BENİM AŞKLARIM ÖKSÜZ KALDI…
Aysel Gürel’in sanatçı dostları, NTV’de yayınlanan ’Haydi Gel Bizimle Ol’ programında anılarını anlatırken duygulu anlar yaşandı. Ünlü söz yazarı ile son kez kamera karşısına geçtiği Pepsi reklamında birlikte rol alan Aysun Kayacı, Gürel’in görüntüleri ekrana getirilince gözyaşlarına hakim olamayıp şunları söyledi:
“Ben aşkı onun şarkılarından öğrendim. Benim gönlümden önce aşklarım onun gönlünden çıktı; Sezen Aksu, Nilüfer dinleyerek. O nasıl yarattıysa ben öyle yaşadım aşkları. Yoksa bir kez gördüm, kısa zamanda birlikte oldum. Şarkılar öksüz kaldı diyorsunuz. Hayır benim aşklarım öksüz kaldı. Benim aşkı tanımlamam onun kaleminden çıkmış. Bu sabah kalktım ’ben bir Aysel Gürel şarkısı olmak istiyorum’ dedim.”
Gürel’i anlattılar
Müjde Ar:
* Biz çocukken babadan kalma Rum evleri varmış, onları satıp satıp yerdi. Ev satıldığı vakit gider kuyruklu piyano alırdı ama evde kimse piyano çalmayı bilmezdi. Sonra tabii açlık başlardı. Bir defasında çok parasız kaldık, su saatine giden kurşun boruları sattı.
* Annem 40’ından sonra dudaklarını simsiyah, saçlarını mosmor, kaşlarını kırmızı boyamaya başlayınca, Ertem Eğilmez, bir ruh doktoruna götürmemizi tavsiye etti. Götürdük, gördük ki doktor Aysel’den daha deli. Teşhisi koydu; anneniz bir deha!
Sezen Aksu:
* Bir valizi vardı, içinde notları, kurabiyeler... Valizle yatıyor, valizle kalkıyor, valizle tuvalete gidiyor. Bir gün dayanamayıp neden böyle davrandığını sordum, bana dedi ki; içinde tereyağlı kurabiyelerim var, bu ev hırsız yatağı... Benden düpedüz şüphelendi!
Timur Selçuk:
* Bir sabah benim dershaneye geldi. Sekreter kız ’Aysel Hanım geldi’ deyince kapı aralığından bir göreyim dedim. Baktım ki üzerinde yeşil parlak bir yağmurluk ve aynı renkte buruşuk bir itfaiyeci şapkası, ayaklarında da garip şeyler var. ‘Başka bir odaya al’ dedim. Onu karşıladım, yağmurluğunu çıkarınca içinde gecelik olduğunu gördüm, ayağındakiler de terlikmiş. Bana, ’Dün rüyamda gördüm de seni, öyle geleyim istedim’ dedi.
Erol Evgin:
*İki fotoğraf çıkardı çantasından. Birinde Bodrum’dan sakallı genç... Arkasında ortaokul Türkçesiyle “Ayselim sensiz Bodrum gecelerinde...” diye başlayan bir not, bir de imza var. Diğeri ise İTÜ önünde çekilmiş, daha düzgün bir Türkçe’yle yazılmış: “Saman sarısı saçlarının kokusu vs...” Bu adamları nasıl buluyorsun dedim, “Bunları ben yazıyorum şekerim” dedi. Niçin yapıyorsun diye sordum.
“Öyle tuvalet masamın üzerinde unutmuş gibi yapıyorum, flört ettiğim kişi görüyor, birden bire bana daha tutkuyla sarılıyor...”