CHP'nin gensoru önergesi kabul edilmedi
Görüşmeler sırasında söz alan CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Bakan Yıldız'ın, gensoru önergesine bazı CHP'lilerin gerekçesini doğru bulmadığı için imza atmadıkları iddiasının gerçeği yansıtmadığını ifade etti.
Hamzaçebi, ''Sayın Bakan eğer böyle bir tespitte bulunmuşsa o ismi açıklamaya davet ediyorum. Böyle üstü kapalı konuşup, çamur atıp yerine oturmak yok. Bakanlar Kurulu üyelerinin önemli bir kısmı burada yok. Bunu, burada olmayan bakanların sizin hakkınızdaki bu iddiayı doğru bulduğu, sizi aklamak içine sinmediği için Genel Kurul Salonu'nda bulunmuyorlar şeklinde yorumlayabiliriz'' dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, Genel Kurul'a katılamayan bakanların önemli bir bölümünün oy kullanmak üzere vekalet gönderdiklerini bildirdi.
Canikli, ''Gensoruyla ortaya konulan iddialar hukuk dışıdır, dayanaksızdır'' diye konuştu.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, ''Bu şirket şu anda da yasaklı değil. Burada yanlış bilgilere vereceğinize gidin Cumhuriyet Başsavcılığına bu firmanın yasaklı olduğuna dair itirazınızı yapın'' dedi.
Yapılan oylamada, CHP'nin, Bakan Yıldız hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınması kabul edilmedi.
TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, 4 Aralık Salı günü saat 15.00'de toplanmak üzere birleşimi kapattı.
HERŞEY KURALINA UYGUN
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, hakkındaki gensoru önergesindeki iddialarla ilgili olarak, ''İhale sürecinde tüm iş ve işlemler, mevzuata ve kurallara riayet edilerek tamamlanmıştır. Hiç mesnedi olmayan böyle bir iddiayı araştırma gereği dahi duymadan gensoru gibi önemli bir mekanizmaya alet edilmesini üzüntüyle karşılıyorum'' dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda, CHP'nin hakkında verdiği gensoru önergesi üzerinde konuşan Yıldız, gensorunun önemli bir denetleme mekanizması olduğunu belirterek, hiçbir araştırma yapmadan, iddiaların ilgili kanun ve dokümanlar okunmadan, başka niyetle konu edindiğini söyledi.
Türkiye'nin hukuk devleti olduğuna işaret eden Yıldız, ''Keyfi olarak bir kişiye hak veremezsiniz,keyfi olarak bir kişinin hakkını da alamazsınız. Nasıl bir ihaleye katılması yasak olan şirketi ihaleye katmanız suçsa, ihaleye yasaklı olmayan şirketi de men etmek o kadar suçtur'' dedi.
Kamu İhale Kanunu ve ilgili mevzuatta ihaleye katılma koşulları ve yeterliliğinin düzenlendiğini anlatan Yıldız, ''Eğer bir sermaye şirketiyseler, yarısından fazla pay ve hissedar oldukları sermaye şirketleri kamunun açtığı ihalelere katılamazlar. İhale sürecinde idarelerin bu konuda kendi başlarına yapacakları değerlendirmeler tek başına yeterli değildir. İhale başlangıcından sözleşme imzalanınca kadar kurumlar Kamu İhale Kurumu ile de teyitleşmeler yapmak durumunda'' diye konuştu.
Gensoruya konu adilen ihalenin, Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürülüğünce 25 Haziran 2009 tarihinde açık ihale usulüyle yapılan Bigadiç Bor İşletmesi'ne ait 110 milyon tonluk dekabaj işi olduğunu, ihalenin ekonomik açıdan en avantajlı teklif veren iş ortaklığı üzerinde kaldığını anlatan Yıldız, ihale sürecinde Kamu İhale Kanunu hükümlerine paralel olarak ihale karar tarihi olan 1 Temmuz 2009 ve daha sonra sözleşme tarihi 5 Haziran 2009 tarihinde iki kez anılan iş ortaklığını oluşturan şirketlerin her biri için ihaleye katılmaya ilişkin yasaklamanın olup olmadığının sorulduğunu kaydetti.
Yıldız, tüm titiz yazışmalar sonucunda ihale yasaklar listesinde yüzde 51'den daha fazla hissesine sahip ortaklarının hiçbirinin adına rastlanmadığını ifade ederek, sözleşmenin imzalandığını dile getirdi. Yıldız, ''İhale sürecinde tüm iş ve işlemler mevzuata ve kurallara riayet edilerek tamamlanmıştır. Hiç mesnedi olmayan böyle bir iddiayı araştırma gereği dahi duymadan gensoru gibi önemli bir mekanizmaya alet edilmesini üzüntüyle karşılıyorum'' dedi.
-''İhale şirkete değil, iş ortaklığına verildi''-
Yıldız, gensorudaki ifadelerin yanlış ve hatalı olduğunu belirterek, ihalenin söz konusu anılan şirkete değil, şirketin de aralarında bulunduğu iş ortaklığına verildiğini, bunların ihaleye girmekten yasaklanmadıklarını söyledi. ''Eti Maden İşletmeleri tarafından yasaklı hiçbir firma, şu ana kadar hiçbir ihaleyi almamıştır. Tersi olan işlem de ihaleye girmelerine engel teşkil etmemiştir'' diyen Yıldız, şöyle konuştu:
''Evet, şirketle alakalı bazı yetkililer hakkında açılan kamu davası vardır ve size dağıtacağım şekilde hükme bağlanmıştır. Yeterince araştırılmadıysa, araştırılıp dikkate alınmadıysa bilgisizlikten veya kasıttan dolayı bir yanlışlık ve eğirilik var. Haklarında kamu davası açılan ve hüküm verilen şirket yetkilileri, şirketin ortağı değilidir. Yüzde 50'den daha fazla hisseye sahip olanlar için bu geçerlidir. Bu şirketin ortakları arasında; yüzde 51'den fazla hissesi bulunmayan bir şirketin ihaleye katılmaktan ihaleye yasaklı hale getirilmesi hukuka aykırıdır. Bu konuyla alakalı bir mahkeme kararı daha var. EÜAŞ Genel Müdürlüğü tarafından 2008 yılında Afşin-Elbistan Bölgesinde yine bir dekabaj işi yapılıyor ve ilgili firma bunu da alıyor. İhaleye katılan ikinci firma, bu şirket hakkında ihaleye fesat karıştırma suçundan kamu davası açıldığını gerekçe göstererek, yani burada konuştuğumuz gerekçeleri göstererek, itiraz ediyor ve ihale dışı bırakılmasını istiyor. Kamu İhale Kurumu bunu uygun görmüyor. Bunun üzerine davacı, şirketi davaya taşıyor. Dava Ankara 4. İdare Mahkemesi'nde görülüyor. İddialar bu gensorudaki iddiaların hemen hemen aynısı. Bu gerekçeler oradan alınmış ama cevapları alınmamış. Mahkeme, davanın reddine hükmediyor. Bununla alakalı davanın da reddine de karar veriyor.
Gensorudaki ikinci konu da Eti Maden İşletmeleri' bor tuzlarına alakalı işletmesine dairdir. Danıştay 1999 ve 2000 yıllarında iki istişari görüş veriyor. O mahkeme kararının üzerine bir tane de Danıştay kararı var. Şirket diyor ki 'bu mahkemenin verdiği karar yeterli değil' diyor ve Danıştay'a götürüyor. Ankara 4. İdare Mahkemesi'nin kararıyla, kararın Danıştay'dan temyizi üzerine, Danıştay 13. Dairesi bu kararı onaylıyor.''
-''Belki parti içinde reytinginiz yükselmiş olabilir''-
CHP'li milletvekillerinin kendisine laf atması üzerine Yıldız, ''Bu şirket hala yasaklı değil, biliyor musunuz. Ben sizin yerinizde olsam; bu kadar mesnetsiz gensoru vermek yerine, Cumhuriyet Savcılığı'na giderdim, 'suç duyurusunda bulunuyorum' diye yazı verirdim. Şu anda sözleşmesi yapılmış ve süreci devam eden konuda firmanın yasaklı olduğuna çok güvendiğiniz belgelerle tevsik edebiliyorsanız, ben o ihaleyle alakalı durdurmasını alacağım'' dedi.
Yıldız, CHP içinde gensoru teklif edildiğinde imza atmaylan milletvekilleri olduğunu belirterek, CHP'illerin 'kim, isim ver'' diye laf atması üzerine, ''Hayır vermem, söylemem. Bana güvendiği için söyledi o. Hayır vermem. Hazine Müsteşarlığı gibi son dere saygın kurumda Hazine başkontrolörlüğü yapmış arkadaşın böyle fahiş hataya düşmesi kabul edilmez. Siz orta sahada birine omuz atarsınız, seyirci der ki 'acaba bu faul müydü, değil miydi-' Ama penaltılık faul yaparsanız onu kimse affetmez. Siz böyle bir hataya düşmüş durumdasınız. Ben evrakların fotokopisini vereceğim'' diye konuştu.
Yıldız, ''özensizlikler manzumesi'' olan bir gensoru önergesiyle karşı karşıya olduklarını ifade ederek, ''Hepimiz tüm işlemlerimizle yaptıklarımızın bedelini dünya ve ahirette ödeyeceğiz, iyi konuda da kötü konuda. Bu bir bir hafta içine belki yükseltmek istediğiniz reyting yükselmiş olabilir ama bu her iki tarafı sivri oktur. Karşı tarafa saplanmıyorsa gelir sizi vurur. Parti içinde saygınlığınızla alakalı azalma olursa, benim yapabileceğim bir şey yok'' dedi.
Bakan Yıldız, CHP'lilere, tüm mahkeme kararların fotokopisini göndereceğinin altını çizerek, ''(Ben bilmiyordum, yanlış anlamışım) yok. Sizin özür dileme gibi lüksünüz de yok. Evrakları alıp sonuna kadar okuyacaksınız. Milletvekili saygınlığıyla alakalı olarak hepinizi dikkate davet ediyorum'' diye konuştu.
-''Evrakları mahkemeye gönderin''-
Sataşma olduğu gerekçesiyle söz alan CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, Bakan Yıldız'a, ''Siz de ben de bütün belgeleri milletvekillerine gönderelim. Milletvekilleri karar versin. Madem bu gensoru bu kadar ciddiyetsizdi neden Cuma gününe aldınız- Gelseydiniz Salı gününe alsaydık da tüm halk görseydi; yolsuzluğun üzerine CHP mi, yanlış bilgelerle halkı yanlış karara sevkeden Enerji Bakanı mı haklı- Belgeleri Bakan'dan bekliyorum; iddialarıma yanıt gelmemiştir'' ifadelerini kullandı.
Bakan Yıldız da sataşma gerekçesiyle yeniden söz alarak, ihaleye girenin şahıs olmadığına dikkati çekerek ''Evrakları milletvekillerine gönderelim, ama yeterli değil, siz bir de mahkemeye gönderin'' dedi.
Bor'un özelleştirilmeyeceğini, bunun AK Parti'nin hiçbir program ve planında olmadığını, 2023 hedeflerinde de bulunmadığını kaydeden Yıldız, ''Bir işlem düşünün 109 milyon lira, kamunun lehine hizmet almasıyla ilgili alan oluşuyor. Biz niçin onu ülkemiz adına kullanmayalım- Bir avuç bor'u hiçbir işletme alıp kullanamaz, hepsini kamu kontrol eder. Kamu, 109 milyon lira 2011 yılında kar etmiştir. Biz 1 milyar dolar cirosu olup da 1 milyar lira kar edebilen başka bir kuruluş bulunmamaktadır'' diye konuştu.
Muhabir: Melda Çetiner
Yayıncı: Sefa Salantur