BAŞBAKAN ECEVİT SERT ÇIKTI : BEN ÇEKİLMİYORUM, ÇOK İSTİYORLARSA DÜŞÜRSÜNLER
KAYNAK : Haber Vitrini
ANKARA/Gazeteci Emin Çölaşan'ın "Ecevit yeterince beslenmiyor ve temizliğine özen gösterilmiyor" iddiaları Ankara kulislerine bomba gibi düştü. Doktorlar iddiaları yalanlarken, Başbakan Ecevit, "Rahşan Ecevit'e haksızlığın da ötesinde zalimlik yapılıyor" şeklinde sert bir açıklama yaptı.
Benim topum tüfeğim yok. Çekil kampanyası sürdürenler, beni görevden uzaklaştırabilirler"Başbakan Ecevit, hükümet bunalımına veya erken seçime yol açmamak için çekilmediğini bildirdi.Başbakan Ecevit "Çekil" çağrılarına, 1970'lerde Demirel'in "Bulsunlar 226'yı düşürsünler" cevabına benzeyen bir meydan okumayla karşılık verdi: "Meclis'te 538 milletvekili var. Benim partimin milletvekili sayısı 128. Gerçekten istense kolayca DSP iktidardan, ben de Başbakanlık'tan düşürülebilirim."
Başbakan Bülent Ecevit'in doktorları, basında yer alan "bakımsız ve aç" iddialarının doğru olmadığını belirttiler. Ecevit'in tedavisini yürüten sağlık ekibinden bir yetkilisi, dün Başbakan'ın 40 dakika süren kontrolünden sonra SABAH'a kendisini iyi bulduklarını söyledi ve "Tahtaya vurduk" diye konuştu.
Ecevit'in sağlık kontrolleri hem seyreldi, hem de sağlık ekibi küçüldü. Geçen Perşembe, Çalışma Ofisi'nde yapılan muayenenin ardından Pazar günü sadece Prof. Dr. Turgut Zileli'nin ziyaret ettiği Ecevit, dün 3 kişilik sağlık ekibi tarafından kontrolden geçirildi. Çalışma Ofisi'nde yapılan Prof. Dr. Zileli başkanlığındaki ekip tarafından yapılan kontrol 40 dakika sürdü. Akşam saatlerinde de fizyoterapist gelerek, Başbakan'a 20 dakikalık bir masaj yaptı.
TAVSİYELERİMİZE UYUYOR
Sağlık ekibinden bir yetkili, Ecevit'in hastalığının teşhisinin ardından, yapılması gerekenler konusunda bir dizi tavsiyelerde bulunduklarını, bu tavsiyelerin bir çoğunun yerine getirildiğini belirtti. Yetkili,şu açıklamayı yaptı: "Eğer bizim tavsiyelerimize uyulmasaydı, bu tavsiyeler yapılmasaydı, biz de bu görevi bırakırdık. Ama bizim tavsiyelerimize uyuldu. Hastamızın Başbakan olması dolayısıyla yapması gereken bazı işler var. Bizim kendisinin arzusuna bıraktığımız, kendisinin bileceği işlerde risk aldı, toplantılara katıldı, ancak genel olarak bizim tavsiyelerimize Sayın Başbakan uymuştur. Diyet programımızı uygulamaktadır. Beslenme ile ilgili herhangi bir sorunu yoktur."
EN BÜYÜK KORKUMUZ DÜŞMESİ
Parkinson rahatsızlığında doktorları en çok endişelendiren şeyin, bu hastaların dengesini yitirerek düşmesi olduğunu belirten yetkili, "Biz düşme riski yüksek olan bu hastalıkta, hastaların dengesini yitirip, düşmesinden oldukça çekiniriz. Düşme riski de bu tür hastalarda yüzde 60 gibi yüksek bir orandır. Bu nedenle, çok hareketli ve çok uzun süreli oturarak, çalışılmasını uygun bulmayız. Başbakan bu tavsiyelere de genelde çok uymuştur, birkaç istisna hariç" dedi.
Ecevit'in 26 Haziran'da yapılan kapsamlı kontrollerden sonra, 11 Temmuz'da tekrar kontrolden geçirileceğini belirten yetkili, daha sonraki çalışma dönemiyle ilgili olarak, bu kontrolün ardından kararın verileceğini belirtti. "Daha önce 27 Haziran'da Başbakan'ın çalışıp-çalışmayacağı konusunda karar verilebileceğini belirtmiştiniz. Aynı durum 11 Temmuz için de söz konusu mu? Başbakan'ın bundan sonra çalışıp-çalışmayacağı bu tarihte belli olabilir mi?" sorumuza da Ecevit'in doktoru olan yetkili, "Sayın Başbakan o güne kadar düşmez ve bir yerini kırmazsa, çalışabilir. Ancak daha önce belirttiğim gibi, bizim korkumuz, kendisinin dengesini yitirip düşmesidir. Kontrollerimiz altında ilaç tedavisine devam ederek, çalışma sağlanabilir. Ancak kendisinin düşmemesi ve bir yerini kırmaması gerekir."
DİL SÜRÇMELERİ NORMAL
Yetkili, Ecevit'in 2.5 saatlik toplantısının ardından önceki gün bir kontrole ihtiyaç duymadıklarını, dün yapılan 40 dakikalık rutin kontrolde de, kendisini çok iyi bulduklarını belirterek, "Kontroller sonunda durumunun iyi olduğunu ve korktukları şeylerin olmadığını görünce, kendileri de neşelendiler. Bizler de durumu kendisine aktarırken, espri ile karışık olarak elimizi tahtaya vurduk" dedi.
Ecevit'in dil sürçmesini gündeme getirdiğini belirten yetkili, şöyle kunuştu: "Bize 'Dün çok dilim sürçtü değil mi?' diye sordu. Biz de kendisine, uzun süreli konuşma yapmaktan kaçınması gerektiğini belirttik. Bu tür hastalarda dil sürçmesi olur. Bu ellerinde olan bir şey değildir. Aklına gelen bir şeyi söylemek istiyor. Söyleyemeyince paniğe giriyor, heyecanlanıyor ve bozuk cümleler çıkıyor. Halbuki biraz beklese, bir süre dursa, çok daha iyi olur. Ancak bu hastalığın çok doğal bir belirtisidir."
Ecevit'in temizliği ve beslenmesiyle ilgili iddiaları çok ağır bulduğunu ve bu iddiaların doğru olmadığını belirten yetkili, "Kendileri fevkalade üzüldüler" dedi.
Bu arada Başkent Üniversitesi Hastanesi yetkilileri, iki medya kuruluşuna da dava açmaya hazırlanıyor. Üniversite yönetiminin "Yanlış teşhis, yanlış tedavi" başlığı atan gazete ile TV kanalı hakkında dava açılması kararı aldığı öğrenildi.
Rahşan'a zalimlik yapılıyor
Başbakan Bülent Ecevit, Hürriyet gazetesinin dünkü sayısında yer alan Emin Çölaşan imzalı habere sert bir açıklama ile karşılık verdi. Ecevit'in Hürriyet gazetesine gönderdiği açıklama aynen şöyle: "Bugün Hüriyet gazetesinin 1. sayfasında yayınlanan "acı gerçekler" başlıklı haber, gecesini, gündüzüne katarak benim her türlü gereksinmelerimi karşılamak için çırpınan ve her yüke katlanan eşim Rahşan Ecevit'e haksızlığın da ötesinde zalimliktir. DSP'nin kurucusu ve genel başkan yardımcısı olan Rahşan Ecevit'in siyasal kimliğine gölge düşürmeye kalkışanlar bazen ona çirkin saldırılarda bulunuyorlar. Fakat dünkü Hürriyet'te yer alan çirkinlikte bir saldırı şimdiye kadar görülmemişti. Bu haber gazetecilikle bağdaşmadığı gibi, Başkent Hastanesi'ni de güç durumda bırakmıştır. Böyle bir yazıya yer verdiği için Hürriyet gazetesini bir eski gazeteci olarak kınıyorum."
Ecevit yatakta hemşire çadırda
Başbakan Bülent Ecevit'in tedavisine destek veren Başbakanlığın kadrolu elemanı hemşire Satı Moğultay, artık evde daha az sürelerle kalıyor. Başbakan Ecevit'in 27 Mayıs'ta Başkent Üniversitesi Hastanesi'nden taburcu olmasından sonra her sabah Çalışma Ofisi'ne giden ve Başbakan'ın tedavisiyle ilgilenen Moğultay, Ecevit'in hastanede geçen hafta yapılan son kontrolünden sonra içeride daha az kalmaya başladı.
1999'daki ABD gezisi sırasında Ecevit'le çalışmaya başlayan Satı Moğultay, 2000 Ekim'inden itibaren Başbakanlık binasında görev yapmaya başladı. Merkez Bankası kadrosundan geçici görevle Başbakanlık'ta çalışan Satı Moğultay, 27 Haziran'dan bu yana da sabah saat 09.00'da Çalışma Ofisi'ne gelerek kısa bir süre kaldıktan sonra çıkıyor. Çalışma Ofisi'nden çıktıktan sonra Ecevit'in aynı bölgedeki evinin bulunduğu apartmanda polis kulübesinde bekleyen Moğultay, zaman zaman da gazetecilerin de beklediği çadırda vakit geçiriyor. Moğultay, saat 15.30'da tekrar içeri girerek, yarım saat kadar kaldıktan sonra yeniden çıkıyor ve saat 18.30 civarında Or-An'dan ayrılıyor. Moğultay, doktorların kontrole gelmeleri durumunda da içeriye girerek yardımcı oluyor.
YÜK RAHŞAN HANIM'DA
Hemşirenin içerde daha uzun kalmasını istemeyen Ecevit çifti, farklı mekanlarda ve başkalarının bulunduğu ortamda yaşamaktan hoşlanmıyor. Görevlilerle aynı çatı altında olmamak için doktorların ısrarına rağmen Başbakanlık Resmi Konutu'na yerleşmeyi kabul etmeyen Ecevit çifti, ilerlemiş yaşlarına rağmen yardımcı desteği yerine her konuda kendi işlerini kendileri yapmayı tercih ediyor. Eve gelen tüm telefonlara Ecevit çifti bizzat cevap veriyor. Telefon aramalarını da Ecevitler yine numaraları kendileri çevirerek gerçekleştiriyor. Moğultay'ın tedaviye verdiği bu sınırlı desteğin dışında Başbakan'ın rahatsızlanmasından bu yana bütün işleri yine Rahşan Ecevit görüyor.
Ecevitlerin ziyaretçileri mekanın genellikle derli toplu ve temiz olduğuna dikkat çekerken, yıllardır ev işleri için yardımcı kullanmayan Rahşan Ecevit, temizliği kendisi yapıyor.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 17:20