BELEDİYE BAŞKANI''NIN ÇIĞLIĞI: BENİ YOK ETMEK İSTİYORLAR DEVLET BANA SAHİP ÇIKSIN!
35 yaşındaki Halit Ergin, 7 bin nüfuslu Hazro ilçesinin aşiret üyesi olmayan ilk başkanı. Trakya Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği mezunu. Yıldız Teknik Üniversitesi''nde master yapmış. Microsoft''a yazılım uzmanı olarak çalışırken yakınlarının ısrarıyla, kimyager olan eşi ve iki çocuğunu İstanbul''da bırakıp doğduğu topraklara hizmet için gitmiş. Sadece l yıl seçildiği ilçede kalabilen Ergin, uğradığı saldırılar nedeniyle 4 aydır Diyarbakır''ın Hazro ilçesine giremiyor.
* Kan davası yüzünden mi ilçeye giremiyorsunuz?
Kan davasıyla uzaktan yakından bir ilgisi yok. Bu tamamen aşiretlerin ellerinde bulunan siyasi gücü kaybetmeleriyle ilgili. Belediye başkanlığı bugüne kadar Dolan ve Mehmetoğulları aileleri arasında yürütülmüş. Yıllar sonra ilk kez yabancı biri göreve gelince rahatsızlıklar oldu. Bundan önce aramızda herhangi bir husumet yoktu. Saldırıya uğradım ve can güvenliğim olmadığı için de ilçeye giremiyorum.
* Ama siz her iki ailenin de oylarını alarak göreve geldiniz.
Göreve ilk geldiğimde tüm hesapların incelenmesi için içişleri Bakanlığı''ndan müfettiş istedim. Nitekim geçmiş dönemlere ait hiçbir muhasebe kaydı çıkmadı. Bununla birlikte işçi statüsünde alınmış 112 personelden 34''ünü işten çıkarmanı gerekiyordu, çıkardım.
Adama göre iş!
* Neden çıkarttınız işten?
Dolan aşiretinin seçim öncesinde iş bulmayı vaat ederek topladıkladıkları işçilerdi. Belediye personelinin çoğunluğu da bu aileden. Belediyeler Kanunu''na göre belediye çalışanlarına ödenen para belediye gelirinin yüzde 30''unu aşmamalı. 35 kişi işten çıkartmam tasarruftu. Biz adama göre iş değil, işe göre adam mantığını yürütmeye çalıştık sadece. Ancak bu kendilerine yapılmış bir hareket olarak algılandı. Düşünün ki, belediye bünyesinde bir muhasebe elemanı yoktu. Şehir dışından tanıdığını bir arkadaşımı getirip görevlendirdim. Dolan ve Mehmetoğluları aşireti yıllardır bölgede koruculuk yaptıkları için Hazro''da ''''Bizim sözümüz geçer'''' mantığında.
* Saldırılar nasıl oldu?
İşten çıkarmalar mazeret oldu. Nevroz Günü, yani 21 Mart 2005''ten altı ay önce iki aile toplanmış, ''''Başkanı ortadan kaldırmaya'''' karar vermiş. Bu bilgiyi bana Mehmetoğulları aşiretinden birisi haber verdi. Savcılığa ve emniyete suç duyurusunda bulundum.
* Alınan ''''ölüm'''' kararından sonra neler yaşandı?
Nevroz kutlamalarının yapılacağı gün Cumhuriyet Meydanı''ndaki bir kahvehanede kardeşim ve akrabalarımla oturduğum sırada bir anda kalaşnikoflar üzerimize doğruldu. Kendimizi yere atmamıza fırsat kalmadan sayısız ateş açıldı. Ben yaralandım. ''''Başkanın işi bitti'''' denilince karşı taraftan kardeşim kendini kaybedip silahına sarılıyor. Ve vuruyor o kişiyi... Ne yazık ki, vurduğu kişi öldü, kardeşim de hapse girdi. Akrabalarımdan 5 kişi yaralandı. Ancak Dolan ailesinden bir kişi hakkında dahi ne soruşturma var, ne tutuklama.
* Silahlar koruculuk için verilen silahlar mıydı?
Korumak için devletin verdiği silahlardı onlar. Akrabalarıma ait 11 evi kundaklayıp, yaktılar.
* Şu anki ikametiniz?
4 aydır Diyarbakır Merkez''de oturuyorum. Belediye ile ilgili tüm işlemleri buradan yürütüyorum. İmzalanacak evrakları vekilim Diyarbakır''a getiriyor.
* Ya bundan sonraki 3 yıl?
Devlet bana sahip çıksın, ben görevimi yapmak istiyorum. İdealist davranarak doğduğum topraklara hizmet etmek için belediye başkanı oldum. Birilerinin koltuk hırsına kurban gitmek istemiyorum. Hatırlı kişiler devrereye girse de, Dolan aşireti ''''Kesinlikle barış olmayacak'''' haberi gönderdi. İçişleri Bakanlığı, bölge milletvekilleri, Jandarma Komutanı''ndan destek bekliyorum.
Eski Başkan Recep Dolan: Bizim örf ve adetlerimiz var barışmayacağız
Ergin belediye gelirini özel harcamaları için kullandı. Yolsuzluk yaptığına dair hakkında 32 dosya Savcılığa iletildi. Bizim örf ve adetlerimiz var. Kendisiyle barışmayacağız. Mahkemenin sonuçlanmasını bekliyoruz. Vali Efkan Ala, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, eski DEP milletvekili Selim Sadak ve bölgenin ileri gelen ailelerinin temsilcileri bizi barıştırmak istedi. Ama biz barışmayacağız. Bu şekilde bir barış sağlanırsa yarın ''Bizi barıştırırlar'' düşüncesiyle herkes birilerini öldürür. İlçeye gelememesi bizden dolayı değildir. İstediği zaman gelebilir. Ama bizim onlarca gencimiz var. Onların ne yapacağını kestiremem.
(VATAN)
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:41