ERDOĞAN: 'HİZMET EDENLER İDAM SEHPASINA GİTMESİN!..'
Başbakan Erdoğan, Anayasa değişikliği ile aynı zamanda kadın ve çocuk haklarının güvence altına alınmasına, memurlara toplu sözleşme hakkı tanınmasına ''evet'' dediklerini dile getirerek, memur ve işçilerin ''çalışanlar'' başlığı altında birleştirilmesi önerisini yineledi. Erdoğan, ''Bütün sene biz, sözleşmelerle mi uğraşacağız?'' dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye seslenerek, ''Sen, Öcalan'ı idamdan kurtaranların içindesin... Sen, üç taneden birisin. Onda senin imzan var. Asıl sözü veren sizsiniz. İmzayı çaktınız, idamdan kurtardınız'' dedi.
Başbakan Erdoğan, Sincan Lale Meydanı'nda düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap etti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye ''Sen, Öcalan'ı idamdan kurtaranların içindesin'' diye seslenen Başbakan Erdoğan, ''Sen, üç taneden birisin. Onda senin imzan var. Asıl sözü veren sizsiniz. İmzayı çaktınız, idamdan kurtardınız'' diye konuştu.
Bir süre önce MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin televizyonda katıldığı canlı yayını izlediğini ifade eden Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Merhum Ecevit, 'AİHM'ye verilen sözler, şunlar bunlar nedeniyle idam edemeyeceğiz' dedi. Arkasından medya geldi ve Sayın Bahçeli'ye soruyor ve 'ne düşünüyorsunuz' diyor. Sayın Bahçeli'nin verdiği cevap çok enteresandır. Diyor ki 'Sayın Başbakan gerekli açıklamayı yaptı. Benim, söyleyecek hiç bir şeyim yok'. Bu sözler Sayın Bahçeli, busun. İşin gerçeği de bu kardeşlerim. Bize gelince Sayın Bahçeli eğer dürüstsen... Bak, mecburum bunu söylemeye. Eğer mertse o zaman ben kiminle görüşme yaptım, kime söz
verdim? İddia sahibi, iddiasını ispatla mükelleftir. Çık, bunu açıkla. Bugünden tezi yok, bu işi sallama, 12 Eylül'ü bekleme, hemen açıkla. Açıklamazsan namertsin, bu kadar açık söylüyorum. Çünkü, bizim kitabımızda aldatmak yok. Dürüstsen, samimiysen, çık bunu açıkla. Eğer Tayyip Erdoğan, arkadaşları, terör örgütüyle böyle bir pazarlık yapmışsa, çık bunu açıkla. Eğer arkadaşlarımın içinde böyle bir pazarlık yapmış olan varsa -ki asla bugüne kadar böyle bir şey olmamıştır, çünkü, bana gelen, bana ulaşan,
benim bilgim dahilinde böyle bir şey yoktur- partimde bir saniye yaşatmam. Ama bunu ispat etmek sana aittir.''
MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin dün Sivas'ta yaptığı konuşmada da ''aynı şeyi'' söylediğini ifade eden Erdoğan, ''Bundan prim yapacağını zannediyor. Doğruları konuşacağız, dürüst siyaset yapacağız. Aldatan siyaset değil, yalan siyaset değil, bunu başaracağız'' diye konuştu.
Erdoğan, ''Söz namludan çıkan kurşun gibidir. Söz, yayından fırlayan ok gibidir'' diyerek, ''Ana muhalefet partisi de, muhalefet partisinin liderleri de bu kadar sorumsuz, bu kadar düşüncesiz davranma lüksüne sahip olamazlar. Söyledikleri sözlerin, nereye gittiğini çok iyi düşünmeleri gerekir. Bunu bilmeyen siyasetçi, kendisine de partisine de ülkesine de zarar verir. Böyle konular, rastgele konuşulamaz. Dürüstsen, samimiysen ispat et. Biz, ispat ediyoruz. Biz, bölücü terör örgütünün liderini nasıl
idamdan kurtardığınızı belgelerle açıkladık'' diye konuştu.
''ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ, BİR AK PARTİ PROJESİ DEĞİLDİR''
Siyasi parti liderlerinin ''nasıl olsa iktidara gelemeyeceğiz anlayışıyla meydanlarda akıllarına geleni söylediğini ve istedikleri gibi vaatte bulunduklarını'' iddia eden Erdoğan, alanda toplananlara şöyle seslendi:
''Biz, bunları süratle aşıyoruz. Çünkü, bunlara artık çok alıştık. Millet de artık değişsin diyor. Ama CHP, her zaman değişime ayak uyduruyor. İşte 12 Eylül'de milletin değerleriyle savaşanlara 'yeter' diyeceksiniz. 12 Eylül'de seçkinlerin iktidarına 'yeter' diyeceksiniz. 12 Eylül'de çetelerin bu ülkeye rota çizmesine siz son vereceksiniz. 12 Eylül'de demokrasiye, özgürlüklere ve yeniden büyük Türkiye'ye 'evet' diyeceksiniz. Ankara, anayasa değişikliğine 'evet' diyor mu? Ankara, seçkinlerin iktidarına
değil, seçilmişlerin iktidarına 'evet' diyor mu? Ankara üstünlerin hukukuna değil, hukukun üstünlüğüne 'evet' diyor mu? Soruyorum, demokrasi mücadelemizde yanımızda mısınız, çetelerle mücadelemizde arkamızda mısınız? İleri demokrasiye 'evet' mi? Öyleyse sevdamız millet, kararımız, tercihimiz, oyumuz evet"
Anayasa değişikliğinin bir AK Parti projesi olmadığını söyleyen Erdoğan, "Aynen bunu hatırlatıyorum. Dikkat ederseniz iktidar, sürekli olarak hedef saptırmak istiyor ve bunu bir parti projesiymiş gibi göstermek istiyor. Oy kullanmaya gideceksiniz. önünüzde 'evet' ve 'hayır' yazan bir oy pusulası olacak. O oy pusulasında partilerin amblemi yok. Orada sadece ananızın ak sütü gibi bir bembeyaz 'evet' var. 12 Eylül'de ne AK Parti'ye ne Recep Tayyip Erdoğan'a değil, kendinize, geleceğinize 'evet'
diyeceksiniz.
Anayasa değişikliği yüzde 60, yüzde 70, yüzde 80'le bile kabul edilse 73 milyonun anayasasıdır. Kazanan AK Parti olmayacak, kazanan Recep Tayyip Erdoğan olmayacak. Kazanan, milletim olacak. Onun için MHP'ye, CHP'ye, BDP'ye oy vermiş kardeşlerimi, hangi partiye olursa olsun gönül vermiş kardeşlerimi 'evet' demeye çağırıyorum.''
''CHP'NİN ÜST YÖNETİMİNDE BAŞKA BİR KAVGA BAŞLAYACAK''
"Sandıktan çıkan her 'hayır' oyu, CHP üst yönetiminin şahsi beklentilerine cevap verecektir'' diyen Erdoğan, ''Yani 13 Eylül'e yöneliktir. Çünkü, 13 Eylü'lden itibaren CHP'nin üst yönetiminde başka bir kavga başlayacak. Onun için önem arz ediyor. Sizin, gençlerin, çocukların, geleceğimizin oylanmasıdır bu oylanma. Onun için 'evet'e hazır mıyız'' ifadelerini kullandı.
Sincan Lale Meydanı'nda gerçekleşen mitinge çok sayıda vatandaş katılırken, alanda yaklaşık 2 bin polisin görev yaptığı öğrenildi.
-''BÜ SÜRECİ EL ELE VEREREK İYİ DEĞERLENDİRMELİYİZ''-
Erdoğan 12 Eylülde yapılacak referanduma sayılı günler kaldığına işaret ederek, parti teşkilatından ''bu süreci el ele vererek iyi değerlendirmelerini'' istedi.
''Bizim derdimiz, bağcıyla değil, üzümü milletimizle yemek'' diye konuşan Erdoğan, teşkilatından milletin birliği ve beraberliği için referanduma kadar çok çalışmalarını istedi.
Erdoğan, Konya'da gerçekleştirdiği mitingde yaşlı bir kadının kendisine eski Başbakanlardan Adnan Menderes'in idam sehpasına götürüldüğü anı gösteren fotoğrafı verdiğini anlatarak, bu fotoğrafın kendisini çok duygulandırdığını anlattı. Erdoğan, ''Ülkeye hizmet edenler, bir daha idam sehpasına gitmesin'' dedi. 12 Eylülde gerçekleştirilecek referandumla her şeyin yerine oturacağını ifade eden Erdoğan, ''Kardeşliğimiz, beraberliğimiz için hukukun egemenliği için, yeni bir sürecin başlaması lazım. 12 Eylül ve 27 Mayıslar bir daha yaşanmasın'' diye konuştu.
Öte yandan Başbakan Erdoğan, Türkiye'ye barış ve huzurun egemen olması temennisinde bulunarak, şunları kaydetti:
''Bu ülke Fransa değildir. Fransa, insanoğluna Fransızdır. Biz, Fransa değiliz. insanlara gönülden bağlıyız. Son dönemde Fransa'dan binlerce Roman yerlerinden edildi. Hani Avrupa ülkesiydiniz? Biz ise İstanbul'da Romanların yaşam kalitelerinin iyileşmesi için bazı çalışmalar yapıyoruz. Günü geldiğinde Fransız Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'yi oraya götüreceğiz. Orada bir fasıl yaparız.''
Konuşmasının ardından Erdoğan'a, Ankara Mobilyacılar Odası tarafından ahşap portresi hediye edildi.
İftara, Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, AK Parti Ankara İl Başkanı Murat Alparslan ile bazı milletvekilleri, belediye başkanları ve sanatçılar katıldı.