Ekonomi
  • 14.12.2003 14:17

BAKAN BABACAN: MARJİNAL BİR SİYASİ ANLAYIŞIN TALİHSİZ YANSIMASI

Devlet Bakanı Ali Babacan, ''İnşallah Türkiye, 2007'de Maastricht kriterlerini yakalamış bir ülke olacak' dedi. Babacan, konuk olarak katıldığı Kanal 7'deki Ters Köşe programında soruları yanıtladı. ODTÜ'deki protesto eylemine ilişkin bir soruya karşılık Babacan, iş dünyası ile üniversitelerin ilişkisinin üniversitelere etkin ve verimli bir eğitim sistemi getirdiğini vurguladı. ODTÜ'deki olayları ''marjinal bir siyasi anlayışın talihsiz yansıması'' olarak niteleyen Bakan Babacan, bu konuda takdiri kamuoyuna bırakmak istediğini söyledi. Bu protestoyu bekleyip beklemediğinin sorulması üzerine de Babacan, buna benzer olayların geçmişte başka bakanların başına da geldiğini hatırlatarak, ''Ben çok önemsemedim. Tabi tamamen iletişimi kesmeye yönelik bir hareket'' değerlendirmesinde bulundu. Protestoların IMF Türkiye ilişkilerinden kaynaklandığı yorumu üzerine de Babacan, uygulanmakta olan politikaların IMF istiyor diye yürütülmediğini, uygulanmakta olan ekonomik programın seçim öncesinde deklare edildiğini kaydetti. IMF'nin buna olumlu ya da olumsuz katkısı olup olmadığının sorulması üzerine Babacan, aklın yolunun bir olduğunu söyledi. Türkiye'nin sorunu olan borç stoku probleminin çözümünün bütçe disiplini ile gerçekleştirileceğini söyleyen Babacan, bütçe kalemleri arasındaki harcamaların ne kadar olacağının kendi seçimleri olacağını, buna kimsenin karışmayacağını ifade etti. MAASTRİCHT KRİTERLERİ 2007'DE YAKALANACAK Türkiye'de birikmiş problemlerin temizlenmesinin vakit alacağını vurgulayan Bakan Babacan, ''Ama inşallah Türkiye, 2007'de Maastricht kriterlerini yakalamış bir ülke olacak'' diye konuşacak. Hangi ülke IMF'den borçlanıyorsa bunun piyasalardan borçlanamadığı anlamına geldiğini, amaçlarının piyasalarda normal şartlardan borçlanmak olduğunu söyleyen Babacan, Türkiye'nin bu yıl IMF'ye net borç ödeyici konumuna geldiğini ifade etti. ENFLASYONUN SOKAĞA YANSIMASI Enflasyonun düştüğü, ancak bunun sokağa yansımadığının hatırlatılması üzerine Bakan Babacan, enflasyondaki düşüşün fiyatlarda düşüş olması gibi bir yanlış algılamanın olduğunu, fiyat artış hızında yavaşlama olduğunu vurguladı. Enflasyondaki düşüşün vatandaşın hayatında somut hale gelmesinin biraz zaman alacağını da kaydeden Ali Babacan, buradaki en önemli konunun işsizlik olduğunu vurguladı. Türkiye'nin bu kadar hızlı ilerlemesini kimsenin beklemediğini, bunun herkesi şaşırttığını söyleyen Babacan, ancak kimilerinin olumlu şekilde şaşırdığını, bu durumun bazı kimselerin de işine gelmediğini kaydetti. ASGARİ ÜCRET ''Asgari ücret konusunda buradan bir söz verebilir misiniz?'' sorusuna karşılık ise Babacan, ''Nasıl söz vereyim çalışmalar devam ediyor'' karşılığını verdi. Asgari ücretin daha çok özel sektörü ilgilendirdiğini, burada çalışanların refahı ile işletmelerin rekabet gücünün korunması arasında bir denge sağlanması gerektiğini dile getiren Babacan, rakamın henüz kesinleşmediğini, yıl sonuna kadar kesin bir rakamı açıklayabileceklerini belirtti. İMAR BANKASI İmar Bankası'ndaki ödeme takvimine de değinen Babacan, milletvekillerinin bazı görüşlerini dile getirmeleri üzerine görüşmelerin Salı gününe kaldığını hatırlattı. Sundukları çözümün uluslararası finans kuruluşları ile iç ve dış piyasalarca makul karşılandığını anlatan Babacan, teknik çözümün ideal olduğu konusunda herkesin hem fikir olduğunu söyledi. Türkiye'de şimdiye dek 20 bankanın Fon'a devredildiğini ve bunun devletin tüm yükümlülükleri üzerine alması anlamına geldiğini kaydeden Babacan, şöyle devam etti: ''Fakat İmar Bankası'nın kendine münhasır şartları nedeniyle BDDK Fon'a devretme değil de yönetimine el koyup tasfiye sürecine sokmayla ilgili karar aldı. Ve o karar sonucunda ve o bankadaki çok büyük yolsuzluk, hırsızlık olaylarının ortaya çıkması sonucunda özel bir durum oluştu. İşte o özel duruma göre bir çözüm üretmemiz gerekiyordu ki bizim ilk tasarımız da o şekilde...Ama tabi nihai karar Meclis'in.'' PARADAN SIFIR ATILMASI Paradan sıfır atılmasına ilişkin olarak da Babacan, yasa tasarısının hazırlanarak Başbakanlığa gönderildiğini hatırlattı. Bununla ilgili Merkez Bankası ve Darphane'nin çalışmalara başladığını açıklayan Babacan, tasarının yasalaşmasından sonra çalışmaların hızlanacağını kaydetti. Sıfır atılması ile birlikte günlük hayatta çok büyük kolaylığın olacağını da anlatan Babacan, 2005 yılı süresince her iki paranın da tedavülde kalacağını, karışıklığa meydan vermemek için, yeni basılacak paranın dizaynının eski paraya çok benzeyeceğini, yeni lira ve mevcut liranın aynı destede sayılabileceğini anlattı. Büyük ödemelerde kullanılmak üzere yeni 50 ve 100 liralıkların da basılacağını anlatan Babacan, bunun yanında kuruşun da kullanıma gireceğini açıkladı. ''ŞU ANDA EUROYA GEÇİŞ YANLIŞ'' Doğrudan euroya geçilmesi tartışmalarına da değinen Babacan, bunun kesinlikle yanlış olduğunu düşündüğünü açıkladı. AB'ye tam üye olanlardan bile euroya geçmeyen ülkeler bulunduğunu söyleyen Babacan, Euro bölgesinde bu konuda sıkıntı olduğunu, öncelikle yeni liraya geçmeyi hedeflediklerini söyledi. RİSK PRİMİ Dünyada en düşük faizle borçlanan ülkenin ABD olduğunu hatırlatan Babacan, 1 yıl öncesinde Türkiye'nin ABD Hazinesi'nin borçlanma faizinin 7-10 puan üzerinde borçlanabildiğini hatırlattı. Şu anda bunu 2.5-3.5 puan arasına indirdiklerin açıklayan Babacan, bu hızlı düşüşü, güvenin önemli bir göstergesi olarak yorumladı. TL'NİN DEĞER KAZANMASI 2004 yılında da TL'nin değer kazanmasının devam edip etmeyeceğinin sorulması üzerine de Bakan Babacan, bunun kaçınılmaz olduğunu belirtirken, Merkez Bankası'nın gerekli işlemleri yapacağını ifade etti. Uygulamaların aynı tutarlılıkla devam ettirilmesinin endişe ve problemleri ortadan kaldıracağını iade eden Ali Babacan, 2004 yılında bu yıla göre daha iyi bir cari işlemler dengesi beklediklerini sözlerine ekledi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:15

İLGİLİ HABERLER