BEKİR COŞKUN/ HÜRRİYET
''BEYEFENDİ SİZ KOYDUNUZ MU?''...
BELEDİYE başkanlıkları için adaylar yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladılar.
Ankara kulislerinde koyu takımları çekmiş, sinekkaydı tıraşlı, elinde bond çanta, aday adayları gözüktüler:
‘‘Beyefendi biz de koyuyoruz...’’
‘‘Sahi?..’’
‘‘Evet... Aslında ben koymayacaktım, fakat halk istiyor koymamı...’’
‘‘Siz de koyun gitsin...’’
‘‘Koymamın bir sesebi de şu ki, halka hizmet için... Hizmet etmeyeceksem niye koyayım?..’’
*
Burada iş biraz bizim açımızdan çetrefilleşiyor.
Çünkü aday adayları yollara düştüler, dört bir yanı dolaşıp destek istemeye başladılar:
‘‘Koymama yardım etmeniz için geldim!..’’
Ben hiç ömrümde böyle bir şey yapmadım:
‘‘Ama sen önce koy, sonra biz destekleriz...’’
‘‘Ben koyduktan sonra zaten koydum demek ki... Koymam için biraz destekleseniz....’’
‘‘Valla bilmem ki...’’
‘‘Geçen sefer koyduk olmadı, bu sefer koysam olacak...’’
*
Ne bilelim biz...
Oldum olası benim aklım politikaya ermez.
Ama ‘‘Politika aklın ermediği meslek biçimidir’’ sözü doğru çıkıyor çoğu zaman.
3 bin 500 belediye başkanı seçilecek bu vatana hizmet için. Partilerin koridorları ana-baba günü.
Adaylık savaşları başladı, kıran kırana.
Bugünlerde kapınızı çalacaklar, hazır olun...
Size ne kadar iyi insan, ne kadar akıllı olduklarını, göreve başlar başlamaz her şeyi ne kadar çabuk düzelteceklerini ve bu yüzden adaylıklarını koyacaklarını söyleyecekler.
Hoş siz de hatır koymamak için herkese ‘‘Oyum senin’’ diyeceksiniz, bilmez miyim.
Sonra...
Sonra onlar bulduklarını ceplerine koyarken, size ‘‘Bu yaptığı koydu bana...’’ demek düşecek.
*
Şimdi adayların adaylıklarını koyma aşamasındayız.
Soyguncunun yerine vurguncuyu koysanız fark etmez...
Koyverin gitsin...
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:16
