BEKİR COŞKUN: 'GİDEREK ERBAKAN'A DAHA ÇOK BENZİYOR BAŞBAKAN!..'

BEKİR COŞKUN'UN HÜRRİYET'TEKİ YAZISI:

Açıklamama açıklaması...

BAŞBAKAN’ın açıklamama açıklamasını dinlediniz.

Böylece en azından mal varlığını nasıl açıklamayacağını açıklamış oldu ki bu size yeter.

İkincisi; Başbakan’ın açıkladığına göre, eğer mal varlığını açıklasaydı bu suç olacaktı.

Allah korusun...

İnsan zindanda çürür "mal varlığını açıkladı" diye...

*

Farkında mısınız; iki Erbakan’ımız oldu.

Giderek Erbakan’a daha çok benziyor Başbakan.

Mal varlıklarının açıklanmasının suç olduğunu söylemesi karşısında doğrusunu isterseniz hepimiz şaşkınız.

O zaman mallarını açıklayan Deniz Baykal, Mehmet Ağar, Erkan Mumcu, Devlet Bahçeli suç işlediler.

Ama tartışmalı mal varlığını saklayan Başbakan suçsuz...

Öyle mi?..

Pekiiiiyyy... Maliye Bakanı’nın kurtarmak için dört defa af kanunu çıkartan, tek maddelik bir "İsteyen mal varlığını açıklar" yasası çıkartamaz mı?

Hadi daha da kolayı; listeyi verir arkada oturan divan kátibine, o okur olur biter.

Olmadı bana verse de olur... İçeri atılmaya razı olarak ben açıklayabilirim.

Ama hepimiz biliyoruz ki Başbakan mal varlığını açıklayamıyor, açıklamak istemiyor.

Vay başımıza gelenler...

*

Bence asıl önemli olan; Başbakan’ın mal varlığını yer darlığına bağlayıp, meydan aramaya başlaması ve "Biz er meydanında güreşiriz. O da sine-i millettir, milletin sinesidir, vicdanıdır" demesi.

Sine-i millette güreşirmiş...

Ama seçim istemiyor.

İşte yazının tam burasında benim kafam karışıyor.

Başbakan Sayın Recep Necmettin Erbakan Tayyip’i dinliyorum, tamam da, dudaklarım niye uzuyor?..

Ben o sine-i milleti bilirim...

Son yıllardaki seçimlerde "Çalsın ama iş yapsın" diyen "sineye" güveniyor Başbakan.

O vicdan değil midir ki yıllarca Erbakan’ı dahi "anahtar" yaptı bu memlekete...

Ben bilirim seni ey sine-i millet...

Bilirim...