Türkiye'nin ilgiyle izlediği bu süreçte, ''Başbakan'a dünür olmak'' gibi önemli bir pozisyona adım atmak üzere olan Sadık Albayrak'la görüştük. Tercüman aracılığıyla ilginç mesajlar veren Albayrak, bu ayrıcalığını asla madd'' menfaatleri için kullanmayacağını söyledi .
Büyük düğün öncesi, Başbakan'ın dünürü Sadık Albayrak'tan önemli mesajlar:
''DÜRÜM DEĞİL DÜNÜR!..''
Albayrak şöyle devam etti:
''Dünürle dürümü karıştırmamak lazım. Dürümden anlayanlar, onunla yoğrulanlar, o dünyanın insanlarıdır. Biz, dün neysek, bugün ve Allah ömür verirse, yarın o'yuz. Biz Allah'ın izniyle çocuklarımızı da öyle yetiştirdik. Başbakan'ın yaptığı icraatla gurur duyarım, bu gurur benim en büyük beklentimdir. İş takip etmek, yolsuzluk vesaire, bizde yoktur!..''
ÇOK MUTLUYUM
''Dünyanın en mutlu insanlarından biriyim, öyle hissediyorum kendimi. Cenab-ı Hak bana kız evlat vermedi ama kızım olacak.. Kızımızın, bizimle köken itibarıyla aynı eğitim kurumundan gelmesi bana ayrıca gurur veriyor.''
KADER ORTAKLIĞI
''Tayyip Bey ile aramızda kuvvetli bağlar, tevâfuklar var. Ailelerimiz Karadenizli. Annelerimiz, babalarımızın ikinci hanımları. Her ikimiz de annelerimizin ilk evlatlarıyız. İmam Hatipliyiz.
Birimiz okuduğumuz şiirden, diğerimiz de yazdığımız kitaptan dolayı hapse girdik. Aynı atmosferde, omuz omuza siyasi mücadele verdik. Bir farkımız var: Sayın Erdoğan Fenerli, ben Trabzonsporluyum.''
MARADONA, KERİM ABDÜLCABBAR, MUHAMMED ALİ VE RECEP TAYYİP ERDOĞAN!
On sene oluyor, 94 seçimlerinde benim evin önünde, Oğuzhan'da, o zaman ki Lunapark'ın arkasında seçim otobüsü vardı. Bizim mahalleye Tayyip Erdoğan Bey geldiler. Tayyip Bey, 'Sadık Ağabey de konuşsun' dedi. Otobüsün üzerine çıktım ve şunları söyledim: 'Futbolda Maradona ne ise, baskette Kerim Abdülcabbar ne ise, boksta Muhammed Ali ne ise yakın gelecekte de Recep Tayyip Erdoğan o olacaktır' dedim. İşte, o noktada.
................
''Dürüm değil dünürüm!..''
Başbakan'a dünür, damat, kayınbirader vesaire olmak...
Çoğu durumda bulunmaz nimet...
Bir anda değişiveren hayatlar, ticarî hayattaki ani ve önlenemez yükseliş, iş bağlantılarından alınan yüzdelerin oluşturduğu muazzam servetler...
Direkt ve yan etkileriyle büyük fırsat.
O anlamda büyük nimet...
Şimdi, Sadık Albayrak...
Bizim Sadık Ağabey, yıllar önce, Aksaray'daki bürosunda dertleştiğimiz üstadımız, Sadık Albayrak...
Dünür, hem de Başbakan'a...
Albayrak'la, bu ''dünürlük meselesi'' üzerine sohbet ettik...
Sadık Albayrak'ın en çarpıcı mesajlarından biri:
''Dürüm değil, dünür olacağım!..''
Dürüm?..
Yakına yerleşiyorsun, dürüyorsun...
Dürüp dürüp ''malı'' götürüyorsun...
Milleti, devleti bir güzel dürüyorsun...
Bu anlayışı şiddetle ve nefretle reddediyor, Sadık Ağabey...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kızı Esra ile, Sadık Albayrak'ın oğlu Berat'ın önümüzdeki pazar günü gerçekleştirilecek olan düğünlerinden evvel...
Dünürle sohbet...
xxx
-Ne haber, nasıl gidiyor ağabey, başın kalabalıktır...
-Ne olsun işte Serdar kardeşim, tatlı bir telaş...
-Bu konuştuklarımız yazılmak üzere, Tercüman için bir sohbet...
-Eee, bir gazeteci bir başka gazetecinin iç dünyasını okur. Hele senin gibi iç dünyamızı çok iyi bilen bir dostumuz, bizi çok daha iyi anlar.
-Sağ olasın ağabey. Buyur, söz senin... Duyguların?..
-Dünyanın en mutlu insanlarından biriyim, öyle hissediyorum kendimi. Cenab-ı Hak bana kız evlât vermedi ama iki oğlum var, iki kızım olacak. Kızlarımın, bizimle köken itibarıyla aynı eğitim kurumlarından gelmeleri bana gurur veriyor.
-Siz ve Recep Tayyip Erdoğan, öteden beri aranızda bir benzerlik kurardım, ne bileyim, sizi Erdoğan'a yakıştırırdım...
-Haklısın Serdarcığım. Bizim aramızda böyle bir bağ çok yakın bir bağ var. Ailelerimiz Karadeniz'de. Her ikimiz de annelerimizin ilk evlatlarıyız. İmam Hatipliyiz.
-İkiniz de tartışmalı kararlarla hapse girdiniz...
-Öyle. Birimiz şiirden, diğerimiz kitaptan..
-Sizin hapsiniz, o bir zamanların meşhur maddesinden...
-Evet, sen de o zaman görev yaptığın Cuma Dergisi'nde kapağa çekmiştin: ''163 mağduru!..'' Böyle işte.
-Siz, koyu Trabzonsporlusunuz...
-Evet, bu bizim ayrıldığımız tek meseledir. Başbakan Fenerli.
-Oğlunuz, Çapa'da kaleciydi..
-Evet, futbolla yakından ilgili, Trabzonsporlu.
-Gelin de Fenerlidir...
-Olsun, bunlar güzel şeyler.
FUTBOLDA MARADONA SİYASETTE ERDOĞAN
-Tayyip Bey'le birlikte siyaset yaptınız, omuz omuza... O dönemlere ait bir hatıra?..
-On sene oluyor, 94 seçimlerinde benim evin önünde, Oğuzhan'da, o zaman ki Lunapark'ın arkasında seçim otobüsü vardı. Bizim mahalleye Tayyip Erdoğan Bey geldiler. Tayyip Bey, 'Sadık Ağabey de konuşsun' dedi. Otobüsün üzerine çıktım ve şunları söyledim: 'Futbolda Maradona ne ise, baskette Kerim Abdülcabbar ne ise, boksta Muhammed Ali ne ise gelecekte de Recep Tayyip Erdoğan o olacaktır.'
ERDOĞAN VE 10'LU YILLAR
-Bir ara, Recep Tayyip Erdoğan'ın hayatındaki 10'lardan bahsetmiştik..
-Evet, 10'lu yıllar. 20 yaşında MSP Gençlik Kolu Başkanı oldu, 30 yaşında RP il Başkanı oldu, 45-46 yaşlarında hapse girdi, o zaman da demiştim: '50 Yaşında çok daha büyük yerlerde olacaksın.' Evet, öyle oldu, 50 yaşında Başbakan oldu. 1977'de, Yeni Devir gazetesinde, Tayyip Bey'in, MSP Gençlik Kolları Başkanı olduğu dönemde, onun hakkında şunları yazmıştım: ''Muhterem Recep Tayyip Erdoğan ve ekibinin Türkiye'de çok önemli yerlere geleceklerine inanıyorum.'' Ben hep Tayyip Bey'in bu yerlere geleceğine inandım.
-Başbakanlıktaki performansını beğendiğinizi biliyorum.
-Öyle bir devirde geldi ki... Türkiye'nin saygınlığının dünyada karikatürlere konu olduğu bir dönemde aldı ve götürüyor. Özellikle demokratikleşme yönünde...
BAŞBAKAN'IN SÖZLERİ
-Geçen gün, ''Meslek liselerinin haklarını savunanların yeterince faal olmamalarından'' şikâyetçi oldu. Tartışılan bir beyandı bu... Siz dünürün ötesinde, bir gazeteci olarak nasıl buldunuz bu sözleri?..
-Bizim toplum, biliyorsunuz her on senede bir askeri müdahaleyle karşı karşıya geliyordu. Merhum Menderes, halkın oylarının yüzde 50,60'ını alıyordu ama, Menderes'e reva görülen çağ dışı mezâlim karşısında halkta suskunluktan başkası yoktu. 12 Mart muhtırasında Demirel'in arkasında da halk gücü vardı ama şapkasını alıp giderken arkasında destek yoktu. Yeni jenerasyon, yeni hükümet, ülkesini, milletini çok sevdiği için çok hassas ve soğukkanlı bir şekilde yürüyor. Anlamak lâzım, geçmişteki olayları çok iyi değerlendirmek lâzım.
DÜNÜRLE DÜRÜMÜ KARIŞTIRMAMAK LÂZIM
-Gelelim, dünürlüğe. Bu 'makam' (çoğu zaman böyle görüldüğü için 'makam' diyorum) çok büyük imkânları ele geçirmenin bulunmaz vasıtası oldu.
-Serdarcığım, dünürle dürümü karıştırmamak lazım. Dürümden anlayanlar, onunla yoğrulanlar, o dünyanın insanlarıdır. Biz, dün neysek bugün ve Allah ömür verirse, yarın oyuz. Biz Allah'ın izniyle çocuklarımızı da öyle yetiştirdik. Ben, ehliyeti olan, ancak araba kullanmasını bilmeyen bir insanım. Çünkü benim dostlarım, hayatım boyunca beni gezdirmekten araba kullanmama fırsat bırakmadılar. Bugüne kadar neyse o. Başbakan'ın yaptığı icraatla gurur duyarım, bu gurur benim en büyük beklentimdir.
ASLA İŞ TAKİP ETMEM!...
-Birtakım işlerini halletmenizi isteyenler olacaktır, siz istemeseniz de bu tür talepler gelecektir...
-Hayır, hayır. Asla ve kat'a. Ben Sayın Başbakan'la böyle şeyler konuşmam. Tarzımız, kültürümüz bu değil. Ben bir basın mensubuyum, kalemimin ucuyla geçinen bir insanım, bana telifat yeter, fazlasında gözüm yok.
TOPKAPI'NIN ÇAMURUNDA DA YÜRÜRÜZ
-Zengin değilsiniz. Bu kadar kitabınız var, bir eve güç bela sahip olduğunuz söylenir durur.
-Hiç önemli değil, biz Bab-ı âli yokuşunda olduğu gibi, Topkapı'nın çamurunda da yürürüz!..
xxx
Evet, Sadık Albayrak, ''farklı'' bir dünür...
Farklı bir kültürden geliyor...
Bu camianın bir takım çevrelerce tehlikeli bulunmasının sebebi de, bu...
O yapı, Sadık Albayrak'ın temsil ettiği yapı, yolsuzluklar sistemine uymuyor!..
Onun için ''tehlikelidir'', o nesil!..
Albayrak nesli...
D.B.Tercüman
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:32