Gündem
  • 6.3.2011 01:04

BAHÇELİ: ORDUMUZ DARBECİ OLARAK GÖSTERİLMEYE ÇALIŞILIYOR

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli; etik ticaret, dayanışmacı ekonomi, dışlanmışlıkla mücadele, sürdürülebilir kalkınma, insani yardım, insani müdahale gibi herkesin üzerinde ittifak sağlayacağı kavramların maalesef hegemonya mücadelelerinde araç haline getirildiğini ve küresel güç merkezlerinin elinde gerçek niteliklerinden saptırıldığını, bu süreçte dünyada 1 milyar insanın yiyecek ekmek dahi bulamaz duruma geldiğini söyledi.
MHP Adana İl Başkanlığı'nın Seyhan Oteli'nde iş adamlarına yönelik düzenlediği akşam yemeğinde konuşan Bahçeli, aynı süreçten Türkiye'nin de etkilendiğini kaydederek "Bir yanda servetin, gelirin ve teknolojik gelişmelerin üst üste yığıldığı ülkelerin belirleyiciliği ve etkinliği alabildiğine yaygınlaşırken, diğer yanda ekonomik sorunlara teslim olmuş, kimlik kavgalarından yorulmuş, etnik kargaşanın eşiğinde bulunan ve kendi köklerinden kopma aşamasına gelmiş aralarında bizim de yer aldığımız ülkelerin varlığı hepimizin içi acıyarak şahit olduğu gerçekler arasındadır" diye konuştu. "Milli ve üreten bir ekonomik sistemi merkezine alan Türkiye'nin müteşebbis gücünün eşliğinde gerçek anlamda sözü dinlenen ve belirleyici bir ülke olması kaçınılmazdır" diyen Bahçeli "Ne var ki Türkiye'nin jeopolitik ve jeostratejik gücünü harekete geçirmekten aciz ve bihaber olan sorumluluk sahibi siyasi zihniyetin, sadece küresel alana eklemlenme niyetiyle avunması ve üstelik bunu da taviz ve teslimiyet döngüsü içine
hapsolarak yapması bu zamana kadar hayırlı ve faydalı bir sonuç vermemiştir. Üstelik toplumsal huzurumuz zayıflamakta ve birlikte yaşama ülküsü sürekli saldırılara maruz kalmaktadır. Bu halde küresel alanda sözü dinlenir bir ülke olmamız hayaldir, aksini söyleyenler ise iyi niyetli ve dürüst değillerdir" ifadesini kullandı. Bahçeli şöyle devam etti: "Şehit kanlarıyla çizilmiş sınırlarımızın tartışıldığı, üniter yapımızın sorgulandığı, kardeşliğimizin ve milli kabullerimizin değersizleştirilmeye uğraşıldığı bir ortamda, gelişmeden, zenginleşmeden ve itibarı artan bir ülke olduğumuzdan bahsetmek basiretini ve idrakini kaybedenlerin kötü bir oyunundan başka bir şey değildir. Siyasi sorumluluk üstlendiği ülkesinin iç sorunları katlanırken, dışarıda sıfır sorun hezeyanlarıyla vakit geçiren bir hükümet etme anlayışının etkinliğinden, ciddiyetinden ve samimiyetinden bahsedilemeyecektir. Bölgesinde cazibe merkezi olmaya talip ve hakikaten sözü dinlenir ülke haline gelmemiz için ekonomik ve siyasal alanlarda istikrarlı
ve kudretli olmak tartışmasız bir gerekliliktir. Bunlar olmadan, yalnızca sözde ve propaganda düzeyinde, ülke olarak itibarımızın arttığını ileri sürmek yalandır, sanaldır ve aldatmadan başka bir anlama gelmeyecektir."

"ORDU DARBECİ GÖSTERİLİYOR, GÖZALTILAR SİSTEMATİK"
Bahçeli devamla "Arkasına ekonomik gücünü alamamış, askeri caydırıcılığını sağlayamamış, coğrafyadan kaynaklanan üstünlüğünü gösterememiş ve beşeri varlığını huzura erdirememiş bir ülkenin küresel düzlemde belirleyici olmasına tarih henüz tanıklık etmemiştir. Eğer bugün ABD'nin küresel sistemdeki kuvvetinden ve etkinliğinden söz ediliyorsa, bu söylediklerimi siyasetinin ana ekseni yapmasıyla mümkün olduğunu hatırlardan çıkarmamak gerekmektedir. 60 trilyon doları geçen dünya toplam gelirinin yüzde 21'ine yakınını alan ABD'nin, var olan askeri gücüyle iç içe geçmiş bu ekonomik gücü sayesinden kıtalar arasındaki sorun alanlarına doğrudan müdahale ettiği ve yönlendirdiği hepimizce bilinmektedir. Ortadoğu'daki çalkantıları, yönetimlerin devrilmesini, arkasındaki unsurları, hedeflenenleri bu çerçevede ele almak daha doğru olacaktır. Ülkemizin ise insanlığın toplam gelirinden aldığı yüzde 1,2'lik payla ne yapacağı, sözünün nasıl dinleneceği ve hangi tarihsel hatıraları canlandırarak sürükleyici ve tayin edici bir
konuma yükseleceği ise belirsiz olduğu kadar da şüphelidir. Üstelik ordumuzun darbeci olarak gösterilmeye çalışıldığı ve sindirilmek için özel bir gayret sarf edildiği bir ortamda, vatanımızı parsellemeyi hedefine koymuş olan bölücü mihraklar da şımartılmışken, güçlü ve bölgemizde istikrar abidesi olduğumuza yönelik iddialar tam bir karartma ve safsatadan ibarettir. Bugün vatanımızı bölmek için zehir ve ölüm saçan bir terörist başının ev şartlarında cezasını çekmesi konuşulmaktadır. Seçimler öncesi, terörle iş birliği ve diyalog arayışının daha da belirginlik kazandığı anlaşılmaktadır. Türkiye'nin huzuru kaçmaktadır ve insanımız tüm karşı iddialara rağmen geleceğinden umutsuz ve endişelidir. Uzayan darbe iddiaları, peşi sıra ve sistematik bir hale getirilen gözaltılar, hukukun siyasallaştırılması, sürekli tedirgin ve korku içinde kıvranan ve cephelere bölünen toplum yapısı, yoksulluk ve işsizlik gibi sosyo-ekonomik afetler millet olarak enerjimizi en çok heba eden konu başlıklarından bazılarıdır. Bu durum
çerçevesinde, başımızı kaldırıp küresel sistemde güçlü, kudretli, tayin edici ve yönlendirici olmamız mümkün değildir" dedi.
İş adamlarına ve girişimcilere sorumluluklar düştüğünü kaydeden Bahçeli "Biz parti olarak bu gerçeklerin fazlasıyla bilincindeyiz ve sizler olmadan Türkiye'nin parıltılı ve iftihar edilecek bir seviyeye ulaşamayacağına inanıyoruz. El birliği yaparak, güç birliğini hayatın her alanına taşıyarak, karşılıklı yükümlülüklerimizi ihmal etmeden aziz Türk milletini çağların ötesine sıçratmanın mümkün ve gerekli olduğunu düşünüyoruz. Türk girişimcisinin küreselleşmenin soğuk sularında, küresel rekabetin insafsız ve izansız sahasında çaresizce çırpınmasına ve soluksuz kalmasına razı olamayız. Türk'ün adını, Türkiye'nin kudretini, bayrağımızın varlığını binlerce kilometre uzağa taşıyacak olan ilk önce sizlersiniz. Demokrasinin güçlenmesinde, ekonominin gelişmesinde, milli ve üniter devlet sistemimizin ayakta kalmasında Türk girişimcisinin çaba ve gayreti belirleyici bir rol oynayacaktır" diye konuştu.

Güncellenme Tarihi : 23.3.2016 20:34

İLGİLİ HABERLER