ECEVİT, ŞİİRLERİYLE YAŞIYOR!..
Önceki gün hayatını kaybeden eski Başbakanlardan Bülent Ecevit’in yazdığı "Bir Savaş Ardı Destanı" adlı şiiri, Gelibolu Yarımadası’ndaki Kabatepe Müzesiyle bütünleşti.Ecevit’in 1988 yılında kaleme aldığı "Bir Savaş Ardı Destanı" adlı şiiri, o dönemde Gelibolu Tarihi Milli Parkı içinde bulunan Kabatepe Savaş Müzesinin girişindeki Simge Anıtı’nın bulunduğu granit panolara, serigrafi baskı olarak Türkçe ve İngilizce yazıldı. Şiir anıtın açılışı ise dönemin Orman Bakanı Nami Çağan tarafından yapıldı.
Ayrıca, Milli Parklar ve Av Yaban Hayatı Genel Müdürlüğünce 33 Milli Parkın tanıtımı için hazırlanan CD’de de Ecevit’in şiiri, kendi sesinden verildi.
Türk siyaset tarihine, siyasetçi, devlet adamı kimliğinin yanı sıra yazdığı şiirlerle damgasını vuran, yakın tarihin önemli isimlerinden Bülent Ecevit’in Çanakkale Savaşları’nı konu alan şiiri, her dönem Gelibolu Yarımadası’nı ziyaret eden binlerce yerli ve yabancı turist tarafından da ilgiyle okunuyor.
Kabatepe Müzesine girişte ziyaretçilerin ilk olarak karşılaştıkları duygu yüklü şiir, dünya tarihinin en önemli savaşlarından biri olan Çanakkale Savaşları’nı şairane bir gözle anlatıyor.
ŞİİRDEN
"Söyle arkadaşım" dedi Anadolulu Mehmet,, Yanı başındaki Anzak erine.
Nerelerden kopup gelmişin, Neden çökmüş bu mahzunluk üzerine.
"Dünyanın öbür ucundan" dedi gencecik Anzak.
Öyle yazmışlar mezar taşıma.
Doğduğum yerler öylesine uzak, Örtündüğüm topraksa gurbet bana.
"Dert edinme arkadaşım" dedi Mehmet, Değil mi ki bizlerle birleşti kaderin, Değil mi ki yurdumuzun koynundasın ilelebet, Sen de artık bizdensin, sen de bencileyin bir Mehmet.
Çanakkale toprağının, Üstü cennet altı mezar.
Kavga bitmiş mezarlarda, Kaynaş olmuş yiten canlar, Değil mi ki sizler alamasanız bile, Bu topraklar almış sizleri basmış bağrına, Sizlere de artık vatan sayılır Çanakkale.
Ya sen dedi Mehmet, Oyun çağındaki İngiliz erine.
Yaşın ne senin kardeş, Böylesine erken buralarda işin ne?
Yaşım sonsuza dek on beş, Dedi ufak tefek İngiliz eri.
Köyümde askercilik oynar, Coştururdum trampetimle bizimkileri.
Derken kendimi cephede buldum, Oyun muydu gerçek miydi anlamadan.
Bir sahici kurşunla vuruldum.
Sustu boynumdaki trampet.
Son verildi böylece oyundan bozma işime, Gelibolu’da bana da bir yer kazıldı.
Mezar taşıma "On beşinde Trampetçi" yazıldı.
Öyküm de künyem de bundan ibaret...
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 01:41