Gündem
  • 27.1.2008 00:02

ERDOĞAN: ' AYRIMCILIK YAPIYORLAR! BAŞI KAPALI OLAN LAİK OLAMAZ MI!'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bu ülkede benim halkımın, vatandaşlarımın özgürlük alanlarında maalesef gezinen ve oraları adeta birilerinin işgal alanı olarak görmek isteyenler var. Bu ülkede laiklik konusunda ayrımcılık yapıyorlar. Ne diyorlar; 'Sadece başı açık olan vatandaşlarımız laik olur'. Başı kapalı olan laik olmaz mı? '' dedi.

Partisinin Üsküdar Kadın Kolları 2. Olağan Kongresinde konuşan Erdoğan, "içeride kendilerini yormak için gayret edenler ve çok çok ilgisiz meselelerle yormak isteyen çevreler bulunduğunu söyledi. 
    

"Yalan söylüyorlar, dürüst davranmıyorlar" diyen Erdoğan, "Ben de vatandaşım, ben de insanım. Öyleyse bu özgürlük alanlarını kimsenin işgal etme yetkisi yoktur. Bu böyle bilinsin" şeklinde konuştu. 
    

Erdoğan, Türkiye'nin demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olduğunu ifade ettiği konuşmasında, "Böyle bir ayrımcılığa gitme yanlışı içine düşüyorlar? Başı açık olanıyla da başı örtülü olanıyla da demokratik, laik, sosyal, hukuk devletini savunan bir topluluk var" dedi. 
    

Başbakan Erdoğan, kişinin laik olmadığını, devletin laik olduğunu ifade ederek, ''Dolayısıyla, biz laik devletimizin, laik ülkemizin bu noktada birer neferi olarak, bu yolculukta şu gördüğünüz tablo ile varız. Yola devam ediyoruz. Kimse bizi gölgelemeye kalkmasın" diye konuştu. 
    

''Kimsenin bunu bir istismar diye nitelemeye hakkı yok. Asla, bu bir istismar değildir. Bu sadece bir haktır'' şeklinde konuşan Başbakan, "Bu sorun 40 yıldır konuşuluyor, 18 yıldır bu işin kavgası veriliyor. Bu sorun artık ortadan kalksın" dedi. 
    

İktidarları boyunca gidilmedik ülke bırakmadıklarını ve ilişkileri geliştirdiklerini anlatan Erdoğan, Yunanistan Başbakanı'nın 49 yıl sonra ilk kez bu ülkeye geldiğini hatırlattı. 
    

İstanbul'da otellerin yok sattığını vurgulayan Erdoğan, İstanbul'un artık uluslararası kongrelerin merkezi haline geldiğini aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü: 
    

''Ama birileri çıkıyor, dikiliveriyor karşımıza. Mesela Haydarpaşaport olayını engelleme gayreti. Anlamam mümkün değil. Galataport, aynı şekilde 4. Levent'teki arazi, anlamak mümkün değil. Bunlar neye hizmet ediyor? Dünyanın her gelişmiş ülkesinde böyle bir zihniyet var. Haydarpaşaport yapılıp gerçekleşmiş olsa, oraya yapılacak yatırımın bedeli 5 milyar dolar ve 5-6 bin yatak kapasitesi. Devasa kulelerin olduğu yer olmayacak, oradaki mimariye uygun, her şeyiyle çok çok güzel bir proje. Harem'deki çirkinlikler, ucubeler kalkacak, yerini bambaşka estetik yapılanma alacak. Biz bunu yapmak istiyoruz, ama birileri gelip duvarı örüyor önümüze. Büyükşehir Belediye Başkanı ne yapsın? Hükümet olarak biz ne yapalım? 
    

Biz yasama, yürütme bir şeyler yapıyoruz. Birileri gelip yolu tıkıyor. İşte Galataport olayı. Galataport'un önü kesilmemiş olsa, Tophane'yi daha başka seyredecektiniz, daha başka izleyecektiniz. Bütün gördüğünüz dökülen o tarihi eserler, aynı şekliyle restorasyonları yapılmış, ucube binalar tamamen kalkmış olacaktı. Oradaki tarihi eserler, hamamlardan tarihi çeşmelere varıncaya kadar yenilenmiş olacaktı. Biz tarihi sahipleniyoruz, birileri de o ucubeleri sahipleniyor. Dertliyiz, görüyorsunuz değil mi?''

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 14:08

İLGİLİ HABERLER