'DIRDIRCI' SEVGİLİYE KARŞI NASIL DAVRANILMALI?
Her zaman kadınların geveze oldukları, vıdı vıdı yaparak erkeklerin hayatını kararttıkları ve küçücük bir sorunun üzerinde saatlerce söylendikleri iddia edilir. Ama inanın hiçbir kadın, sabahtan akşama kadar susmasa bile dırdırcı bir erkekten daha sevimsiz olamaz. Erkeğin huysuz ve ukala olanı kesinlikle çekilmez, kesinlikle!
SÜREKLİ VIZILDAR
Bu erkek bir kere her yaptığınıza karışmadan duramaz. "Bardağı niye masaya koydun? Sehpaya koysana!", "Bence arkadaşlarınla haftaya buluş", "O dergiyi okuma, şu dergiyi oku", "O filme gitme, bu filme git" ve buna benzer bitmek tükenmek bilmez cümlelerle hem evdeki davranışlarınıza, hem de dışarıdaki hayatınıza müdahale eder. Sizin adınıza programlar yapar, her hareketiniz hakkında bir yorumu vardır. Hele ufacık bir hata yapmaya görün, günlerce bu hatayı başınıza kakarak sizi yer bitirir, sinek gibi vızıldanır.
BAĞIRMAZ AMA...
Başlangıçta onun dırdırlarına karşı mücadele etmeye çalışırsınız tabii. Kendinize ait bir hayatınız olduğunu ve evdeki bazı işlerin nasıl yapılacağını sizin daha iyi bileceğinizi ona kabul ettirmeye uğraşırsınız. Fakat kısa bir süre sonra vazgeçersiniz, çünkü başaramayacağınızı anlarsınız. Dırdırcı erkek kavgacı erkek gibi değildir, bağırıp çağırmaz, alçak sesle söylenir de söylenir. Eski hatalarınızı, en küçüklerini bile ısıtıp ısıtıp önünüze getirir ve sizde sinir diye bir şey bırakmaz. Ruh sağlığınızı korumak adına her dediğini kabul etmeye, her şeyi onun istediği gibi yapmaya başlar, başka açılardan olumlu özellikler taşıdığını düşünerek kendinizi avutursunuz.
STRATEJİK OLUN
Oysa yapmanız gereken şey, mücadeleden vazgeçmek değil, başka bir yol denemek. Bir ilişki sadece bir tarafın istekleriyle yürümez ve siz her ne kadar onu bu haliyle kabul ettiğinizi sansanız da bilinçaltınızda ona karşı diş bilemeye başlayabilirsiniz. Ne bağırıp çağırmanız, ne de onun robotu haline gelmeniz işe yaramaz. Sessizce bildiğinizi okuyun, yani pasif direnişe geçin. Size programınızı başka güne almanızı önerdiğinde cevap vermeyin ve kendi istediğiniz güne program yapın, saçınıza ya da kılık kıyafetinize karıştığında cevap vermeyin ve sakın gidip üzerinizi değiştirmeyin. Sadece hafifçe gülümseyin.
/Sema Kumbaracı - Sabah
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:28