Bahçeli : Münbiç'ten müjde bekliyorum
Devlet Bahçeli'den Suriye mesajı: "Esad yönetimi aklını başına almalıdır"
MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Suriye'de yaşanan son gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu. Bahçeli, "Türkiye ile Suriye arasında diplomasi canlandırılmalı. Esad yönetimi aklını başına almalıdır." ifadelerini kullandı…
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Suriye'de yaşanan son gelişmelere dair önemli açıklamalarda bulunan lider Devlet Bahçeli, "Esad Türkiye ile ön şartsız temas kurmalı. Türkiye'nin kimsenin toprağında gözü yoktur. En uzun sınıra sahip olduğumuz Suriye'nin istikrara kavuşması samimi dileğimizdir." dedi.
"ESAD'LA DİYALOG İÇİN HALA GEÇ DEĞİL"
Esad, Türkiye’nin uzanan elini tutmamış, uzlaşma ve görüşme çağrılarına kulağını kapatmıştır. Toprakları gasp edilen, askerleri çatışma alanlarından kaçan, ülkesi deprem geçiren bir devlet başkanı kuyruğu dik tutma çabasındadır.
Ülkesi baştan ayağa infaz ve istila edilmişken, Türk askerinin terör örgütleriyle mücadelesini hazmedemeyip devamlı geri çekilmemizi şart koşan Baas zihniyetinin bugünkü özeti, kabul edelim ki, tam bir rezalettir.
Bize göre hala vakit geçmiş değildir. Esad’ın, Türkiye’yle önşartsız temas ve diyalog kurması, normalleşme iradesi göstermesi önce kendi hayrına, sonra da ülkesinin çıkarınadır.
Esad yönetimi aklını başına almalıdır. Mezhep taassubunu terk etmelidir. Düşmanı dost sayan, dostu da düşman gören ilkel ve ilkesiz siyasi dürtülerle arasına çizgi çekmelidir. Esad yönetimi kabuğuna çekilip uzun süre ayakta kalacağını düşünüyorsa biliniz ki, yanıldığını er veya geç anlayacaktır.
"KİMSENİN TOPRAĞIMDA GÖZÜMÜZ YOK"
Türkiye Cumhuriyeti’nin hiçbir ülkenin toprağında gözü yoktur. Ancak vatan topraklarımızda gözü olanlara, yerinden çıkarılacak gözleri olan bu sırtlanların sırtını sıvazlayanlara tahammülümüz de söz konusu olamayacaktır. Suriye’den kaynaklanan bölücü terör musibeti tamamıyla gündemden çıkarılasıya kadar huzur ve barış ortamını tesis ettiğimiz sahaları boşaltmamız Anadolu coğrafyasını ateşe atmakla eşdeğerdir.
Esad rejiminin her şeyden önce bunu idrak etmesi lazımdır. En uzun sınıra sahip olduğumuz Suriye’nin istikrar ve güvenliğe kavuşması, iç otoriteyi tekrar kurması elbette samimi dilek ve temennimizdir.
Bu gerçekleşmeden, üstelik her taşın altında, pek çok ülkenin, emperyalizmin ve terör unsurlarının farklı hesap ve hedeflerinin kaynadığı coğrafi mıntıkaları terk etmek felaketlere buyur gel demektir.
"TEL RIFAT TEMİZLENDİ SIRA MÜNBİÇ'TE"
Halep’ten İdlib’e kadar tekrar açılan çatışma güzergahının Türkiye’ye yansımalarını enine boyuna düşünmekle mükellefiz.
Sınırlarımızın dibinde orayı burayı bombalayanların, Suriye’nin kuzeydoğusunda bölücü terör örgütünü palazlandırıp pışpışlayanların, ne aradıklarını, hangi hak ve hukuka dayanarak bölgemizde konuşlandıklarını sormak ve bununla kalmayıp pılınızı pırtınızı toplayıp gidin demek en tabii hakkımızdır.
ABD ve Rusya’nın verdiği hiçbir sözü tutmadığı ortadadır. 5 Mart 2020 Moskova Mutabakatı kısmen bir çatışmasızlık iklimi sağlamış olsa da, bu mutabakatı ihlal eden, İdlib’i kurcalayan, M-4 ve M-5 karayollarının çevresinde somutlaşan güvenlik koridorlarının işlevini sakatlayan, İdlib Gerginliği Azaltma Anlaşmasıyla Astana süreçlerini yıpratan, 22 Ekim 2019’da Soçi Mutabakatı kapsamında, PKK/YPG/PYD’yi Menbiç ve Tel Rıfat’tan çekecek olan, fakat buna bir türlü yanaşmayan da ülkeler az çok bellidir.
Şimdi Tel Rıfat haşeratlardan, çıyanlardan, insan suretinde dolaşan alçaklardan köşe bucak temizlenmiş, ümit ederim ki, sırayı Menbiç almıştır.
"Halep’in huzur ve sükûnet bulması da yegane dileğimiz"
Suriye toprakları, Suriyelilerindir. Bu ülkenin demokrasi sınırları içinde anayasal sisteme geçmesi şarttır.
Halep’in huzur ve sükûnet bulması da yegane dileğimizdir.
Şu gerçeği millet huzurunda haykırmak dava ve siyaset namusumuzun şaşmaz ve şüphe götürmez bir gereğidir:
Halep deyince yüreği titremeyen bir vatan evladına rastlayamazsınız.
Çünkü Halep iliklerine kadar Türk ve Müslüman’dır.
Bunu sadece biz söylemiyoruz; tarih söylüyor, coğrafya söylüyor, hakikat söylüyor, ecdad söylüyor, Halep kalesine çekilen Türk bayrağı söylüyor.
İstanbul’un Kapalı Çarşısı neyse Halep’in Kapalı Çarşısı odur.
Ankara Kocatepe Camiinden yükselen aminlerimizle Halep Ulu Camiinden yankılanan aminlerimiz aynıdır.
Halep oradaysa tarihin çağrısına kulağını veren Türk milliyetçileri ve Türk milleti buradadır.
Bizim niyazımız Suriye’nin huzur, istikrar ve barış ortamına bir an evvel vasıl olmasıdır.
Fakat parçalara ayrılmış Suriye fotoğrafında Halebi yüz üstü bırakmak,
Yaban ve yabancı ellere teslim etmek hayal mahsulü bir ihtimaldir. Ve öyle bir an geldiğinde, tarih satır satır, sayfa sayfa yeniden tekerrür edecek, reklam arası son bulacak, fragman gösterimi bitecek, coğrafya yeni baştan aslına dönecektir.
Güncellenme Tarihi : 3.12.2024 12:29