ÇÖMEZ : ÇANKAYA YOKUŞU BAYKAL'IN DEDİĞİ KADAR DİK DEĞİL
METİN YAMANER
BALIKESİR - AK Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal'ın cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili yorumlarına yanıt vererek, "Çankaya yolu çok da yüksek ve dik değil. Bir bel fıtığı problemiyle Çankaya yokuşunun izah edilmesinin doğru olmadığını düşünüyorum. Çankaya kapısı bel fıtığı olanlara kapalıdır diye bir kural yok" dedi.
Seçim bölgesi olan Balıkesir'in Erdek ilçesinde Erdek Belediyespor Tesisleri'nde gününü spor yaparak değerlendiren Milletvekili Çömez, İHA muhabirinin CHP lideri Deniz Baykal'la ilgili sorularını yanıtladı.
Deniz Baykal'ın sözlerinin biraz esprili olduğunu ve kamuoyunda yanlış anlaşıldığına inandığını söyleyen Çömez, "Sayın Baykal'ın Çankaya yolunun yokuş olduğu ve bu münasebetle fıtıklı insanların çıkamayacağı şeklinde biraz da esprili yaklaşımını kamuoyunun anladığı şekilde yorumlamıyorum. Çankaya kapısı bel fıtığı olanlara kapalıdır diye bir kural yok. Çankaya yolunun kuralları bellidir. Eğer demokrasiye inanıyorsak, bu kurallara itibar etmeliyiz. Halkın iradesiyle konulmuş olan tüm kurallara saygı duymalıyız. Eğer beğenmiyorsak ya da eleştiriyorsak, yine halka müracat edip bu kuralları halkın beklenti ve talepleri doğrultusunda değiştirmeli veya değiştirme mücadelesi vermeliyiz. Biz kendimize, millete güvenmezsek milletin işaret ettiği doğrultuda yürümezsek, bunun cezasını millet bize verir. Ben Çankaya yokuşunun çok da yüksek olmadığını, dik olmadığını, hele bir bel fıtığı problemiyle Çankaya yokuşunun izah edilmesinin doğru olmadığını düşünüyorum" diye konuştu.
Milletvekili Çömez, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Demokrasilerde ödülü de cezayı da halk verir. Halkın dışında bir irade arayışı, güç anlayışı; demokrasiyi özürlü, ayıplı hale getirir. Biz eğer demokrasinin bu ülkede tüm kurum ve kurallarının işler hale gelmesini istiyorsak, amacımız ve hedefimiz buysa, millete ve millet iradesine, yüce parlementoya saygı duymak mecburiyetindeyiz. Aksi halde demokrasi dışı arayışlar söz konusu olur ki bu da Türkiye'nin demokratik beklentileriyle örtüşmeyen bir talep ve arzu olur. Ben özellikle sosyal demokrat kimliği olan bir partinin genel başkanı olan Sayın Baykal'ın parlamento dışında bir çözüm ve çare anlayışı içinde olduğuna inanmıyorum, inanmak istemiyorum. Bizler beğenmeyebiliriz, kızabiliriz, eleştirebiliriz ama tüm bunları yüce milletin iradesinin tecelli ettiği en üst makam olan, en saygın makam olan Meclis'te halletmeliyiz. Orada konuşmalı, tartışmalı ve eleştirmeliyiz. Eğer biz orada çare bulamıyor, çözüm üretemiyor ve demokrasi dışında bazı arayışları dile getiriyorsak; bu bizim kendi noksanlığımız, kendi eksikliğimizdir. O bakımdan ben sosyal demokrat kimliği olan bir partide demokratik açılım dışında bir beklentinin ortaya konulabileceğini düşünmüyorum, düşünmek istemiyorum. Muhtemelen Sayın Baykal'ın sözleri yanlış anlaşılmış veya yanlış yorumlanmıştır."