Çocuklarını uyardı ama ölüme eşiyle gitti

İstanbul’da 27 Temmuz’da özel halk otobüsünde yanarak hayatlarını kaybeden 4 kişiden Şuayip-Nermin Küçükkaya çiftinin kızları Sena Küçükkaya, ailesinin binmeyin diye uyardığı otobüste hayatlarını kaybettiğini söyledi.
TEM otoyolu Kavacık mevkiinde Edirne istikametine giden özel halk otobüsü henüz bilinmeyen bir sebeple yol ortasında yanmış, otobüste bulunan 4 kişi yanarak hayatını kaybetmiş 15 kişi de yaralanmıştı.
Kazada hayatını kaybeden Şuayip Küçükkaya (55) Nermin Küçükkaya (53) çiftinin çocukları Sena Küçükkaya ve Yusuf Küçükkaya zor günler yaşıyor. Küçükkaya çiftinin kızları Sena İşçen, kaza anını unutmak için zaman zaman Antalya’ya geldiğini söyledi.
KAZA YERİNDEN GEÇEMİYOR
Kazanın ardından hukuki sürece ağırlık vermeye başladıklarını dile getiren Küçükkaya, “Kaza bizim hayatımızı alt üst etti. Şimdilerde hayata yeniden başlıyor gibiyiz. Güncel hayatımız mahvoldu. 1 aydır işe gidemiyorum. İstanbul’dan uzaklaşmak zorunda kalıyorum. İşe giderken olay yerinden geçmek beni fazlasıyla zorluyordu. Hem annemi hem babamı aynı anda kaybetmek çok farklı. En azından birini kaybetseydim. İkisini de kaybetmek istemezdim ama. En azından biriyle hayata tutunurduk. Şimdi hayatta tek başımıza kaldık. Birden ebeveyn rolünü kendimiz üstlenmeye başladık” dedi.
Ailesinin kendileri ile ilgili hayalleri olduğunu anımsatan Sena Küçükkaya, “Anne olmamı, 45 yaşına geldiğimdeki halimi hayal ederlerdi. Geleceğe dair planlarımız vardı. Onlar fazlasıyla tatil yapmak, dünyayı dolaşmak ve emekliliğin tadını çıkarmak istiyorlardı. Bizimde okullarımız bitmiş, üzerimizdeki sorumlulukları azalmıştı. Birlikte vakit geçirmeye başlamıştık. Geçen yaz tatilde birlikteydik. Yaşımızın büyük olmasına rağmen aile ile tatile gitmenin güzel olduğunu fark ettik. Bunlara devam edecektik ama olmadı” diye konuştu.
Büyümesine rağmen hala evini annesinin idare ettiğini aktaran Küçükkaya, “Büyük olmamıza rağmen sorumluklarımız ailemizdeydi. Ablayım şimdi kardeşimin sorumluluğunu da ben hissediyorum. Nasıl yapacağımı düşünüyorum. Ailemin emek verdiği noktalarda hata yapmak istemiyorum. Bu yüzden korkuyorum” dedi.
“AKLIMA GELMEZDİ”
‘Ailemi kaybetmek hiç aklıma gelmezdi’ diyen Küçükkaya, “Annem ve babamın bu şekilde öleceği aklıma gelmezdi. Anemin bizden sonra öleceğini düşünürdüm. Çünkü o çok hayata dolu ve enerjik biriydi. Onun öldüğüne inanamıyorum. Babama çok düşkündüm. O nedenle kolum kanadım kırıldı. Babamın varlığı beni rahat ettiriyormuş. Şimdi hayata karşı dikkatli olmak zorundayım. Arkamda artık babam yok” ifadelerini kullandı.
BİNMEYİN DEDİĞİ OTOBÜSTE ÖLDÜ
Ailesinin kaza günü mezarlık ziyareti için dışarıda olduğunu kaydeden Küçükkaya, “O gün dayımın mezarlığına gitmişler. Oradan da babamın halasının mezarını ziyaret etmek istemişler. Bakmışlar o otobüste Tuzla -Topkapı yazınca oraya kadar gidiyor diye ziyaret etmek istemişler. Trafik yok yol boş hemen gider geliriz demişler. Ben çok şaşırdım babam öğrenciyken bile bizim otobüse binmemizi istemezdi. Çünkü otobüse her bindiğimizde bir problem çıkıyordu. Uyarırdı hep bizi. O otobüslere neden binersiniz, o otobüsler sağlam ayakkabı değil derdi. O kazada babamın olmasına çok şaşırdım. Babam hiç toplu taşıma aracı kullanmazdı. Metroya ya da arada vapura binerdi. 500 T hattında benimde telefonum çalındı, bir kez kaza yaptı. Onlardan uzak durun derdi. Korktuğu başına geldi. Kendi binmiş en sonunda” diye konuştu.
Ateşin düştüğü yeri yaktığını ifade eden Küçükkaya, bir kaza gördüğü zaman dona kaldığını sözlerine ekledi.
İSA AKAR-ALPARSLAN ÇINAR