Hepimiz zaman zaman kalabalıktan ve kaostan uzaklaşıp yalnız kalmak isteriz. Etrafta kimsenin olmadığı hatta evlerin bile olmadığı ıssız bir yere gidip birkaç gün kafa dinlemeyi kim istemez ki? Ancak bunu birkaç günle sınırlı bırakmayanlar da var. Dünyanın farklı yerlerinde pek çok kişi, kendilerinden başka kimsenin olmadığı izole bölgelerde yaşıyor. Bu izole alanlardan biri de İzlanda’nın Vestmannaejar takımadalarına bağlı Elliday Adası. Adada, ‘dünyanın en yalnız evi’ olarak anılan bir yapı bulunuyor. Adada bulunan tek ev hakkında çeşitli iddialar ortaya atılırken, yapı sosyal medyada ilgi görüyor.

Listelist'in haberine göre, İzlanda’nın Vestmannaejar takımadalarına bağlı Elliday Adası’nda bulunan bir evin fotoğrafı geçtiğimiz günlerde sosyal medyada popüler hale geldi.

Evin bulunduğu, Elliday Adası’nda 1930’lara kadar çok az kişi yaşıyordu. Ancak ada sakinleri 1930’larda anakarada yaşamak için burayı terk etti.

Çünkü evin etrafında başka hiçbir şey bulunmuyordu. Yemyeşil bir tepenin yamacında bulunan bu ev “dünyanın en yalnız evi” olarak biliniyor. 100 yıldan uzun süredir ıssız olan bu evle ilgili ise pek çok hikaye anlatılıyor.

Bu hikayelerden ilki, LADbible’a göre binanın, olası bir kıyamet senaryosu durumunda onu güvenli bir ev olarak kullanmayı planlayan ve ismi bilinmeyen bir milyardere ait olduğu yönündeydi.

Dünyanın en yalnız evi ile ilgili anlatılan ikinci bir hikaye ise, İzlanda hükümetinin evi 20. yüzyılın başlarında ünlü şarkıcı Björk’e hediye ettiğiydi. Ancak bunun da doğru olmadığı ortaya çıktı.

Independent’ta yer alan habere göre Björk, herkesten uzak bir adada inziva yeri inşa etmek istedi ve Ellidaey’de bir ev ve kayıt stüdyosu yapmak için hükümetle görüşmelerde bulundu. Ancak bu söylenti hızla çürütüldü. Çünkü gerçekte Björk böyle bir talepte bulunmamıştı. İzlandalı şarkıcı, o yıllarda başka bir adayla ilgili İzlanda hükümeti ile kısa bir görüşme yaptı ancak gelen tepkilerin ardından projeden çekildi.

Peki dünyanın en yalnız evi neden inşa edildi? Yabancı basında yer alan haberlere göre, bu ev Elliday Avcılık Derneği’ne ait bir av köşkü. 1930’lara dek burada yaşayan ada sakinlerinin başlıca geçim kaynağı avcılıktı.

Adada bulunan bol miktarda martı ve balık adalıların geçim kaynağıydı. Bu nedenle civarda yaşayanlar avlanmak için adada vakit geçiriyordu. 1950’lerde Ellidaey Avcılık Derneği, bu gezileri kolaylaştırmak adına adaya bir ev inşa etmeye karar verdi. Öte yandan ada uzaktan bakınca cennetten bir köşe gibi görünse de yalnız ev, elektrik, su ve tesisattan yoksun.