Gündem
  • 2.4.2013 12:42

"Erdoğan ile Öcalan, aynı kundakta pışpışlanıyor"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, "PKK militanlarının, silahlı veya silahsız bir vaziyette sınır ötesine geçişlerine izin vermek alenen suçtur, asla da cezasız kalmayacaktır. Başbakan Erdoğan, askerimizi, polisimizi teşebbüs ettiği ihanetine ve suçuna ortak edemeyecektir. Caniler nerede görülüyorsa orada etkisiz hale getirilmelidir ve bu Türk milletinin varlığı ve emniyeti için vazgeçilmez bir önemdedir" dedi.

Bahçeli, "Umut kırıcı, can sıkıcı onca gelişmeye rağmen; doğanın uyandığı, toprağın renklendiği, yeşilin gözleri büyülemeye başladığı bahar aylarının içinden geçiyoruz. Bir tarafta ruhumuzu bunaltan, içimizi karartan, geleceğimizi kapatan hadiseler zinciri varken; diğer tarafta baharın cümbüşü, baharın çekiciliği her yanı sarmaktadır.Bir tarafta yüreğimizi burkan, sevincimizi çalan, huzurumuzu gölgeleyen olaylar bir biri ardına vizyona sokulurken; diğer tarafta milli ilkelerin, manevi iddiaların ve yüksek değerlerin peşinde olan millet evlatları heyecan vermekte, ümitle dolmamızı sağlamaktadır" dedi.

"AKP ZİHNİYETİ İKTİDARDAN PALDIR KÜLDÜR DÜŞECEKTİR"

Hafta sonunda gerçekleştirdiği Antalya programına değinen Bahçeli, şunları söyledi: "İddiayla söylüyorum ki, 3 Kasım 2002'nin rövanşı mutlaka alınacak, AKP zihniyeti iktidardan paldır küldür düşecektir. Gelişmeler bu yöndedir. Partimize yönelik her geçen gün büyüyen destek bunu göstermektedir. Antalya'da vatandaşlarımızın muazzam ilgisi, gösterdikleri sıcak yakınlık, her tarafta izdihama varan karşılama ve sevgi seli hepimizi sevindirmiştir. Antalya, Türk kimliğine yapılan baskı ve tacizleri reddetmektedir. Antalya, Türklüğü çökertme ve anayasadan çıkarma fütursuzluğuna şiddetle itiraz etmektedir. Artık insanımız AKP'nin aciz, köksüz, yetersiz ve kötü niyetli politikalarından bıkmış durumdadır. Hükümetin, Türkiye'nin kaderini PKK'ya bağlaması Antalyalı kardeşlerimi öfkelendirmiştir. Hükümetin, Türk milletinin varlık ve birlik haklarını bölücü canilere devretme utanmazlığı Antalyalı kardeşlerimi aşırı ölçüde kaygılandırmıştır.Nitekim Antalya kararını vermiş, AKP'yi çoktan gönlünden silmiştir."

"BÜYÜME RAKAMLARI SÜREKLİ REVİZE ETMESİ BİR SONUÇ DOĞURMADI"

Dün açıklanan 2012 yılı büyüme rakamları ile ilgili olarak Bahçeli, "Türkiye ekonomisinin olumsuz tablosunu adeta tescillemiştir. Buna göre geçtiğimiz yılın son çeyreğinde yüzde 1,4; yılın bütününde de yüzde 2,2 büyüyen ekonomi beklentileri boşa çıkarmıştır. Böylelikle büyüme ivmesi ters tepmiş ve hedeflerin gerisine düşmüştür. Aynı şekilde ekonomik büyüme, hükümetin Orta Vadeli Program'da öngördüğü yüzde 3,2'lik seviyenin de altında gerçekleşmiştir. AKP'nin büyüme rakamlarını sürekli revize etmesi bir sonuç doğurmamış ve beklenen akıbeti öteleyememiştir" diye konuştu.

"BUNLARIN KALBİNDE KİLİSE, DİLİNDE CAMİ VARDIR"

Bahçeli, "Dün demokrasiye küfredip, fakat bugün tam zıt konumda misli görülmemiş bir heyecanla duruş gösterenler ve bölücü demokratlıkta tez yazacak kadar ilerleyenler bu zümrenin neslidir. Barış diyen, çözüm ve süreç yaygarası koparan, Kandilseverler arasında bulunarak PKK'ya methiyeler düzen, hayatlarında her şey olup da, bir tek Türk olamayan, Türk milletinin hakkını teslim edemeyen bu çürümüşlerdir. Bunlar ki, yeri gelince Komünist, yeri gelince liberal; bir gün demokrat, diğer gün otokrat; bazen Marksist, bazen özgürlükçü; işlerine gelince muhafazakar, işlerine gelmeyince ilerici sıfatlarını anında kullanabilmektedir. Bunlar ki, işgal yıllarında İngilizci, Fransızcı, Wilsoncu, sömürge soytarısıdır; bugünkü zaman diliminde Kürtçü, PKK'lı, bölücü, BOP'çu, çözümcü olarak görülmektedir. Bunların kalbinde kilise, dilinde cami vardır.Yine bunlara göre bölücü olmak, bölen sıfatını taşımak zamanın ruhunu yakalamak, modernliğin gereğini yerine getirmektir" dedi.

"USTALIK DÖNEMİ YIKIMIN, YIKILIŞIN VE YOK OLUŞUN KARANLIK BİR DEVRİ OLACAKTIR"

Türkiye'yi tasfiye etmek, Türk milletini parçalara ayırmak konusunda fazla iştahlı olan bölünme aktörlerinin AKP öncülüğünde tüm milli ve manevi emanetlere düşmanca davrandığını ifade eden Bahçeli, "Eğer önlem alınmazsa, Türk milleti olan bitenleri fark etmezse, Başbakan Erdoğan'ın ustalık dönemi yıkımın, yıkılışın ve yok oluşun karanlık bir devri olacaktır. AKP'nin küresel hedefler doğrultusunda planladığı, ardından İmralı canisiyle kurduğu ihanet masasında son rötuşlarla olgunlaştırdığı ve nihayetinde de ilan ettiği 'Yeni Türkiye' vaadi bu felaketin sadece bir bölümüdür. AKP ve yanında hizalanan çok sesli ihanet ittifakı, 10 yılı aşkın bir süredir, ellerine geçen her fırsatı kullanmışlar ve adım adım şu günkü noktaya gelmişlerdir. Bu kirli ittifakın içinde az önce bahsettiğim zümre bir hayli belirleyici ve etkileyici olmuştur. Bunlar ihanetin normal görülmesi ve AKP'nin istenilen kıvama gelmesi için de epey efor ve emek sarfetmişlerdir. Üzülerek söylüyorum ki, ülkemiz, AKP tarafından sürüklendiği uçurumun kenarında, üzerinde derin ve karanlık senaryoların test edildiği kobay bir ülke durumuna düşürülmüştür" diye konuştu.

"ÜLKEMİZ KISIR BİR DÖNGÜNÜN İÇİNE HAPSEDİLMİŞ DURUMDADIR"

"Türkiye hain tuzaklarla kuşatılmış, gerilim ve hezeyan diline tam teslim edilmiştir" diyen Bahçeli, şunları söyledi: "Siyasi ihtiraslarına gem vuramayan, siyasi dalgalanmaya alan açan, rejim ve sistem sorunlarına ortam hazırlayan bir yönetim yapısı geleceğimizi belirsizliklere, birlikteliğimizi risklere mahkum etmiştir. Ülkemiz kısır bir döngünün içine hapsedilmiş durumdadır. Bugünkü şartlarda, özellikle medya vasıtasıyla, demokratik özerlik, bölgesel yönetim, eyaletleşme, federalizm, yerel sembol ve bayrak, farklı dillerde eğitim gibi kabul edilemeyecek teklifler, iktidar ve bölücü ortakları tarafından tartışmaya açılmış haldedir. Deyim yerindeyse Türkiye ve Türk milleti sürüklendiği var oluş, yok oluş sınırında, tüm milli değer ve güvenlik ilkelerinden yalıtılmak üzeredir. Başbakan Erdoğan kendi egolarını, bölünmeye dönük adımlarını ve bireysel hedeflerini gerçekleştirmek için her değerimizle uğraşmaya, her mirasımızla boğuşmaya, her dokunulmaz hakkımızla didişmeye başlamıştır."

"KONUŞMALI VE MİLLETİMİZE CEVAP VERMELİDİR"

Bahçeli, "Kendisi, eyalet sisteminin güçlü devletlerde sorun ve endişe yaratmayacağını, 2023'de Başbakan olursa bunu önereceğini soğukkanlılıkla söylemiştir. Anlaşılan bu şahsiyet aklını peynir ekmekle yemiş ve bitirmiştir. Başbakan Erdoğan Türkiye'nin milli ve üniter yapısından aşırı ölçüde huzursuzdur. Burada aklımıza Başbakan'ın eyalet yönetimiyle ilgili İmralı canisine ve PKK terör örgütüne bir söz verip vermediği sorusu gelmektedir. Başbakan Erdoğan açıklamalıdır. Başbakan Erdoğan konuşmalı ve milletimize cevap vermelidir. İmralı canisiyle yürütülen müzakerelerde, müsait bir zamanda eyalet yönetimine geçilmesi konusunda bir umut verilmiş midir?Başbakan Erdoğan Türkiye'nin eyaletlere bölünerek parçalanmasına yeşil ışık yakmış mıdır? AKP hükümeti Türk devletinin her niteliğini sarsmaya ve yerinden oynatmaya yüzsüzce, edepsizce cüret etmiştir. Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde, seçimle iktidar olan bir siyasi partinin bu kadar kontrolden çıkması, bu kadar küstahlaşması ve bu kadar hasmane tavır takınması ne görülmüş, ne de işitilmiştir. Artık mızrak çuvala sığmamaktadır. Türk milleti, toptan imha olacağı kıyamet gününe adım adım götürülmektedir. Başbakan Erdoğan ile terörist Öcalan, aynı kundakta pışpışlanan kanlı ve bölücü felaket elçileri haline gelmişlerdir. İmralı canisiyle Başbakan aynı zamanda Türk milletinin gardiyanı olmaya namzet olduklarını her türlü açıklama ve ifadeleriyle kanıtlamışlardır" dedi.

"İHANETİ MASUM GÖSTERECEĞİNİ ZANNETMEKTEDİR"

"Başbakan Erdoğan'ın fırsatını bulduğu her anda MHP'ye saldırdığını belirten Bahçeli, "Bize her türlü iftirayı atmakta, her türlü karayı çalmanın ucuzluğuyla oyalanmaktadır. Başbakan bizim üzerimizden prim elde edeceğini, çözüm süreci isimli ihaneti masum göstereceğini zannetmektedir. Geçtiğimiz hafta katıldığı bir televizyon programında, eyalet sistemiyle ilgili düşüncelerini aktarırken bizim tarih bilmediğimizi pişkince gündeme getirmiştir. Bu programda kendisi Osmanlı'da Lazistan ve Kürdistan eyaletlerinin varlığını söylemiş, bizim de bunu görmezden geldiğimizi iddia etmiştir. Ve daha ileriye giderek, bizim etnik mücadele verdiğimizi milletimizin karşısında, utanmadan sıkılmadan, yalan sözlerle belirtmiştir. "

"İMRALI CANİSİNE YAPTIKLARINI ÖVÜNEREK ANLATMASI DA TAM BİR SKANDALDIR"

Başbakan Erdoğan'ın CNN Türk ve Kanal D ortak yayınında, silahla sınır dışına çıkılmasına karşı çıkmış ve teröristlere yönelik olarak sözlerine değinen Bahçeli, şunları söyledi: "İster gömsünler, ister mağaraya bıraksınlar, ama silahsız gitsinler' açıklamasında bulunmuştur. Bu halde, elinde silah olmayan militanlara güvenlik güçlerimizin göz yumacağını, sessiz kalacağını ve ateş etmeyeceğini belirtme gereği duymuştur. Yani, suçlular, şehitlerimizin kanlıları, Türk devletine meydan okuyan isyankarlar şayet silah bırakırlarsa, türkü söyleyerek, şen şakrak şekilde geldikleri gibi gideceklerdir. Buradan anlaşılacağı üzere PKK'nın yaptığı yanına kar kalacaktır. Üstüne üstelik, her zaman girip çıktıkları sınır hatlarımızdan AKP'yi selamlayarak geçeceklerdir. Başbakan'ın mantığı, isteği ve dileği budur. Başbakan Erdoğan'a önerimiz kendisinin de teröristlerin arasına karışması ve sınırlarımızdan dönmemek üzere çıkıp gitmesidir. Bizim açımızdan tek çıkış PKK'lıları silahlarını güvenlik güçlerine teslim etmesi, arkasından da Türk mahkemelerinde yaptıklarının hesabını vermelidir. Bunun dışında başka bir yol, başka bir çare yoktur; aksine tevessül edenler hıyanetin çamuruna saplanıp kalacaklardır. Bilinsin ki, PKK militanlarının, silahlı veya silahsız bir vaziyette sınır ötesine geçişlerine izin vermek alenen suçtur, asla da cezasız kalmayacaktır. Başbakan Erdoğan, askerimizi, polisimizi teşebbüs ettiği ihanetine ve suçuna ortak edemeyecektir. Caniler nerede görülüyorsa orada etkisiz hale getirilmelidir ve bu Türk milletinin varlığı ve emniyeti için vazgeçilmez bir önemdedir. Başbakan Erdoğan'ın İmralı canisine yaptıklarını övünerek anlatması da tam bir skandaldır."

"CANLI YAYINA BİRLİKTE KATILARAK DÜŞÜNCELERİNİ MİLLETİMİZE AÇIKLAMALIDIRLAR"

Bahçeli; "Başbakan, bize göre yapacağın tek şey kalmıştır: O da, Başbakanlık makamından kalkman ve yerine canibaşıyı oturtmandır. Başbakan Erdoğan, İmralı canisiyle madem bu kadar yakınlık kurmuştur, o halde bu ikili yandaş bir televizyon kanalında İmralı adasından yapılacak canlı yayına birlikte katılarak düşüncelerini milletimize açıklamalıdırlar. İmralı canisi demokratik konfederal yönetimi, Başbakan da BOP'u anlatmalı ve Türk milleti bu iki bölünme simasını tüm yönleriyle tanımalıdır. Açıkça görülmektedir ki, AKP'nin bölücü teröre taviz ve teslimiyet üzerine bina ettiği çözüm süreci iflas sınırına dayanmış, falso vermiştir.PKK süreci sönmeye başlamıştır. Kaldı ki Türk milleti bütünüyle bu sürece karşı çıkmış ve onay vermemiştir. Ancak ne yapılırsa yapılsın İmralı canisi ve PKK'yla yapılan görüşmelerin hesabı mutlaka sorulacaktır" dedi.

'NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE' SESLENİŞİ KABUSU OLACAK

Başbakan Erdoğan'ın ve hükümetin işlediği suçların vebalini üstlenmek durumunda kalacağını belirten Bahçeli, "PKK sözcüsü gibi konuşan AKP'li yöneticiler, çirkinliklerinin, iğrenç benzetme ve müfteriliklerinin bedeline er yada geç katlanacaklardır. Milliyetçi Hareket'e bölücü diyen bereketsiz ağızlar, soyunda maraz, hamurunda leke olan yaygaracı hasisler, çatışmadan beslendiğimizi, öfkeden, nefretten, kırıp dökmekten feyizlendiğimizi söyleyen terörist diller, şehit istismarı yaptığımızı, kandan geçindiğimizi, terörü siyasetimize alet ettiğimizi hayasızca gündeme getiren eşkıya yedekleri inşallah gerekli cevabı Türk milletinden fazlasıyla alacaklardır. AKP'nin her taraftan silmeye çalıştığı 'Ne Mutlu Türküm Diyene' seslenişi kabusu olacak ve bu siyaset bezirganlığını siyasetten silip süpürecektir" diye konuştu.

 

DHA

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 16:39

İLGİLİ HABERLER