DİYANET'TEN "NAMAZDA ÇALAN CEPLERE" TEPKİ
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Saim Yeprem, namaz esnasında çalan cep telefonlarının ibadet mantığına aykırı olduğunu belirterek "Allah karşısında, sırf Allah’a ibadet etmek için konsantre olan kişilerin namaz dışı herhangi bir şeyle hem bedenen hem de fikren meşgul olmaması gerekir" dedi.
Yeprem, camiye girerken cep telefonlarının kapatılması gerektiğini söyledi.
"Hastanelere ve kutsal mekanlara silahla girilmemesi gerektiği gibi camiye de cep telefonlarıyla girilmemesi gerekir" diyen Yeprem, kişinin camiye girerken amacının sadece ibadet olması, ibadet dışındaki beklentilerini de dışarda bırakması gerektiğini dile getirdi.
İnsanların unutmaları dışında, bilerek ve bir telefon bekledikleri için camiye girerken telefonlarını açık bıraktıklarını ifade eden Yeprem, cep telefonu çalan kişinin, hem kendisinin hem de çevresindekilerin ibadet huzurunu bozacağını belirtti.
Hazreti Muhammed’in, "soğan, sarımsak yiyenler mescide gelmesin" dediğini hatırlatan Yeprem, "Bu tam da kıyaslanabilecek bir durum.
Soğan, sarımsak yiyenler yanındakilerini rahatsız ederler. Cep telefonları da aynı şekilde. Hele bazen oyun havaları gibi melodiler çalıyor ki insanın tamamen konsantrasyonu bozuluyor. Bütün bunlar başkasının hakkına saygısızlık etmek demektir. Zaruri haller olmadıkça camilere telefonların kapatılarak girilmesi gerekir" dedi.
NAMAZI BOZAN HALLER
Namazı bozan haller konusunda Kur’an ve hadislerle belirtilenlerin dışında İslam alimlerinin içtihatlarına dayalı görüşler de bulunduğunu belirten Yeprem, kişinin dışarıdan bakıldığında namaz kılıyor gibi gözükmemesinin namazın bozulmasına neden olduğunu söyledi.
Yeprem, İslam alimlerinin konuyu çok iş (amel-i kesir) ve az iş (amel-i kalil) şeklinde ikiye ayırdıklarını anlatarak "buna göre namaza duran kişinin gözlüğünü silmesi, saatini ayarlaması gibi namaz içindeki davranışlarının namaz kılmıyor hissi uyandırması namazı bozar. Ancak bir de az iş denilen küçük davranışlar vardır. Bunlara amel-i kalil deniyor.
’Amel-i kalil’ de namaz esnasında zaman harcamadan, çok kısa bir sürede, zaruret halinde yapılan bir iş demek. Yani namaz kılma pozisyonunu bozmayan, dikkati dağıtmayan, dışardan görüldüğü zaman da ’bu adam namaz kılmıyor’ dedirtecek kadar abartılı olmayan hareketlerdir bunlar" diye konuştu.
Zorunlu hallerde telefonlarını açık bırakanların namaz esnasında çalan telefonlarını tek elle, fazla hareket etmeden kapatabileceklerini kaydeden Yeprem, bu durumun namazı bozmayacağını söyledi.
"SON ZAMANLARDA BİR BİLİNÇLENME YAŞANIYOR"
Konuyla ilgili görüşlerini belirten Erzurum Müftüsü Ahmet Arslantürk de cemaatin camiye girerken, giriş kapıları ve duvarlarda asılı bulunan uyarıları dikkate alıp cep telefonlarını kapattığını, bu anlamda son zamanlarda bir bilinçlenme yaşandığını söyledi.
Aslantürk, buna rağmen dalgınlıkla telefonunu kapatmayı unutan insanların olabildiğini belirterek, "Namaz esnasında kapatılması unutulan ve o anda çalan telefonlardan ilginç melodiler duyuluyor.
Telefon sahibi ise namaz bozulur endişesiyle telefonunu susturmuyor.
Bazen namaz sonuna kadar sürebiliyor bu durum. Tabii camideki ahenk de bozuluyor, camideki cemaat hayli rahatsız oluyor. Halbuki, vatandaşımız telefonunu fazla hareket etmeden tek eliyle kapatabilir" diye konuştu.
TELEFONLARIN SİNYALİNİ KESEN CİHAZLARA İZİN YOK
Arslantürk, telefon sinyallerini kesen "GSM sinyal kesici" cihazlarının kullanımının ise yasal olmadığını kaydetti.
Türk Telekom’un, sinyal karıştırıcı cihazların haberleşme hürriyetini kısıtladığı gerekçesiyle camilerden çıkarılmasını istediğini hatırlatan Arslantürk,"Pek çok camide sinyal kesiciler kaldırıldı. Şu anda sadece bir camimizde var. Cemaat, kendi parasıyla aldığı cihazı taktırmış.
Yasal izin yok ama cemaatimiz de çıkarılmasını istemiyor. Bunun için de vatandaşı ikna etmeye çalışıyoruz" dedi.