ÇELİK: YÖK, BİZİMLE İŞBİRLİĞİ YAPMIYOR

UĞUR ALICI
ANKARA (İHA) - ÖSS'nin çocukları katlettiğini ve toplumsal kavgadan yana olmadıklarını söyleyen Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, "Bugün hallolmadı bu, yarın hallolacaktır'' dedi.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Türkiye Genç İşadamları Derneği Ankara Şubesi'nce Hilton Otel'de düzenlenen ''Vizyon 2023 Cumhuriyetimizin 100. Yılında Eğitim'' toplantısına katıldı. Çelik, burada yaptığı açılış konuşmasında, Türkiye'nin 2023'de eğitim sisteminin durumunu istatistiki rakamlarla destekleyip Avrupa ülkeleriyle durum karşılaştırması yaptı. İlköğretim ve ortaöğretim öğrencilerinin sayısında 2023 yılında önemli düşüş beklendiğini, demografik hesaplamalara göre öğrenci sayısında 3 milyon azalma olacağını kaydeden Çelik, yükseköğretimde çağ nüfusunda patlama yaşanacağını, 5 milyonu aşacağının beklendiğini belirtti. Bu noktada yeni üniversitelere ihtiyaç duyulacağına değinen Çelik, Türkiye'deki üniversite yapılanmasının yanlış olduğuna dikkat çekip, "Türkiye'nin buna kendini hazırlamak zorunda. Peki ne yapacağız? Sermayeyi buraya çekmemiz lazım. 'Bunu YÖK'ün, şunun bunun dışında söylüyorum. Biz nasıl bir üniversite tasavvur ediyoruz, bunu söylüyorum. Dünyada ihtisaslaşmış üniversite yapısına doğru gidiliyor. Biz İstanbul Üniversitesi, Marmara Üniversitesi gibi 60-70 bin öğrencisi olan, büyük üniversiteler tasavvur ediyoruz. Böyle değil. Bir üniversite tıp alanında uzmanlaşıyor, biri bir başka alanda. Bizde ise bir bakıyorsunuz, adı teknik üniversite, içinde tıp var. Bünyesinde tıp fakültesi olmayan ODTÜ var, İstanbul Teknik Üniversitesi var. Bu doğru değil. Ekonomi konusunda, tıp konusunda, temel bilimler konusunda, sosyal bilimler alanında uzmanlaşmış olan üniversiteler olabilir, araştırma üniversiteleri olabilir, eğitim öğretimi ön plana çıkaran üniversiteler olabilir. Üniversitelerimizin çeşitlenmesi gerekiyor. Böyle bir çeşitlilik içerisinde de bugünkü mevcut 2547 sayılı kanunun gömleği, bu üniversitelerin hepsine uymaz. Burada ciddi bir hazırlık ve değişiklik yapılması gerekiyor'' açıklamasında bulundu.

"YÖK ÜLKEYE İYİLİK YAPACAKSA, NEŞTERİ ÖNCE MYO'LARA VURMALI"
Bakan Çelik, mesleki eğitim konusunda durumun çok kötü olduğunu, akademisyenlerin de bunu farkında olduğunu belirterek, ''Bizim endüstri meslek liselerimiz, meslek liselerimiz bu okullardan çok daha iyi durumdadır. Yükseköğretim Kurulu bu ülkeye bir iyilik yapmak istiyorsa, neşteri önce buraya vurması gerekiyor. Meslek yüksekokulları çok kötü durumda. Bunu kendileri de biliyor. Meslek yüksekokullarındaki hocalarda feryat figan ediyor. Bunun düzeltilmesi gerekiyor" diye konuştu. Çelik, bu konuda yapılan kısır tartışmalarla bu okulların kurban edilmemesine dikkat çekip, "Bazı insanlar yersiz ve gereksiz endişelerinden dolayı meslek okullarını katletmemeli'' dedi.
Çelik, ÖSYM'nin Türkiye'nin güvenilir ve saygın kuruluşlarından biri olduğunu, özellikle merkezi sınav konusunda örnek bir performans sergilediğine değinirken, ÖSMY'yi sınav sistemi konusunda eleştirdi. ÖSS'nin çocukları katlettiğini ileri süren Çelik, değiştirmek için daha önce çeşitli tekliflerde bulunduklarını, ancak sonuca ulaşılamadığını söyledi. Test ile ÖSS'yi kazanan öğrencilerin kendisini ifade etmekte zorlandığını anlatan Çelik, öğretim üyelerinin bu konuda şikayet ettiklerini de sözlerine ekledi.
''Kavak eken sopa biçer, rüzgar eken fırtına biçer'' diye konuşan Çelik, şunları kaydetti:
''ÖSS'ye lise mezunu öğrencinin nasıl gireceği, nelerden sorumlu olacağı, maalesef bizim yetkimizde değil. Milli Eğitim Temel Kanunu'na göre YÖK'ün bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği yapması lazım. Ama ÖSYM, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanımıza telefon açıp 'Biz böyle bir şey yapıyoruz, toplantıya siz de katılın' dediği zaman, bunu işbirliği yapmak olarak anlıyorlar. Bu işbirliği değil. 'Alınan kararları size bildiriyoruz' demektir. Dolayısıyla biz diyoruz ki bugünkü sistem yanlış bir sistem. Bundan veli, öğrenci, okul, öğretim üyesi, medya herkes şikayetçi. Peki niçin değiştirmiyoruz? Diyeceksiniz ki, 'Siz icra organısınız değiştirin.' Biz değiştirmeye kalktığımız zaman kıyameti kopardılar. Burada basının da önce kendini sorgulaması lazım. Biz toplumsal kavgadan yana değiliz. Bugün hallolmadı bu, yarın hallolacaktır. Biz birbirimizi ikna etmek zorundayız. Düşmanlarımızı sevindirerek bir şey çözemeyiz. Biz katılımcı demokrasiye inandığımız için bunu yapıyoruz, yoksa sayısal çoğunluğumuz var. İdeolojik kaygılardan sıyrılıp ortak aklı işleteceğiz. Eğer 2023 vizyonunda çağdaş muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkma iddiasındaysak, bunu yapmak zorundayız.''