DİYANET İŞLERİ BAŞKANI PAPAZLA BİRLİKTE CAMİ AÇTI
RIZA YANIK - CEM GEÇİM
ANTALYA - Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, "Danimarka'da başlayan karikatür krizi, bizim insana sırf insan olduğu için saygı göstermemizin ne kadar elzem olduğunu, ötekinin dinine, kutsallığına saygılı olmanın insanlığın bir gereği olduğunu bir kez daha öğretmiştir'' dedi.
Alanya Kuyularönü Camii'nin açılışı, Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu, Alanya Protestan Kilisesi Papazı Henrik Plasse ve çok sayıda yabancının katılımı ile gerçekleşti. Açılışta konuşan Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu, "Bu güzel mabedin barış ve huzur çabalarımıza yeni bir katkı sağlanmasını temenni ediyorum. Camiler, tarih boyunca hep birleşme mekanları olmuştur. Camilerin bu fonksiyonu, giderek insanların kavga ettirilip ayrıştırılmaya çalışıldığı günümüzde daha fazla önem kazanmaktadır. Biz Diyanet İşleri Başkanlığı olarak ihtiyacımız varsa cami inşasını, ihtiyacımız varsa okul, hastane, yol ve köprü inşaatının yapılmasını eşit derecede ibadet olarak görüyoruz ve bunların hiçbirini dinle yarıştırmıyoruz. Diyanet İşleri personeli olarak maaşlardan keserek 3 yere okul yaptırdık. Biz burada şu mesajı veriyoruz; okul yapmak da köprü yapmak da değerli yatırımlardır, ibadetlerdir" diye konuştu.
Cami inşasında geçmişten gelen mimari güzellikleri günümüze kadar taşımayı ilke edindiklerini belirten Bardakoğlu, bunun yanı sıra gençler için kütüphane ve sosyal aktivitelerin yer almasına da büyük önem verdiklerini anlattı. Camilerin tarihten beri hep birleşme mekanları olduğunu vurgulayan Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu, şöyle devam etti:
"Camiler, mezhebi, menşei, kültürü, yaşı, cinsiyeti ne olursa olsun, kapıdan giren herkesin birbirini kardeş bildiği paylaştığı birleşme mekanları olmuştur. Bu bakımdan camilerimizin bu fonksiyonu, insanlarımızın giderek ayrıştırıldığı kavga ettirilmeye çalıştığı günümüzde daha da önem kazanmıştır. Yurtdışında batılı ülkelerin mahalli yetkilileriyle görüşmelerimizde Türkiye'de din özgürlükleri hakkında endişeleri veya soruları oluyor. Onlara verdiğim birkaç örnekten birisi de Alanya'dır. Ben onlara diyorum ki, sadece bugün değil. Sadece Türkiye'nin AB üyeliği gündemde olduğu için değil, asırlardır Selçuklu'dan, Osmanlı'dan bu yana biz Anadolu'da farklı kültürleri medeniyetleri barış içinde yaşattık. Bunu dünyaya gösterdik. Keşke dünyanın her yerinde benzeri bir saygı, benzeri bir anlayış ve benzeri bir huzur olsa. Bakınız Türkiye'nin Mardin'ine, Alanya'sına Antakya'sına, Karadeniz'ine. Aynı mahallede, aynı sokakta, aynı şehirde barış ve karşılıklı sevgi saygı içinde yaşamayı başardılar. Alanya bu açıdan dünyanın önünde iyi bir örnek olarak durmaktadır."
Kendi dini hakkında, bilgisi hakkında özgüveni olan insanların başka düşüncelere ve inançlara saygılı olacağına işaret eden Bardakoğlu, başkasına saygılı olmayanların kendi inancı ve dindarlığı hakkında özgüveni olmayan kişiler olduğunu söyledi. Danimarka'da yaşanan karikatür krizine de değinen Bardakoğlu, şunları kaydetti:
"Bu itibarla Danimarka'da başlayan son karikatür krizi de bizim insana sırf insan olduğu için saygı göstermemizin ne kadar elzem olduğunu, ötekinin dinine kutsallığına saygılı olmanın insan olmanın bir gereği olduğunu bir kez daha öğretmiştir. Artık dünya küçüldü. Bir yerde yapılan bir yanlışlık, başka yanlışları izleyebiliyor ve dünya ölçeğinde ciddi incinmelere, kırılmalara, hatta sonu gelmez infiallere yol açabiliyor. Öyleyse biz din adamları olarak insanlığa hep barışı, kardeşliği, sevgiyi, saygıyı öğütlüyoruz. Ama sorun burada bitmiyor ve tek çare bu değildir. Keşke din adamlarının çağrısına gerek duyacak şekilde insanlar gerilmese de, kavga ettirilmese de, biz de bu çağrıya ihtiyaç duymasak. Asıl olan demek ki, ilk yanlışın yapılmamasıdır" dedi.
Bardakoğlu Türkiye'nin, tarihi derinliği bulunan hoşgörüsünün, hem İslam dünyası açısından hem batı açısından iyi bir örnek olduğunu düşündüğünü ifade ederek konuşmasını tamamladı.
PAPAZ PLASSE DE KONUŞMA YAPTI
Alanya'da görevli Protestan Kilisesi Papası Henrik Plasse de açılışta bir konuşma yaptı. Plasse, açılışı yapılan caminin duvarında yazan "Siz iman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız" sözünü okuyarak başladığı konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
"Burada yazan sözler de gösteriyor ki, sevginin içinde Allah vardır ve Allah sevgi içindir. Geçen sene kilise şiddeti önlemek için bir kampanya hazırlamıştı. Dünyanın her tarafındaki kiliselerde şiddete karşı bir kampanya yapılması düşünülüyor. Bizim düşüncemiz şiddeti önlemek için tek çözüm hep beraber sevgiyle yaşamak. Allah her zaman bizimle olsun. Bu cami her zaman bir barış yeri olsun."
Papaz Plasse, Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu'na çiçek vererek, Alanya'ya kazandırılan cami için teşekkür etti. Alanya Belediyesi Yabancılar Meclisi Temsilcisi Julia Alaaddinoğlu da, Alanya'da yaşayan yabancılar adına Bardakoğlu'na çiçek verdi.
Törende, Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, Alanya Kaymakamı Günhan Sarıkaya, Alanya Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu ve Alanya Müftüsü Muhammet Gevher de birer konuşma yaptı. Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, Danimarka'da yayınlanan karikatürlerden bahsederek, şunları kaydetti:
"Medeniyetler arası diyaloglar açısından Alanya en iyi örnek olmuştur. Karikatür krizine en iyi cevap burada görevli papazın, Diyanet İşleri Başkanımız'a çiçek vermesi ve cami açılışına gelmesidir. Biz Müslümanlar tüm peygamberleri hak biliriz ve her duamızda dua ederiz. Bizim güzelliğimiz burada."
Alanya Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu, camiyi çok fazla turistin ziyaret ettiğini belirterek, caminim alt kadında yer alan ve sosyal tesis olarak kullanılması planlanan alanda CD ve sinevizyonlarla yabancı dillerde İslam dininin özelliklerinin anlatılmasını önerdi.
Alanya Müftüsü Muhammet Gevher, Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu'na teşekkür plaketi verdi. Caminin yapımına katkı sağlayanlara da plaketleri verildi. Prof. Dr. Bardakoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı adına, 2 yıl önce Alanya'nın en büyük camisini yaptıran Enver Özmüftüoğlu'na teşekkür plaketi verdi.
Alanya'da 1420 yılında yapılan cami, 1800'lü yıllarda yıkılarak yeniden yapıldı. 1942'de yeniden yapılan eklerle büyütülen caminin altındaki dükkanlar nedeniyle binanın statiğinde ciddi sorunlar ortaya çıkınca cami 2004 yılında yeniden inşa edilmek üzere Anıtlar Yüksek Kurulu'nun özel izniyle yıkıldı. Aslına uygun olarak inşa edilen caminin çatısı çelik konstrüksiyonla yapıldı. Böylece camide hiç kolon kullanılmayarak alanın genişlemesi sağlandı.
Akustik alçıpanlarla kaplanarak ses ve ısı yalıtımı yapılan cami önceden olduğu gibi 2 katlı inşa edildi. Kadınların namaz kılabileceği bölümün yer aldığı caminin içinde aynı anda bin kişi namaz kılabiliyor. Bahçe ve bodrum katı da kullanıldığı taktirde bu sayı 2 bini buluyor. Yaklaşık maliyeti 2 milyon YTL'yi bulan ve tamamı hayırseverler tarafından karşılanan caminin duvarlarında özel olarak hazırlatılmış çinilerle ayetler ve Türkçe mealleri yer alıyor. Camide kullanılan çiniler, Selçuklu mimarisine uygun tarzda ve cami için özel olarak Kütahya'da tasarlandı. Mihrap, minber ve kürsü de özel olarak Divriği Ulu Camii'nden esinlenerek yapıldı. Kütüphanesi de bulunan caminin bahçesinde ve altında, oturma grupları da yer alıyor.