BİR ZEKERİYA BEYAZ ELEŞTİRİSİ!..

En son Star’daki ‘Telegol’e canlı telefon bağlantısı ile isabet eden Beyaz Hoca “Futbolcular oruç tutmazlar, fidye verirler!” diyerek mizah dozajı fevkalade yüksek bir tartışmanın da pimini çekmiş oldu...

O esnada “Zekeriya Beyaz bağlanmışsa, mutlaka İsmail Nacar ve Serkan Tekin de bu yakınlarda bir yerdedir!” diye düşünmeye başlamıştım ki, ‘Telegol’ birkaç dakika içinde bu üç tartışmacı tarafından resmen ele geçirildi!

Programın sunucusu ve yerleşik isimleri bu durumdan şikayetçi olsalar da; star tv’nin ‘futbolda büyü’ reytinginden sonra bu tür kapışmaları “istemem yan cebime koy” mantığıyla kurguladığı çok açık...

Beyaz ve Nacar, ekranlardaki dini programların kadim tartışmacılarından. Genç yetenek “şifreci” Serkan Tekin de bu ikiliye katılınca son dönemin en sıkı tartışmacı üçlüsü ortaya çıkmış oldu. Birbirlerinden hiç hazzetmeyen bu üçlü Star’ın birçok programında kadrolu tartışmacı olarak yer alıyor. En büyük özellikleri, üçünün de aynı anda konuşarak birbirlerini bloke etmeleri ve haliyle neticeye bağlayamadıkları tartışmayı bir başka programda kaldığı yerden devam ettirmeleri!

İsmail Nacar, Zekeriya Beyaz’ın peşindeki hafiye gibi. Nacar, Beyaz’ın “laik kesime sempatik görünmek için” bu tür yorumlar yaptığını söylüyor ki, çok haklı...

Beyaz, “işleri ağır” dediği birçok mesleğin mensuplarını “oruçtan muaf!” hale getirerek “çağdaş hoca”lığını pekiştirmiş oluyor: Böylelikle, Zaga’daki gençlerden bolca alkış; Telegol’deki Gökmen Özdenak’tan da candan bir “En çağdaş yorumu siz yaptınız, yanaklarınızdan öperim hocam!” alıyor.

Ziya Şengül-Sinan Engin-Gökmen Özdenak gibi isimler oruç konusundaki ruhsatları, kolaylıkları söylediği halde, Nacar’a değil; “futbolcu oruç tutmaz” diyen Beyaz’a yazılıyorlar!

‘Nöbetçi Fetvacı’ Zekeriya Beyaz’ın açtığı “ağızlara laik” yoldan ilerleyen futbol adamlarımız ise ufak ufak fetva verir hale geliyorlar: Ersun Yanal “Futbolcularımız ağır işçi sınıfında!” diye açıklama yapıyor; Ergun Gürsoy da “Oruç futbolculara farz değil!” diyerek GS’nin “diyanetten sorumlu yöneticisi”ne dönüşüveriyor!

“Sempatik” Zekeriya Beyaz keşke İslam’ın kolaylıklarını anlatıyor olsaydı!

Birkaç yıl önce hadiseyi “Kurban Bayramı’nda tavuk kesilebilir!” noktasına getiren Beyaz Hoca değil miydi?

Beyaz Hoca’ya da bu alandaki başka isimlere de düşen, dinde ne varsa onu olduğu gibi anlatması. Laikçilere hoş görünmek adına “O da yok, bu da yok” kulvarında koşturmak son tahlilde toplumun dini konuları yanlış ve eksik öğrenmesine sebep oluyor.

Zekeriya Beyaz, ramazanın ilk günü Star’daki Objektif programı ile başlayan ekran performansı sayesinde şu anda Yaşar Nuri Öztürk’e bile tur bindirmiş durumda...

Beyaz, bu popülerliğini müteakip siyasete atılır mı bilemiyorum. Hedefi ne olursa olsun; bir an için başını ellerinin arasına alıp Yaşar Nuri Öztürk’ün CHP’ye giriş ve çıkış öyküsünü gözden geçirmesinde fayda var, Beyaz Hoca’nın...

Filmin sonunda ne olmuştu bir hatırlayıverelim: CHP’nin katı laikçi egemenleri laikliğe bağlılığından kimsenin kuşku duyamayacağı Yaşar Nuri Hoca’yı bile hazmedememişlerdi!

Okan Bayülgen’in ntv’deki ‘ağırbaşlı’ programında Emre Kongar’dan vücut diliyle aferin almak, Zekeriya Beyaz’ın hoşuna gidebilir: Ne var ki, dini konuların özünü esnetmeye çalışmak, sonuç itibarıyla -dinle sorunu olan laikçi söylemi de laikçi refleksleri de pekiştirmeye yarıyor!

Tamer Korkmaz

ZAMAN