ERDOĞAN: ŞAMAR OĞLANI MIYIZ!..
ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de sadece belli bir zümrenin sınırsız özgürlüğe sahip olmasına "evet" diyemeyeceklerini belirterek, "Siyasetçiye yapılan hakaret ağır eleştiri olarak tanımlanıyor. Siyasetçi bu ülkenin şamar oğlanı mı? Bir taraftan özgürlükler diyeceksiniz ondan sonra vurun abalıya, önüne gelen siyasetçiye bindirecek" diyerek tepkisini gösterdi.
Başbakan Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada yazar Elif Şafak'ın yargılandığı ve AB'nin değiştirilmesini istediği TCK'nın 301. Madde tartışmalarına da değindi. Erdoğan, hak ve özgürlükleri yerleştirmek için sadece yasaları değiştirmenin tek başına yeterli olmadığına işaret ederek, bunun için zihniyet değişimine de ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Yasaları yorumlayıp uygulamanın insanların işi olduğunu kaydeden Erdoğan, zihniyet değişiminin akşamdan sabaha olmadığımı, bunun zaman isteyen bir süreç olduğunu ifade etti. Hala buna adapte olamayan bir çok zihniyet temsilcisi bulunduğunu kaydeden Erdoğan, zamanın onların da bu zihniyet değişimine alışmalarını sağlayacağını, bunun için sabırlı olmak gerektiğini kaydetti.
Erdoğan, "Öyle anlar yaşıyoruz ki okumadan, görmeden, bilmeden, dünyayı tanımadan birçok şeyleri adeta bizde oluyormuş gibi takdim etme durumunda olanları da görüyoruz. Bizler kararlı bir şekilde, daha önce atılmış birçok adımlar varken, şu anda bu adımları elekten hassasiyetle, süzerek geçiren bir iktidar olarak vatanımızın, ülkemizin, milletimizin tek tek bireylerinin hak ve özgürlüklerinden tutunuz yaşam standartlarına varıncaya kadar tüm dikkatlerle arkadaşlarımız çalışmasını yapıyor" şeklinde konuştu.
Bu aralar TCK'nın 301. Maddesi'nin tartışıldığına işaret eden Erdoğan, yargı içtihadının oluşmasına ihtiyaç olduğunu, bunun beklenmesi gerektiğini söyledi. Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Türk hukuk sisteminde de 301. Maddenin bir ihtiyaçtan kaynaklandığını dile getiren Başbakan Erdoğan, buna karşın uygulamada nihai olarak suçu engellerken meşru hak ve özgürlükleri sınırlayan sonuçların ortaya çıkması halinde yasada gereken tadilatı yapacaklarını söylediklerini hatırlattı.
Erdoğan, "Bundan kimsenin endişesi olmasın. 301. Maddede tarif edilen suçlarla eleştiri hakkı arasındaki çizgiyi daha da netleştirmeye yönelik somut önerilere açığız. Bunları da iktidarı, muhalefeti ile beraber değerlendirip gereken zamanda gereken adımları da atarız dedik. Tüm bunları suiistimal etmek suretiyle, bilerek veya bilmeyerek eleştiri ile hakareti birbirine karıştıran çevreler de var. Bunu ne yapacağız. Bunları bir kenara koyamayız, kusura bakmasınlar" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, Türkiye'de sadece belli bir zümrenin her türlü özgürlüğe sınırsız şekilde sahip olmasına "evet" diyemeyeceklerini kaydetti. Bu zümrenin kendilerine göre bir dayanışma ağı olduğunu ifade eden Erdoğan, "'Bu dayanışma ağı içinde bizim sınırsız özgürlüğümüz olmalı. Yok öyle bir şey. Ne benim sınırlı özgürlük alanıma girebilirsin, ne de ben senin sınırlı özgürlük alanına girebilirim.
Özgürlük alanlarına tecavüz olmaması gerekir. Ama kendi alanı içerisinde özgürlüğü sonsuza kadar kullanabilir. Bu özgürlük bile hiçbir insana hakaret etme yetkisi vermemeli. Eleştiriye evet ama hakarete hayır" dedi.
Türkiye'de yeni bir anlayışın gelişmeye başladığını, bunun da çok çirkin olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, siyasetçinin hakarete uğradığını ancak tanımın değiştiğini, siyasetçiye yapılan hakaretin "ağır eleştiri" olarak tanımlandığını bildirdi. Erdoğan şunları söyledi:
"Siyasetçi bunlara bir ağır eleştiri olarak bakmalı diyorlar. Küfre varıncaya kadar, bizim geleneğimizde, göreneğimizde, ahlak değerlerimizde tamamıyla ifade edilmeyecek derecede çirkin gördüğümüz yaklaşımları siyasetçiye yapıldığı zaman ağır eleştiri, bunu konuşanlara yönelik olarak yapıldığı zaman hakaret. Bunu neyle ifade edeceksiniz? Bir defa bu çoklu standartlardan kurtulmamız gerekiyor.
Bunun tanımı bellidir. Ağır eleştiriyse bu, benim için de, bir başkası için de ağır eleştiridir. Hakaretse siyasetçi içinse her türlü makam mevki içinse hakarettir. Siyasetçi bu ülkenin şamar oğlanı mı? Bir taraftan özgürlükler diyeceksiniz ondan sonra vurun abalıya, önüne gelen siyasetçiye bindirecek."