DERVİŞ: ''SEÇİM OLMASA 6 AY SONRA YİNE KRİZ YAŞARDIK''
KAYNAK : Haber Vitrini
CHP İstanbul milletvekili ve ekonomiden sorumlu eski devlet bakanı Kemal Derviş, Türkiye'de erken seçimlere gidilmiş olmasını doğru bir karar olarak değerlendirerek, ''Türkiye'de seçim yapılmasaydı, 6 ay sonra yine ekonomik kriz yaşardık'' dedi.
Derviş, bugün Almanya'nın başkenti Berlin'de CHP İstanbul milletvekili Zeynep Damla Gürel ile birlikte Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Sekreteri Olaf Scholz ile görüştükten sonra, SPD Berlin Yönetim Kurulu üyesi Kenan Kolat tarafından düzenlenen ve Türkiye-AB ilişkileri ile Türkiye'nin ekonomik durumunun ele alındığı bir toplantıya konuşmacı olarak katıldı.
Derviş, konuşmasında Türkiye'de 2001 yılında ağır bir ekonomik kriz yaşandığını hatırlatarak, bunun 15 yıl boyunca sürdürülen kötü ve ciddi olmayan politikalardan kaynaklandığını ifade ederek, ''Hep kısa vadeli çözümler arandı ve gelecek düşünülmedi. Önüne gelen banka açtı. Bunların denetimi yapılmadı'' dedi.
Türkiye'de son 18 ayda ekonomik alanda gerçekten önemli adımlar atıldığına dikkati çeken Derviş, ''Büyük reformlar yapıldı, ancak çiftçiler de büyük bedel ödedi. Bu yıl artık büyümeye geçtik. 2002 yılında büyümenin yüzde 5,5 olması bekleniyor. Son yılların en düşük enflasyon oranını yaşıyoruz'' diye konuştu.
Derviş, ''3 parti tarafından yönetilen koalisyon hükümetinde mikroekonomik sorunlara eğilmek mümkün olmamıştı. Başbakan'ın hastalığı da gelişmeleri olumsuz yönde etkilemeye başlamıştı. Buna bir çare bulmak amacıyla erken seçime karar verildi. Gerçi seçimlerde istediğimiz sonuca ulaşamadık, ama tek parti iktidara gelince faizler hızla düştü. eğer seçim yapılmasaydı, 6 ay sonra yine ekonomik kriz yaşardık'' dedi.
''İYİ ADIM ATARLARSA HÜKÜMETİ DESTEKLEYECEĞİZ''
İmkanların iyi kullanılması durumunda yeni hükümetin ekonomik durumu daha da düzeltmek için iyi fırsatlara sahip olduğunu belirten Derviş, ''İyi adım atarlarsa hükümeti mutlaka destekleyeceğiz. Eski muhalefet anlayışından vazgeçeceğiz. Yani sadece eleştiri yapmak için eleştirmeyeceğiz. Gerekli gördüğümüz yerlerde ise eleştirilerimizi yapacağız ve neler yapılması gerektiğini söyleyeceğiz'' dedi.
Türkiye'deki reformlardan geri dönülmemesi gerektiğini kaydeden Derviş, ''Türkiye iktidarlara sağlanan özel imtiyazlardan battı. Umarım yeni hükümet eski düzene dönmez... Özellikle üzerinde durduğumuz konu laiklik. Dinin siyasete alet edilmemesi konusunda çok duyarlıyız. Bu konuda bazı endişelerimiz var. AKP'nin kendisini gerçekten yenilemiş olmasını diliyorum'' diye konuştu.
Kopenhag zirvesinin Türkiye için çok önemli olduğunu da ifade eden Derviş, ''Biz de Alman dostlarımıza bunu anlatmak için buradayız. Başbakan Gül'ün ve AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın Türkiye'nin AB üyeliği ile ilgili çabalarını destekliyoruz. Bu konuda ortak ulusal hedefimiz var. Bu arada kriterleri de yerine getirmemiz gerekir. Kendimiz için de. Tabii ki anadilde eğitim ve televizyon olmalı. Avrupa'da ne özgürlükler varsa bizde de olmalı'' diye konuştu.
CHP milletvekili Gürel de, ilk kez milletvekili olduğunu hatırlatarak, 8 yıldan bu yana sivil toplum örgütlerinde özellikle gençlerin katılımı için çaba harcadığını söyledi.
Türkiye'nin büyük bir değişim süreci geçirdiğini belirten Gürel, ''Halk çok zor günler geçirdi. İktidar partilerini istemediği için yeni gördüğü partilere yöneldi. Biz de bir yenilenme süreci içersindeydik. Hedefimize ulaşamasak da biz de bu sayede oy aldık'' dedi.
Gürel ayrıca, Almanya'ya geliş sebeplerinin, kardeş parti konumundaki SPD ile ilişkilerini güçlendirmek olduğunu belirtti.
''TÜRKİYE'NİN AB ÜYELİĞİ TARTIŞMA KONUSU BİLE OLMAMALI''
Toplantıya konuşmacı olarak katılan Öger Tours Yönetim Kurulu Başkanı Vural Öger de, Osmanlı İmparatorluğu'nun 500 yıldan fazla bir süre Avrupa'da ve Balkanlarda hüküm sürdüğüne işaret ederek, ''Türkiye'nin AB üyeliği tartışma konusu bile olamaz'' dedi.
Almanya'nın Türkiye'nin AB üyeliği ile ilgili olarak iki safa ayrıldığına dikkati çeken Öger, ''Muhalefet partileri Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkıyor ve kültürel farklılıkları öne sürüyorlar. Bir Portekizli ile bir Yunanın kültürü bir mi? Ayrıca ihtiyarlayan bir Avrupa'da yaşıyoruz. Türkiye'nin ise genç nüfusu var'' diye konuştu.
Türkiye'nin ekonomik nedenlerden dolayı AB'ye alınmamasının da anlamsız olduğunu savunan Öger, ''Türkiye AB'ye üye olduktan sonra Avrupa'ya ekonomik açıdan çok şey verebilir. AB'den alacağı paralarla ülke ekonomisini düzelttikten sonra Avrupa'nın ekonomisine katkı sağlamaya başlayabilir'' şeklinde görüş belirtti.
Gelecekte krizlerin komünizm-kapitalizm çekişmesinden yaşanmayacağını, batılı ülkeler ile köktendincilik arasında yaşanacağını kaydeden Öger, ''Türkiye'nin AB'ye girmesi Avrupa için bir güvence olacaktır. Çünkü AB Türkiye sayesinde kendi içersinde köktendincilik sorununu çözecektir. Türkiye'nin iki şansı vardır, ya Ortadoğu'ya, ya da Avrupa'ya yönelecektir. Ama Türkiye bugüne kadar hiç bir zaman Ortadoğu'ya yönelmemiştir'' dedi.
Öger, Türkiye'nin AB üyeliğinden Avrupa'nın çok daha fazla çıkarı olacağı görüşünü dile getirdi.
Avrupa Parlamentosu milletvekili Ozan Ceyhun ise SPD'nin Türk kökenli vatandaşların oyları sayesinde iktidara geldiğini savunarak, ''Henüz işimiz bitmedi. Hessen ve Aşağı Saksonya eyaletlerinde yapılacak seçimler çok önemli. Çünkü CDU'lu Hessen Eyaleti Başbakanı Roland Koch iktidardan uzaklaştırıldığı takdirde Federal Eyalet Temsilcileri Meclisi'ndeki dengeler SPD lehine değişecek. Bu nedenle desteğinizin bu eyalet seçimlerinde de devam etmesini diliyorum'' dedi.
Toplantıya konuşmacı olarak katılan Almanya Türk Toplumu (TGD) Başkanı Hakkı Keskin de, özellikle Almanya'da yaşayan Türklerin Türkiye'nin AB üyeliği için yoğun çaba harcadıklarını ifade ederek, ''Bu amaçla, Avrupa Türkleri Platformu'nu oluşturduk. Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ile yaptığımız görüşmelerde de taleplerimizi dile getirdik. Bu taleplerimiz Dışişleri Bakanı Joschka Fischer'e ve Başbakan Gehard Schröder'e de iletilecek'' diye konuştu.
Muhalefet partilerinin, Türkiye'nin AB üyeliğinin AB'nin kimliğini kaybettireceği görüşünü savunduklarını hatırlatan Keskin, ''Türkiye Kopenhag kriterlerini büyük ölçüde yerine getirmiştir. Birçok aday ülkeden eksiğimiz yok. Öyle tahmin ediyorum ki, hükümet isteklerimize olumlu bakıyor. reformları sürdürmemizi ve özellikle Kıbrıs sorununun çöüzümü konusunda yoğun şekilde çaba harcamamızı istiyor'' dedi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:43