Gündem
  • 26.1.2006 18:34

BAKAN ÇİÇEK, YARGI REFORMUNU AÇIKLADI

ALİ ULURASBA
ANKARA (İHA) - Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, AB uyum yasalarının 3 yıldır çıkarılan ve doğrudan Adalet Bakanlığı'nı ilgilendiren yasal değişikliğin yargı reformunun bir parçası olduğunu söyleyerek, reformun tam manasıyla "çağdaş yasaların hayata geçirilmesi", "kaliteli yargı personelinin yetiştirilmesi", "yapısal reformlara imza atılması" ve "modern Türkiye'nin çağdaş yüzünü yansıtan binaların hizmete girmesi" ile tamamlanabileceğini kaydetti. Türkiye'nin, Türkiye içinde bazı sivil toplum örgütleri tarafından birtakım olaylar bahanesiyle AB üzerinden köşeye sıkıştırılmaya çalışıldığını belirten Çiçek, "Türkiye'de örgütlü suçlarda gözaltı süresi 4 gün, diğer suçlarda 24 saat iken; bir Avrupa ülkesinde 12 gün olan gözaltı süresi 24 güne çıkarıldı" diye konuştu.
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Yargıtay'a 30 güvenlik mensubu kadrosu verilmesiyle ilgili yasa tasarısının görüşülmesi sırasında milletvekillerinin sorularını cevaplandırdı. Çiçek, yargı reformu konusunda özellikle son günlerde TBMM ve başka platformlarda çok sayıda görüşlerin ortaya atıldığını söyledi. 3 seneden beri AB uyumu noktasında yapılan yasal düzenlemelerin yargı reformunun bir parçası olduğuna işaret eden Bakan Çiçek, 18 Kasım 2002 tarihinden bu yana Adalet Bakanlığı ve yargı reformunu içeren bin maddeyi aşkın tasarı ve teklifin Meclis'te yasalaştığının altını çizdi.
Yargı reformunun 4 ayağı bulunduğunu kaydeden Çiçek, bunların başında "çağdaş yasalar"ın geldiğini ifade etti. Türk Ceza Kanunu (TCK), Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMK) başta olmak üzere önemli birçok tasarının Meclis'te yasalaştırıldığını ve uygulamaya geçildiğini, bu çerçevede yargı personelinin en üst seviyede eğitilmesi çalışmalarının sürdüğünü belirten Bakan Çiçek, bu çerçevede İdari Yargılıma Usulü Kanunu gibi bazı kanunların Bakanlar Kurulu'na sevk edildiğini, bazıları üzerinde ise çalışmaların sürdüğünü dile getirdi. Bakan Çiçek, bu yasal düzenlemelerin sadece Türkiye'ye has olmadığını, AB ülkelerinin hemen hepsinde görüldüğünün altını çizerek, 301. maddeden örnek verdi. TCK'nın 301. maddesinin hemen hemen aynısının İtalya, Avusturya, Hollanda ve Fransa yasalarında bulunduğunu söyleyen Çiçek, bu değişikliklerin sadece Türkiye'de yapılıyormuş gibi algılanmasının doğru bir yaklaşım olmadığına işaret etti.

KALİTELİ YARGI MENSUBU
Yargı reformunun 2. ayağını "kaliteli yargı personeli" olarak açıklayan Çiçek, yargı personelinin eğitimine 3 yılda çok büyük önem verdiklerini belirtti. Yargı personelinin özellikle insan hakları ve yeni çıkan yasalar konusunda eğitimden geçtiğini kaydeden Bakan Çiçek, emekliliği gelmiş yargı mensuplarının bile 'yarın emekli olacağım' demeden bu eğitimlere iştirak ettiğini ve bunların da çok faydalı olduğunu ifade etti. Çiçek, AB süreciyle birlikte artık Adalet Bakanlığı'nın da doğrudan dışarıyla irtibatlı olduğunu; verilen kararların çok büyük bir bölümünün yargıyla ilgili olduğunu söyledi.
Çiçek, yargı reformunun 3. ayağının ise "yargıda yapısal reform" olduğunu belirtti. Türkiye'de Avrupa ülkelerinde olduğu gibi idari yargının 3 dereceli; ancak adli yargının 2 dereceli olduğunu ifade ederek bugün Yargıtay'a yılda 605 bin dosyanın geldiğini hatırlattı. Böyle bir ortamda çalışmanın çok zor olduğunun altını çizen Çiçek, hiçbir ülkede 250 kişilik Yargıtay olmadığını, bu sıkıntıların da 2007'de çalışmalara başlayacak olan Bölge Adliye Mahkemeleri (İstinat Mahkemeleri) ile giderileceğini dile getirdi.
Yargı reformunun 4. ayağının "modern binalar" olduğuna dikkat çeken Bakan Çiçek, Türkiye'ye yakışır adliye binalarının hayata kazandırılmasının önemine değindi. Adliye binalarının yetersizliğinin gözler önünde olduğunu vurgulayan Çiçek, bu konuda özellikle son yıllarda çıkarılan kanunlarla bazı önemli gelişmeler olduğunu ifade etti.
Bakan Çiçek, bir başka soru üzerine de Türkiye'nin, Türkiye içinde bazı sivil toplum örgütleri tarafından birtakım olaylar bahanesiyle AB üzerinden köşeye sıkıştırılmaya çalışıldığını söyledi. AB ülkelerinde Türkiye'ye karşı bazı çifte standartlı söylem ve davranışların olduğuna dikkat çeken Adalet bakanı, Türkiye'de örgütlü suçlarda gözaltı süresinin 4 gün, diğer suçlarda 24 saat olduğunu; ancak bir Avrupa ülkesinde 12 gün olan gözaltı süresinin 24 güne çıkarıldığını söyledi. Bakan Çiçek, üstü kapalı Fehriye Erdal davası yüzünden Belçika'yı da eleştirirken, bir Avrupa ülkesinin 2 yıldır silahın yarı otomatik mi; değil mi konusunu araştırdığını ve bulamadığını da sözlerine ekledi.

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:10

İLGİLİ HABERLER