlerin, kamu görevini sürdüren mağdur Akın Gürlek'i küçük düşürmeye yönelik ve küçültücü ifade niteliğinde olduğu aktarıldı.

DÜŞÜNCEYİ AÇIKLAMA SINIRLARINI AŞTI

Söz konusu ifadenin, düşünceyi açıklama sınırlarını aştığı, suça konu ibare ve konuşmanın da ayrıca bir bütün halinde kişinin saygınlığına zarar vermeyi amaçladığı ve görüş açıklama niteliğinde bulunmadığı, eylemin ifade hürriyeti bağlamında hukuki koruma görmesinin mümkün olmadığı belirtildi.

İmamoğlu'nun konuşmasında Başsavcı Gürlek ve aile yakınlarının hedef alındığı, zarara veya kötülüğe uğratılacağını içeren ifadeler kullanıldığı aktarılan iddianamede, "Fiilin mağdur üzerinde korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olduğu, bu haliyle şüphelinin tehdit suçunu işlediği anlaşılmıştır" değerlendirmesinde bulunuldu.

BİLİRKİŞİYİ DE HEDEF GÖSTERDİ

Hazırlanan iddianamede ayrıca 27 Ocak'ta İmamoğlu'nun düzenlediği basın toplantısında bilirkişi olarak görevli kişilerden birini, görevli tek bir bilirkişi olarak göstererek gerçeğe aykırı şekilde şüphelilerin lehine sonuçlanacak şekilde karar verilmesi amacıyla hedef gösterdiği de aktarıldı. Bilirkişinin ismini de açıklayarak, "yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs etmek" suçunu işlediği tespitine ilişkin soruşturmanın sürdüğü belirtildi. Hazırlanan iddianameye göre, iki olay bir arada değerlendirildiğinde Ekrem İmamoğlu'nun görevinin getirdiği konumu ve nüfuzunu basın önünde aleni olacak şekilde kullanarak yargı organları ve mensupları üzerinde baskı oluşturmayı ve mensubu olduğu parti lehine etkilemeyi amaçladığının değerlendirildi.