KAYNAK : Haber Vitrini
İSTANBUL- DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, 7 Haziran'da yapacağı Liderler Zirvesi'ne ilişkin olarak, ''Sayın Ecevit Zirve'de olursa biz de orada oluruz. Eğer Sayın Ecevit Zirve'de olmazsa Sayın Cumhurbaşkanı'nın Zirvesi olur, Liderler Zirvesi olmaz'' dedi.
Çiller, DYP İstanbul İl Kadın Kolları Çevre Komisyonu'nun ''Boğazlardaki Tehlike ve Çevresel Etkileri II'' paneline katıldı.
Yeniköy İskelesi'nden panelin yapıldığı Semiramis 1 teknesine binen Çiller, panelin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Çiller, ''Cumhurbaşkanı Sezer'in, 7 Haziran'da yapacağı Liderler Zirvesi'ne Başbakan Ecevit'in sağlık durumunun elvermesi durumunda katılacağının açıklanmasının kendisini ikna edip etmediğine'' ilişkin bir soru üzerine, şunları söyledi:
''Mühim olan benim ikna olmam değil. Kamuoyunun, baktığı zaman işinin başında, dinamik biçimde Bakanlar Kurulu'nu toplayan, ülkenin meselelerine her an el koyabilecek bir başbakanın olup olmaması meselesidir. Bizim endişemiz budur. Biz bu meseleyi Sayın Ecevit'i üzmek için ortaya koymuyoruz. Esasen işaret ettiğimiz kişi Sayın Ecevit değildir, Sayın Ecevit'in resmi arkasına saklanarak o koltuk sevdasından vazgeçmeyenlerdir. Artık bunlar görmelidirler ki bu hükümeti sayın Ecevit'in resmi arkasından idare etmek mümkün değildir.'' Başbakan'ın sağlığı nedeniyle Türkiye'nin önündeki tarihi fırsatların kaçırıldığını ileri süren Çiller, ''Sayın Ecevit zirvede olursa biz de orada oluruz. Ama mühim olan sayın Ecevit'in zoraki bir şekilde birkaç saat hazırlanarak orada 1-2 saat kalmaya mecbur edilmesi değildir'' dedi.
Çiller, Rusya Devlet Başkanı Putin'in NATO zirvesinde anlaşmalar imzaladığını, ABD'nin stratejik ortağı haline geldiğini, Ortadoğu'da bir operasyon hazırlığı bulunduğunu da dile getirerek, ''Türkiye AB yolunda aldatılıyor. Kıbrıs meselesi öncelikli mesele. Kısa vadeli mesele. Bir başbakan arıyor'' diye konuştu.
ZİRVE VE İDAM
İdam konusuna da değinen Çiller, şunları söyledi:
''Eğer idam meselesi Türkiye'nin 1 numaralı meselesi ise ve bu konuda görüş ayrılığı varsa ve en öncelikli meselede hükümet bölünmüşse o zaman bunu ortaya koyanların millet önünde borcu var.
Eğer samimilerse o borç da 'bu iş buraya kadar' diyebilmektir. Madem ki Türkiye bundan vazgeçemez. AB gibi bir misyonu kaybeder, bunları da söylemeyen ama devamlı bir resmin arkasında saklanan ve sayın Ecevit'i zoraki oraya sürükleyen bir görüntü milleti rahatlatıyorsa, ikna ediyorsa mesele yok. Milletimizin önünde 'sayın başbakan iyidir, sağlıklıdır' demek yetmiyor. Dediklerinizin inandırıcı olması meselesi var.'' Çiller, ''Zirve'ye katılıp katılmayacağı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bahçeli'nin bugün yaptığı konuşmayı nasıl değerlendirdiği''ne ilişkin soru üzerine, şunları söyledi:
''Biz Zirve ile ilgili görüşlerimizi açıkladık. Arkadaşlarımızla değerlendirmeye devam ediyoruz. Eğer sayın Ecevit Zirve'de olmazsa, sayın Cumhurbaşkanı'nın Zirvesi olur, Liderler Zirvesi olmaz. Çünkü ülkenin Başbakanı'nı lider saymamak mümkün değil. Yapılacak Zirve'nin adı Liderler Zirvesi. Eğer Başbakan yoksa, demek ki Bakanlar Kurulu'nun başı, lider değil. O zaman 'kim?' sorusu gündeme gelir.
Dünyanın önünde Türkiye'nin Başbakansız olduğu tescil olur. Bunun mesuliyetini de biz anamuhalefet partisi olarak taşıyamayız, Türkiye'nin meseleleri de taşıyamaz.''
''MİLLETİ ALDATIYORSUNUZ''
Asıl önemli konunun Türkiye'nin önündeki fırsatları kaçırması olduğunu vurgulayan Çiller, şöyle devam etti:
''Çünkü Hükümetin bir kanadı bir an önce idam ve buna ilişkin yargı kararı Meclis'e gelsin diyor. Bu bizi şaşırtıyor. Kim elinizi tutuyor. Siz iktidardasınız. Kendi imzanız ile Anayasa'nın 138.
maddesini ihlal ederek, Başbakanlık'ta tutuyorsunuz ve milleti de aldatıyorsunuz. Çünkü, 'AİHM'e götürmek zorunluluğu Çiller'in imzaladığı anlaşmayla oldu' diyorsunuz. Ama milleti eksik bilgilendiriyorsunuz. Neden? 6. Ek Protokol ve İdama İlişkin Protokolü Türkiye imzalamıyor ve çekince koyuyor. Demek ki yargı kararını tutmanız için hiçbir neden yok. Hukuki olarak AİHM'e götürme iddiasını ortaya attıktan sonra Türkiye 80 küsur dosyayı Meclis'e indirdi. Bir indirmediğiniz yargı kararı terörist başı ile ilgili karar. Milleti aldatıyorsunuz. Seçime giderken verdiğiniz sözü tutmanızı millet bekliyor ve bugün siyasi oy avına döndürülüyor.''
''UZLAŞIN GELİN ÖNÜMÜZE''
Hükümetin diğer ortağının idam meselesinin çözülmesini, ''olmazsa olmaz'', ''AB elden gider'' gibi ortaya getirdiğini ileri süren Çiller, şunları kaydetti:
''İyi de, 3 yıla yakın bir zaman AB defterini kapayan siz değil miydiniz? 'AB defterini kapadık' diyen Sayın Yılmaz, bu defa almış eline bayrağı 'bugün olmazsa, yarın olmaz' diyor. Orta vadeli diyen siz değil miydiniz? Ulusal Program'da imzalayan siz değil miydiniz?
Madem ki Türkiye için bu kadar hayati, o zaman o koltuğa yapışmayın ve çıkın ortağınıza 'bu olmazsa olmaz' deyin. Dolayısıyla bu mesele hükümetin kendi içindeki çatışma haline dönüşmüş bir mesele. Uzlaşın gelin önümüze...'' Bir gazetecinin ''Sayın Bahçeli, Liderler Zirvesi'nin sonunda tutanakların kamuoyuna açıklanmasını istiyor. Siz de Zirve'ye katılırsanız, bu konuya nasıl bakarsınız?'' sorusu üzerine Çiller şunları kaydetti:
''Bu aslında Cumhurbaşkanı'nın vereceği bir karardır. Bizim hiçbir itirazımız olmaz. Biz burada ne söylüyorsak, orada da onu söyleyeceğiz. Ama Türkiye'nin geldiği bu noktada, halen bir 'icraat hükümeti' çıkar deniyorsa, artık Türkiye bu Meclis ile ve gelinen noktada icraat hükümeti değil ancak 'seçim hükümeti' çıkarabilir.'' Çiller, kurulacak bir seçim hükümetinin yapması gereken ilk işin Siyasi Partiler ve Seçim Kanunu'nu değiştirmesi olduğunu belirterek, bunun milletin talebi olduğunu sözlerine ekledi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 17:04
