BAKAN GÜREL: BM GÜVENLİK KONSEYİ KARARI OLMAYACAKSA, IRAK'A MÜDAHALEYİ İSTEMİYORUZ
KAYNAK : Haber Vitrini
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Şükrü Sina Gürel, ''Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde olmayacaksa, Irak'a herhangi bir müdahalenin de gerçekleşmesini istemediklerini'' bildirdi.
Gürel, ''Ama bizim dışımızdaki koşullar eğer böyle bir durumu ortaya çıkartacak olursa, o zaman Türkiye'nin bundan en az zarar görmesi için elimizden gelen her şeyi de yapma kararlılığındayız'' dedi.
Başbakan Yardımcısı Gürel, DSP İstanbul İl Merkezi önünde yaptırılan ''Birlik ve Sevgi Anıtı''nın açılışından sonra basın mensuplarının, DSP Genel Başkanı ve Başbakan Bülent Ecevit'in Irak'taki gelişmeler konusunda yaptığı açıklamaya ilişkin sorularını yanıtladı.
Başbakan Ecevit'in Irak'la ilgili kaygılarını açıklıkla dile getirdiğini ve buna ilişkin bir yorum yapmayacağını ifade eden Gürel, Ortadoğu'da ve Türkiye'ye yakın yerlerde çok kritik günlere doğru gidildiğine işaret etti.
Gürel, şunları kaydetti:
''Sanırım şimdi ABD Başkanı kongrede aldığı yetkiye dayanarak kendi başına da müdahalede bulunmaya kalkışabilir. Biz şimdiye kadar hep ABD'yi, böyle bir müdahalenin olumsuz ve kalıcı sonuçları konusunda uyarmaya çalıştık. Uyarmaya da devam ediyoruz. Ve kesinlikle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde Irak'a müdahale olmayacaksa, herhangi bir müdahalenin de gerçekleşmesini istemiyoruz. Ama bizim dışımızdaki koşullar eğer böyle bir durum ortaya çıkartacak olursa, o zaman Türkiye'nin bundan en az zarar görmesi için elimizden gelen her şeyi de yapmak kararlılığındayız. Şimdiden bu konudaki olasılıkları saptıyoruz. Neler yapabileceğimizi hesaplıyoruz. Ayrıca böyle bir durumda, Türkiye'nin uğrayacağı zararların en aza indirgenmesinin yanı sıra bir de uzun dönemde kalıcı olabilecek birtakım olumsuz sonuçları da şimdiden nasıl engelleyebiliriz diye planlarımızı yapıyoruz.'' ''Bu dumanlı, sisli ve ilerinin zor görülebildiği ortamdan başkalarının yararlanmak istediğine'' dikkat çeken Gürel, ''Kuzey Irak'taki gruplar, böyle bir ortamdan yararlanarak şimdiye kadar yapmak istediklerini yapmayı planlıyorlar'' dedi.
GÜVENLİK KUŞAĞI
Türkiye'nin şimdiye kadar Kuzey Irak'taki durumla hem güvenlik açısından, hem de insancıl açıdan ilgilendiğini anlatan Gürel, mültecilerin geriye döndükten sonra orada da yaşam koşullarıyla ilgilendiklerini ve onların gündelik gereksinimlerinin karşılanması için bir toplumsal örgütlenme ortaya çıksın diye hem katkı verdiklerini, hem de bu toplumsal örgütlenmeyi hoşgörüyle karşıladıklarını bildirdi.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Gürel, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ama bu toplumsal örgütlenme, Irak'ın toprak bütünlüğünü tehdit eder ve Türkiye için yeni tehditler ortaya çıkartacak şekilde ölçüyü aşar ve burada biz de ölçünün kaçtığını, kendi güvenliğimiz ve esenliğimiz açısından önlem almamız gerektiğini düşünürsek, gerekeni yaparız. Sayın Başbakanımız da bunu söylüyor. Dolayısıyla böyle koşullar biz istesek de, istemesek de oluşabilir. Ve bizim görevimiz de, Türk halkının hak ve çıkarlarını korumak ve kollamak çerçevesinde bir güvenlik kuşağı oluşturmaktır. Bunun için de biz gerekeni yaparız.'' Gürel, bir gazetecinin ''Başbakan Ecevit'in, 'çok sayıda gencimiz ölebilir' dediğini'' söylemesi üzerine, Ecevit'in genç kuşakların esenliği, insan haklarının ve güvenliğinin sağlanması için özveriyle karar vermiş bir lider olduğunu hatırlattı, örnek olarak da 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nı gösterdi.
BAŞBAKAN ECEVİT'İN DUYARLILIĞI...
Başbakan Ecevit'in, tek bir birey dahi olsa onun esenliği ve sağlığının kendisi için ne kadar önemli olduğunu ifadeleriyle ortaya koyduğunu dile getiren Gürel, ''Yine böyle bir duyarlılık içerisinde davranacağından hiçbirimizin kuşkusu olmasın. Bu ifadeleri de zaten bu duyarlılığını sergilemektedir'' dedi.
Başka bir gazetecinin ''Biz bu ifadelerden, Irak'a bir müdahale olacak ve Türkiye bunun içinde yer alacak, bu kaçınılmaz bir durum olarak algıladık'' şeklindeki sözleri üzerine de Gürel, şunları söyledi:
''Biz elbette böyle bir durumun ortaya çıkmasını engellemek için elimizden geleni yaparız. Ama bizim dışımızdaki koşullar, öyle gelişir ve öyle yeni bir ortam oluşur ki, orada da Türkiye'nin bazı önlemler alması kaçınılmaz olabilir. Bu da tabii ki bir özveri gerektirir. Ama bütün bir halkın çıkar ve hakları için bir karar vermek konumunda olan, bu kararı da daha önce vermiş olan bir lider sayın Ecevit de bu konudaki duyarlılığını anlatmaktadır.'' Gürel, bir gazetecinin ''1996 yılından bu yana Kuzey Irak'ta devlet oluşumuna yönelik çalışmalar bulunduğunu'' hatırlatarak, ''son günlerde bunun yoğun olarak gündeme gelmesinin Türkiye'yi savaşa sokmak için bir ikna çabası olarak yorumlanıp yorumlanmayacağı'' yönündeki sorusuna şu karşılığı verdi:
''Tabii o da olabilir. Ama yalnız öyle yorumlamak ne kadar doğrudur bilemiyorum. Tabii ki şu ya da bu şekilde, şu ya da bu çevreler, kendi istedikleri doğrultusunda bölgedeki güçlerin harekete geçebilmesi için ellerinden gelen çabayı mutlaka gösteriyorlardır. Ama burada bizim görevimiz, Türk halkının uzun dönemli çıkarlarını kollayabilmek için bütün bu etmenleri birlikte değerlendirebilmek ve sağlıklı bir değerlendirme yapabilmek. Biz de onu yapmaya çalışıyoruz.''
''DENETİMİ SÜRDÜRMEMİZ GEREKİYOR''
Şükrü Sina Gürel, 1990 yılından beri Kuzey Irak'ta oluşan koşulların, oradaki insan gruplarının otoriteden ve toplumsal örgütlenmeden yoksun bir şekilde yaşamaları sonucunu getirdiğini, ancak bunun karşılığında da Türkiye'nin orada sorumluluk alma ihtiyacı duyduğunu belirtti.
Sonuç olarak oradaki toplumsal örgütlenmenin Türkiye'nin de katkılarıyla oluştuğunu ifade eden Gürel, ''Ama bunun da bir ölçüsü var. Ve biz şimdiye kadar böyle sisli, dumanlı ortam ortaya çıkmadan önce oradaki grupların liderleriyle iletişim içerisinde olup, onları denetleyebiliyorduk. Bundan sonra da o denetimi sürdürmemiz gerekiyor'' diye konuştu.
Gürel, Türkiye'nin kendi güvenliğini kendisi sağlayabilecek güce sahip olduğunu, ancak aynı zamanda ittifakları ve uluslararası alanda oluşturduğu sağlam ilişkileri bulunduğunu ifade ederek, ''Türkiye, kendi güvenliğinin gerektirdiği bütün önlemleri alacak güce kendisi sahiptir'' dedi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:23