CHP'DEN ERDOĞAN'A SERT ELEŞTİRİ
SAİM ÇOTUKYALOVA - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, bir dizi açılış ve programa katılmak için geldiği Yalova'da, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer'i eleştirdi.
Öymen, partisinin il teşkilatı tarafından düzenlenen "Dış politikadaki son gelişmeler" konulu toplantıya katılmak ve bazı açılışlar yapmak için Yalova'ya geldi. Yalova sokaklarında yürüyerek esnafları ziyaret eden Öymen, bir berber dükkanını ziyareti esnasında, "Sizinle meslektaş sayılırız, siz de tıraş yapıyorsunuz biz de" diye espri yapınca herkesi güldürdü.
Daha sonra CHP il binasında basın toplantısı yapan Öymen, Atatürk'ün Selanik'te bulunan evini ziyareti esnasında, hatıra defterindeki bir yazıyı beğenmeyerek defterden çıkarttığı iddia edilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirdi. Yapılan hareketi 'sansür' olarak yorumlayan ve demokrasiyle bağdaşmadığını söyleyen Öymen, "Bu defter Atatürk'ün kendi defteridir. Hiç kimsenin sıfatı ne olursa olsun, Atatürk'ün defterini sansür etmeye hakkı yoktur. Vatandaşlar ve orayı ziyaret eden insanlar o deftere içlerinden geleni yazarlar. Onu yazarken de, hükümet ne düşünecek, Sayın Başbakan bir gün bu yazdıklarımızı okursa kızar mı diye düşünmez. Demokratik ülkelerde vatandaşların düşüncelerini özgürce ifade etme hakları vardır. Hükümetlere düşen de bunu sineye çekmektir. Bir başbakan, gidip de Atatürk'ün evindeki defteri sansür etmeye kalkarsa, onu yırtmaya kalkarsa, bu her şeyden önce Atatürk'e bir saygısızlık olur. Bunu yapamazsınız, buna hakkınız yok. Atatürk sizin ölçünüzü de, boyunuzu da aşar. Atatürk'ün defterini sansür etmek hiç kimsenin hakkı da değildir, haddi de. Herkes ölçüsünü bilsin" dedi.
Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer'in görevden alınmasını isteyen Öymen, "Bu hükümet sadece Atatürk'ün defterine saygısızlık etmekle kalmıyor, ne yazık ki onun eserine de saygısızlık yapıyorlar. Bizi en çok üzen de odur. Atatürk'ün kurduğu laik, demokratik Cumhuriyetimiz'e devletimizin en üst kademelerinden gelen saldırılar artık saklanamaz hale gelmiştir. Başbakanlık müsteşarlığı makamında oturan zat, laikliğe ve Cumhuriyet'e açıkça karşı çıkan, Türkiye'yi bir din devleti haline getirmeye çalışan, görüşlerini saklamadan yazabilmekte ve bunları savunabilmektedir. En hazin tarafı da tüm uyarılarımıza, kamuoyunun ve yargı organlarının tepkilerine rağmen, Sayın Başbakan'ın bu zatı halen o görevde tutmakta ısrar etmesidir. Siz eğer laik Cumhuriyet'i ve Atatürk devrimlerini içinize sindirememişseniz, o makamda ne işiniz var?" diye konuştu.
Öymen, hükümetin Türk ordusunu sınırları koruma görevinden çekmeye hazırlandığını ileri sürerek, şunları söyledi:
"Bu hükümet AB'nin telkiniyle zaman içinde sınır bölgelerindeki askerleri geri çekmeye karar vermiştir. Bu son derece vahim bir gelişmedir. Türkiye gibi dünyanın en hassas coğrafyalarından birinde bulunacaksınız. Komşularınızdan size terörist saldırı ve sızmalar olacak, bölgenizde iç harp tehlikeleri olacak, İran gibi ülkelerle savaş ihtimali olacak ve siz oturup böyle bir dönemde AB istiyor diye sınırınızdan askerinizi çekeceksiniz. Bu yoldaki bir çerçeve metnini Sayın Başbakan 27 Mart günü imzalamıştır. Olacak iş değil. Bu siyasi bir karar meselesidir. Getirip bunu Meclis'te tartıştınız mı? Başbakan böyle konular olunca, '(Size mi soracaktık?' diyor. Tabii ki, demokraside yaşıyorsan bize soracaksın, Meclis'e soracaksın. Danışmadan devlet idare edilmez. Kime danışacaksın, halkın seçtiği insanlara danışacaksın. Türk ordusunun sınırları koruma görevinden geri çekilmesini senin partili arkadaşların içine sindiriyor mu? Barış zamanında bir ordu ülkesinin sınırlarını korumazsa ne yapar?"
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 06:05