Sağlık
  • 24.10.2002 09:29

BEL FITIĞINDAN DEĞİL, GEÇ KALMAKTAN KORKUN...

KAYNAK : Haber Vitrini MERVE BİLDİRİCİ İSTANBUL- 'Omurgalar arasındaki kıkırdağın, aşırı zorlama yüzünden yerinden kayarak, bacaklara gelen sinirlere ve omuriliğe baskı yapması sonucu meydana gelen bir hastalık' olan bel fıtığının ilerlemiş safhasında tedaviyi fazla geciktirmek, cerrahın işini zorlaştırıyor ve ameliyatın başarı oranını azaltıyor. Bel fıtığı hastalığına zamanında müdahalede ise, başarı oranı yüzde 98'i buluyor. Uzmanlar, bazı hastaların, belinden kalçasına ve bacağına yayılan ağrıdan şikayet ettiklerini belirterek, bu ağrının, ayak topuğuna ve parmaklara kadar uzanabileceğini bildirdi. Bazı hastaların da bacağının arka kısmından bir iple çekildiğini söylediklerini vurgulayan uzmanlar, zamanla ayakta uyuşma, kuvvet kaybı gelişmeye başladığını, ilerlemiş vakalarda ise idrar ve büyük abdest yapmakta zorluklar oluşabildiğini kaydetti. Uzmanlar, hastanın ayak bileğinde kısa sürede felç ve idrar yapamama durumu (idrar felci) meydana gelirse, acilen ilk 6 saat içerisinde ameliyat edilmesi gerektiğini ifade etti. MUAYENE BULGULARI Uzmanlar, 'bacak germe testi'nin müspet olması, diz veya topukta refleks kaybı, ayak parmakları veya topukta kuvvet kaybı, ağrı duyulan bacağın ayak üstünde ve parmaklarında his kusuru (uyuşukluk) bulgularının hepsinin veya en az ikisinin bir arada olması halinde, bel fıtığı teşhisi konulabileceğini belirtti. Uzmanlar, hastalığın teşhis edilebilmesi için, bel tomografisinin mutlaka gereken bir tetkik olduğunu da vurgulayarak, çekilen filmin en az 600 miliamper gücünde olmasına dikkat edilmesi gerektiğini bildirdi. Manyetik resonans filminin de, bel bölgesinin fotoğraf kalitesinde görüntülenmesini sağladığını kaydeden uzmanlar, bu yöntemin tomografiden farkını, 'omurganın ve omuriliğin hem yan hem de yatay kesitlerini inceleyebilmesi' olarak açıkladı. Manyetik rezonans tetkikinin, tomografiye kıyasla daha pahalı olduğunu ifade eden uzmanlar, pahalı olmasının, daha iyi sonuç vereceği anlamına gelmediğini, bel tomografisi ile de kesin teşhisin konulabildiğini söyledi. Uzmanlar, hastanın tek taraflı kalçasına veya bacağına ağrı vuruyorsa, muayene bulguları yeterliyse, tomografi veya manyetik rezonans filmlerinde kayan fıtık net olarak görülebiliyorsa, teşhisin bel fıtığı olduğunu belirtti. BİLGİSİZ KİŞİLER SAKAT BIRAKIYOR Uzmanlar, bazı hastaların, ağrı içinde kıvranırken, doktora gitmek yerine, hiçbir bilimsel kimliği olmayan kişilere müracaat ettiklerine dikkat çekerek, "Bel fıtığından korkmayın. Bilgisiz kişilerin sizleri oyalamamasına ve sonuçta sakat kalmanıza sebep olacak gecikmelerden korkun" diye uyarıyor. Uzmanlar, bel fıtığı doğru teşhis edildiğinde, uzman kişilerin elinde tedavisi mümkün bir hastalık olduğunu bildirdi. Uzmanlar, başlangıç halindeki bel fıtığında ameliyatsız tedavi yöntemlerinin ön planda olduğunu kaydederek, bu safhadaki vakalarda kaplıca ve ilaç tedavileriyle istirahat ve manuel tedavi uygulandığını, bütün bu tedaviler ile sonuç alınmadığı takdirde lazerle bıçaksız ameliyatın uygulandığını vurguladı. İLERLEMİŞ SAFHADA AMELİYAT Bel fıtığının ilerlemiş döneminde ise, hastanın bacağına gelen sinire baskının arttığını, ayakta kuvvet ve refleks kayıpları, his kusuru gibi ilerlemiş bulgular mevcut olduğunu ifade eden uzmanlar, hasta aktif olarak tedavi edilmezse, ayak bileğinin felç olabileceğini veya idrar felci gelişebileceğini bildirdi. Ameliyat aşamasına gelmiş olan ve çeşitli sebeple ameliyatı geciktiren hastalarda yerinden kayan kıkırdağın, bulunduğu bölgede zaman içerisinde kireç tutarak sertleştiğini ve etraf dokuya yapıştığını ifade eden uzmanlar, bu durumun, yapılacak olan bir ameliyatın başarı şansını azalttığına dikkat çekiyor. İlerlemiş bel fıtığının tedavisini fazla geciktirmenin cerrahın işini zorlaştırdığını ve ameliyatın başarı oranını azalttığını belirten uzmanlar, bu sebeple, ameliyattan değil geç kalmaktan korkmak gerektiğini, vaktinde yapılan ameliyatlarda yüzde 98 başarı şansının mevcut olduğunu bildirdi. Uzmanlar, bel fıtığı ameliyatının da 'klasik' ve 'mikrocerrahi' olarak iki türlü yapıldığını, ameliyat sonrası ertesi gün hasta ayağa kalkıp taburcu olduğu ve çok az bir cilt kesisi yapıldığı için, mikrocerrahi yönteminin günümüzde en çok tercih edildiğini ifade ediyor. Uzmanlar, klasik bel fıtığı ameliyatlarından sonra hastalığın yüzde 2 ila 6 oranında tekrarlama riski bulunduğunu, bu riskin ise mikrocerrahide yüzde 1-2 olduğunu bildirdi. BEL SAĞLIĞINIZA DİKKAT EDİN Uzmanlar, bel sağlığıyla ilgili olarak şu uyarılarda bulunuyor: "Öne doğru eğilerek ağır yük kaldırmayın. Dik oturmayın. Uzun süreli oturmak gerektiğinde hafifçe uzanıp, belinizin arkasına bir yastık koyun. Yatağınız çok yumuşak olmasın. Sert yataklar her zaman tercih edilmelidir. Karın ve bel bölgelerinin güçlenmesi için spor yapılmalı. Her gün en az 15 dakika yürümek yararlıdır. Yüzmeye önem verilmeli. Aşırı kilo, bel üzerine gereksiz yük olacağından şişmanlıktan korunulmalı. Uzun topuklu veya topuksuz ayakkabı yerine normal topuk boyu tercih edilmeli. Araba sürerken sırtınızı koltuğa tam yerleştirin. Uzun yola çıkarken ince bir yastıkla belinizi destekleyin. Molalarda mutlaka dolaşıp belinizi dinlendirin. Doktora danışmadan çelik korse kullanmayın, belinizi çektirmeyin." Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:28

İLGİLİ HABERLER