"CUMHURBAŞKANI, HÜKÜMLÜLERİN SUÇLARINI GÖZETEREK AF KARARI ALMIYOR"
ZAFER ÇAKMAK
ANKARA- Cumhurbaşkanlığı Dışişleri Başdanışmanı ve Özel Kalem Müdürü Tacan İldem, Türkiye'nin Irak'la ilgili mesajlarını her fırsatta ABD'ye ilettiğini belirterek, olası bir operasyonun Türk ekonomisine olumsuz etkilerinin kaçınılmaz olduğunu vurguladı.
İldem, bugün Çankaya Köşkü'nde bir basın bilgilendirme toplantısı düzenledi. Bazı basın organlarında son günlerde Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in af yetkisini, hükümlülerin suçlarını gözeterek kullandığı yönünde yorumlara yer verildiğini hatırlatan İldem, konuya ilişkin bir açıklama yaptı. Anayasa'nın 104. maddesinde, sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebi ile belirli kişilerin cezalarını hafifletmek veya kaldırmanın, Cumhurbaşkanı'nın yürütme alanına ilişkin görev ve yetkileri arasında sayıldığına işaret eden İldem, Cumhurbaşkanı'na özel af yetkisinin, sürekli hastalık, sakatlık ve kocama nedenleriyle sınırlı olarak tanındığını söyledi. Hükümlülerin hastalık, sakatlık ve kocama durumunun, önce bir yetkili sağlık kuruluşu raporuyla saptandığını, ardından Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu'nun sağlık kuruluşunun raporuna dayanarak hükümlüyle ilgili kararını verdiğini kaydeden İldem, bu aşamların bitirilip Adalet Bakanlığı'nca Cumhurbaşkanı'na bir yazıyla bildirilmesinden sonra Cumhurbaşkanı'nın, suçun niletiğinde bir ayrım yapmadan cezanın hafifletilmesi ya da kaldırılması yetkisini kullandığını ifade etti. İldem, "Bazı haberlerde Cumhurbaşkanı'nın bu yetkisini adeta hükümlülerin suçlarını gözeterek kullandığı yorumlarına rastlanmıştır. Oysa ki bir işlemin tamamlanması sonucunda önüne gelen dosyayı inceleyip yetkisini kullanmaktadır" diye konuştu.
'IRAK OPERASYONU KAÇINILMAZ DURUMA GELMEMİŞTİR'
İldem, Çankaya Köşkü'nün Irak sorununa bakışını da bir kez daha ortaya koydu. Irak konusunun, gündemi işgal etmeye devam ettiğini anlatan İldem, Türkiye'nin bölgedeki gelişmeleri yakından izlediğini ve bu gelişmelere duyarlı olduğunu vurguladı. Irak'a operasyonun kaçınılmaz olduğuna ilişkin bazı yorumlar bulunduğuna işaret eden İldem, "Bizim kanımıza göre bu operasyon kaçınılmaz duruma gelmemiştir. Barışa tüm taraflarca fırsat tanınmalıdır. Barışçı yollar ve diplomatik yöntemler de henüz tükenmiş değildir" şeklinde konuştu. Türkiye'nin, Irak'ın toprak bütünlüğüne ve siyasi birliğine böyük önem verdiğini belirten İldem, buna karşın Irak için geçerli kırmızı çizgiler olarak adlandırılan bazı beklentilerinin de bulunduğunu vurguladı. Irak'ın, 1441 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararına tam olarak uymasının taşıdığı öneme değinen İldem, bu açıdan Irak'ın üzerinde de önemli bir sorumluluk bulunduğunu söyledi. Türkiye'nin bölgesinde bir çatışma istemediğini vurgulayan İldem, Irak'ın, uluslararası toplumla işbirliği sergilemesi bakımından işleyen bir süreç bulunduğunu ve BM denetçilerinin Irak'ta yapacakları incelemeler sonucunda hazırlanacak raporun, BM Güvenlik Konseyi'nde incelemeye tabi tutulması gerektiğini ifade etti. İldem, Türkiye'nin arzu etmediği bir oparesyonun zaruret haline gelmesi durumunda ise bunun uluslararası yasallık ve oydaşma ilkeleri temelinde yapılmasının önemine dikkat çekti. "Türk ekonomisinin, arzu etmediğimiz böyle bir operasyondan etkilenmesi kaçınılmazdır" diye konuşan İldem, Türkiye'nin, ekonomisinin büyüme trendine girdiği bir ortamda dengeleri altüst edecek bir gelişmeyi arzu etmediğinin ABD tarafından da bilindiğini söyledi. Türkiye'nin, bölgesel barış ve istikrar bakımından bölge ülkeleriyle işbirliği içinde olmasının doğal olduğunu anlatan İldem, Türkiye'nin olası bir operasyona katkısını belirlerken bölgedeki konumunun ve tarihsel bağlarının da gözönünde tutulacağını ifade etti. İldem, Başbakan Abdullah Gül'ün bölge ülkelerine yapacağı ziyaretlerin bu bağlamda önem taşıdığını ifade etti.
Tacan İldem, Vergi Yasası'nın Meclis'e geri gönderilmesi sonucu günde 5 trilyon lira zarar edildiğini hesap edenlerin, kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınmasıyla elde edilecek kazancı da hesaplaması gerektiğini söyledi.
İldem, Çankaya Köşkü'nde düzenlediği basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. İldem, Cumhurbaşkanı Sezer'in Irak'ı ziyaret edecek olan Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen aracılığıyla Saddam Hüseyin'e bir mesaj gönderip göndermeyeceği sorusu üzerine, Başbakan Abdullah Gül'ün, Irak Devlet Başkanı'na bir mesaj göndermesinin sözkonusu olduğunu belirterek, Cumhurbaşkanı'ndan Saddam Hüseyin'e bir mesaj gitmeyeceğini söyledi.
'Türkiye'nin Musul ve Kerkük'te beklentisi ne?' sorusu üzerine Musul ve Kerkük'ün hem tarihsel açıdan hem de doğal kaynaklar açısından özelliği bulunan bölgeler olduğunu belirten İldem, "Musul ve Kerkük'ün, merkezi Irak yönetiminin otoritesi altında, tüm grupların yararlanacağı şekilde bölgenin bir parçası olması bizim beklentimizdir" dedi.
"KAYIPLARIN BOYUTUNU TAM OLARAK KURUŞLANDIRMAK ZOR"
İldem, 'Operasyonun kaçınılmaz olması halinde ekonomik zararın maliyetini rakam olarak belirlediniz mi?' sorusuna ise şu karşılığı verdi: "Böyle bir operasyonda kayıpların boyutunu tam olarak kuruşlandırmak çok zordur. Belli kalemler vardır ki bunları kayıp hanesine koymak mümkündür. Burada bir rakamdan ziyade Türkiye'nin büyüme trendini koruyacak, enflasyonda yaşanan düşüşü sürdürecek olanaklardan yoksun kalmaması önemlidir." 'Üslerin kullanılmasına ilişkin ABD ile yaşanan sıkıntı aşıldı mı?' sorusu üzerine, çeşitli hava üslerinde keşif faaliyeti yürütülmesi için bu faaliyetlerin hukuki bir temeli olması gerektiğine işaret eden İldem, sözkonusu olanın bir NATO operasyonu olmadığına dikkat çekti. İldem, bu amaçlar bir mutabakat muhtıra taslağının ABD'ye iletildiğini ve teknik çalışmaların sürdüğünü açıkladı.
"GÜNLÜK KAZANÇLARIMIZ, KAYIPLARIMIZIN ÖNÜNE GEÇER"
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın, Mali Milat Yasası'nın veto edilmesinden dolayı Türkiye'nin her gün 5 trilyon lira zarar ettiği yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine İldem, vergi yasalarının, ekonomik düzenin işleyişiyle çok yakından ilişkili yasalar olduğuna işaret etti. Cumhurbaşkanı Sezer'in Vergi Yasası'nı, bir gez daha görüşülmek üzere TBMM'ye geri gönderme gerekçelerinde açıklandığı gibi önemli olanan kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması olduğunu vurgulayan İldem şöyle konuştu: "5 trilyon gibi günlük kayıp hesabı yapma durumunda olanların, kayıt dışındaki ekonominin kayıt altına alınmasıyla elde edilecek kazancı da gözönünde bulundurmaları gerekir. Böyle bir hesap yapıldığında belki günlük kazançlarımız, kayıplarımızın ötesine geçer".
İldem, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş arasında yaşanan polemiğin hatırlatılması üzerine ise Kıbrıs sorununa çözüm bulunmasının, Türkiye'nin olduğu kadar KKTC'nin de hedefi olduğunu anlattı. Çözümsüzlüğün bir çözüm olamayacağına dikkat çeken İldem, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın taraflara sunduğu planın, Türkiye ve KKTC tarafından görüşülebilir bulunduğunu hatırlattı. Buna karşın planda temel bazı konularda kabulde zorluk çekilen hususlar bulunduğuna işaret eden İldem, Denktaş'ın bu planı görüşülebilir bulduğunu açıklaması ve 7 Ocak'ta müzakerelere başlayacak olmasını, olumlu bir gelişme olarak niteledi. İldem, "Sayın Denktaş Ada'da doğrudan görüşmeleri öneren taraftır. Yapıcı bir yaklaşım sergilemiştir. Bugün Annan Planı'nda olumlu olarak gördüğümüz hususlar bir kazanım olarak elde edilmişse kuşkusuz KKTC'nin ve sayın Denktaş'ın şimdiye kadarki müzakerelerde gösterdiği basiretli tutumun bunda rol oynadığını kabul etmek gerekir" diye konuştu.
"DENKTAŞ, KKTC HALKININ BEKLENTİLERİ DOĞRULTUSUNDA MÜZAKERELERE HAZIRLANIYOR"
Ada'da Denktaş aleyhine bazı gösteriler düzenlendiğine işaret eden İldem, bu gösterilerin, demokratik yaşamın sağlıklı biçimde işlediğinin göstergesi olduğunu söyledi. "Burda önemli olan KKTC ya da Türkiye içinde bir müzakere değil, taraflar arasındaki müzakerelerdir" diyen İldem, 7 Ocak'ta başlayacak olan müzakerelerin iki tarafın da iyi niyetli çabalarıyla olumlu bir sonuca ulaşacağına inandıklarını ifade etti. Kıbrıs'ta her ne pahasına olursa olsun bir çözüme varmanın da mümkün olduğunu belirten İldem, "Ancak bu kalıcı bir çözümün reçetesi olmaz. Kalıcı bir çözüm ise Kıbrıs Türklerinin güvenliğine, egemen eşitliğe dayanan yeni ortaklık temelinde bir çözümdür" dedi. KKTC halkının beklentilerinin çok önemli olduğunu vurgulayan İldem, Denktaş'ın da müzakere sürecine bu doğrultuda hazırlandığını kaydetti.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:03