BM ''KALICI VE ACİL ATEŞKES'' İSTEDİ
NEW YORK - İsrail'in, Lübnan'ın Kana kasabasında 37'si çocuk 56 sivilin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan saldırısından sonra olağanüstü toplanan BM Güvenlik Konseyi, bir başkanlık kararı yayımlamakla yetindi. Saldırı karşısında "derin şok ve üzüntü" duyduğunu bildirilen açıklamada, İsrail'in saldırısı kınanmadı. Açıklamada, "kalıcı ve acil ateşkes" çağrısı yapıldı.
Başkanlık açıklamasında, "Güvenlik Konseyi, çatışmalarda masum insanların ölümünden derin üzüntü duymakta ve BM Genel Sekreteri Kofi Annan'dan bu trajik olayın sonuçları hakkında Konsey'e bir hafta içinde rapor sunması istemektedir" denildi.
"Üzerinde anlaşılan açıklama metni", Güvenlik Konseyi'nde oybirliğiyle kabul edildi. Açıklamanın, Güvenlik Konseyi'nin bölgede olanlarla meşgul olmaya başladığını ve bu konuda kararlığını göstermesi açısından önemli olduğu belirtiliyor.
Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, daha sert ifadelerin yer aldığı ve Katar tarafından masaya konulan taslak metin üzerinde anlaşma sağlanamayınca, ABD'nin itirazları dikkate alınarak ifadeler yumuşatıldı. ABD temel olarak "ateşkes" sözcüğünün metne dahil edilmesine ve Kana saldırısının "kınanmasına" karşı çıktı.
Güvenlik Konseyi kararlarına göre başkanlık açıklamalarının bağlayıcılığı bulunmuyor, tavsiye niteliği taşıyor.
BM Güvenlik Konseyi'ni acil toplantıya çağıran BM Genel Sekreteri Kofi Annan, ilk oturumda Güvenlik Konseyi'nden İsrail'in Kana saldırısını kınamasını, ayrıca bölgede çatışmaların durdurulması ve ateşkesin sağlanması konusunda derhal harekete geçmesini istemişti.
02.00'DEN İTİBAREN 48 SAATLİK ATEŞKES
BM Güvenlik Konseyi'nin olağanüstü toplantısına ara verildiği sırada, İsrail'in güney Lübnan'a hava saldırılarını 48 saatliğine durdurduğu açıklaması geldi.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Adam Ereli Kudüs'te yaptığı açıklamada, İsrail'in, Kana kasabasının bombalanmasıyla ilgili soruşturmanın yürütülmesi amacıyla güney Lübnan'a yönelik bombardımanın 48 saat durdurulmasına onay verdiğini bildirdi. İsrail'in, güney Lübnan'ı terk etmek isteyenlere 24 saat süre tanıdığı ve bu konuda BM ile işbirliği yapacağı da belirtildi.
İsrail askeri sözcüsü ise Lübnan'a düzenlenen hava saldırılarına 48 saat ara verme kararının, saat 02.00 itibariyle yürürlüğe girdiğini duyurdu.
Ordu açıklamasında, hava saldırılarına geçici olarak ara verilmesinin, Lübnan'ın güneyinden kuzeyine gitmek isteyen sivillere 24 saatliğine güvenli bir şekilde geçiş izni vereceği, ayrıca insani yardımların ulaştırılabilmesi için kara, hava ve deniz koridorlarının açık kalmasını sağlayacağı belirtildi.
DOĞU LÜBNAN'A SALDIRI
İsrailli yetkililer, ateşkes kararının yürürlüğe girmesinden önce saat 01.30 civarında, savaş uçaklarının Suriye sınırına 5 kilometre uzaklıktaki Yanta köyü yakınlarına iki hava saldırısı düzenlediğini bildirdi.
Bu saldırılarda Lübnan ve Suriye başkentleri arasında ana arter işlevi gören Lübnan'ın Mesna sınır karakolunun hemen ilerisindeki Lübnan-Suriye karayolunun vurulduğu belirtildi.
Lübnan güvenlik güçleri de İsrail jetlerinin iki ayrı hava saldısında Suriye sınırı yakınındaki karayolunu bombaladıklarını kaydetti.
20 GÜNDE 575 ÖLÜM
İsrail'in 12 Temmuz'da Hizbullah'ın 2 askerini kaçırmasının ardından Lübnan'a başlattığı saldırılar ile Hizbullah'ın karşı ateşinde, çoğu Lübnanlı 575 kişi hayatını kaybetti.
Lübnan Sağlık Bakanlığı'na göre, bugüne kadar 458 sivil bombardımanda hayatını kaybetti. 20 günde 20 Lübnanlı asker ve 37 Hizbullah gerillası da öldü. Bakanlık, hala enkaz altında bulunan cesetler ve kayıplarla birlikte can kaybı sayısının 750'ye yükselebileceğini belirtiyor.
Sivil can kayıpları arasında 8 Kanadalı, 2 Kuveytli, 1 Iraklı, 1 Sri Lankalı ve 1 Ürdünlü bulunuyor.
İsrailli yetkililere göre, aynı süre zarfında 33'ü asker, 18'i sivil, toplam 51 İsrailli hayatını kaybetti. Arama-kurtarma görevlileri, 59 asker ile 335 civarında sivilin yaralandığını belirtiyor.
İsrail'in hava saldırıları sırasında Avusturyalı, Kanadalı, Finlandiyalı ve Çinli 4 BM gözlemcisi de hayatını kaybetti. Sınırdaki bir çatışmada ise BM gözlemcileri adına çalışan Nijeryalı bir sivil ile eşi öldü.
