BAKAN ÇELİK'TEN ÖĞRETMENLERE MÜJDE
DUYGU BEKTAŞ-EROL SÜER
ÇORUM - Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, 2007 yılı içinde asgari olarak 40 bin kadrolu ve sözleşmeli öğretmen ataması yapacakları müjdesini verdi.
Bakan Çelik, bir dizi incelemelerde bulunmak üzere geldiği Çorum'da gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Bakan Çelik, Şubat ayı içinde yapılacak olan 10 bin öğretmen atamasının ağırlıklı olarak Doğu, Güneydoğu, İç Anadolu ve Karadeniz illerinde olacağını söyledi.
Atamaların yaklaşık 9 bin 500'ünün 30 vilayete gönderileceğini kaydeden Çelik, 500'ünün de 51 ile gönderileceğini bildirdi. İngilizce ve Bilgisayar gibi branşlarda çok az sayıda öğretmen ihtiyacı olduğunu belirten Çelik, buralara çok küçük miktarlarda atama yapılacağını kaydetti. Bakan Çelik, 9 bin 500 öğretmenin ağırlıklı olarak Şanlıurfa, Diyarbakır, Van, Ağrı ve İç Anadolu'daki bazı illere gönderileceğini söyledi. 5 bin sözleşmeli öğretmenin atamasında da Türkiye genelini gözeteceklerini dile getiren Çelik, ağırlıklı olarak ihtiyaç olan illere öğretmen gönderileceğini ifade etti. Geçen yıl sözleşmeli öğretmen atamalarının Doğu ve Güneydoğu illerine yapıldığını hatırlatan Çelik, bu yıl kadrolu öğretmenlerin yüzde 95'inin bu illere gönderileceğini söyledi. Çelik, böylelikle bir denge sağlamış olacaklarının altını çizdi.
Öğretmenler arasında rotasyon uygulaması yapıldığını belirten Çelik, genellikle ilk mezunların, tecrübesiz olan öğretmenlerin Doğu ve Güneydoğu illerine gönderildiğini, tecrübeli olanların da batıda çalıştığını anımsattı. Çelik, "Bu sene binlerce öğretmenimizi batıdan alıp doğuya göndereceğiz. Doğuya 2003-2004 yıllarında rotasyonla gitmiş olan öğretmen arkadaşlarımız da bu süresi tamamladıkları için batıya gidecekler" diye konuştu.
Bakan Çelik, atama döneminde yüzde 2'lik bir kontenjan oluşturduklarını ifade ederek naklen atamalara da müsait bir zemin hazırladıklarını belirtti. 10 bin kadrolu ve 5 bin sözleşmeli öğretmeni Şubat ayı içinde atayacaklarını kaydeden Çelik, Başbakanlık'tan bir talepte bulunduklarını ve bu yıl bütün kamunun kullanımına açılan 23 bin kadronun 15 binine talip olduklarını söyledi. Bununla ilgili Başbakanlığa bir yazı yazdıklarını anlatan Çelik, "15 binini verirler mi bilmiyorum. Diğer kurumların da ihtiyacı var. İçişleri ve Adalet Bakanlığı'nın da talebi var. Onların taleplerinin de karşılanması gerekiyor. Her yıl olduğu gibi bu kadroların büyük bir kısmının, en azından yüzde 50'sinin Milli Eğitim Bakanlığı'na verilmesi sözkonusu. Bugüne kadar uygulama hep böyle oldu. Böyle olacağını da ümit ediyorum. 10 bin bile verirlerse biz bu 10 binin dışında 20 bin sözleşmeli kadroyu da istedik. 2007 yılı içinde kadrolu veya sözleşmeli olarak atayacağımız asgari öğretmen sayısı 40 bin olacak" şeklinde konuştu.
Bakan Çelik, 15 yeni üniversiteye rektör atanmasına ilişkin bir soru üzerine de yasanın Cumhurbaşkanı tarafından onaylandığı andan itibaren yürürlüğe girmiş olacağını ifade etti. Bu konuda sürecin işlediğini ifade eden Çelik, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren Yükseköğretim Kurulu'nun 6 isim belirleyip kendilerine göndermesi gerektiğini söyledi. "Herkes üzerine düşeni yapacak. Mahkeme, mahkeme olarak görevini yapacak. YÖK de YÖK olarak görevini yapacak" diyen Çelik, bu konuda icra organı olarak kendi üzerlerine düşen görevi yapacaklarını ve meseleyi ortada bırakmanın da bir anlamı olmadığını söyledi. YÖK tarafından düzenlenen mesleki ve teknik eğitimle ilgili konferansta meslek yüksekokullarına sınavsız geçişlerle ilgili alınan kararların hatırlatılması üzerine Çelik şunları kaydetti:
"Sınavsız geçişin kaldırılmasını uzun yılladır söylüyorum. Meslek yüksekokulları Türkiye'de en fazla kan kaybeden yükseköğretim kurumlarından bir tanesidir. Meslek yüksekokullarında öğrencilerin büyük bir bölümü 2. sınıfta okulu terkediyor. Türkiye'de terk oranının en yüksek olduğu kurumlardır. Türkiye'deki 600 meslek yüksekokulunun yüzde 25'i kapalıdır. Öğrenci kalitesinin yüksek olması için meslek yüksekokullarında sınavlı geçişin olmasını öneriyorum. Genel liselerin geçişini sınırlarsınız, meslek okullarındaki öğrencilerin geçişini teşvik edersiniz. Onlara ekstra puanlar verirsiniz. Meslek lisesindeki öğrenciler de kendi aralarında yarışarak oraya giderler. Böylelikle oradaki seviyeyi de yukarıya çekmiş olursunuz. Sınavsız değil sınavlı geçiş doğru birşeydir".