Erdoğan'dan Amerika'ya!.. Kimse Türkiye'yi köşeye sıkıştıramaz
Zonguldak'ta Uzun Mehmet Camii'nin açılışını yapacağız. Oradan da Kanuni sondaj gemimizle bağlantımızı kuracağız. Oradan açıklamamızı yapacağız" dedi
'KİMSE TÜRKİYE'Yİ KÖŞEYE SIKIŞTIRAMAZ'
Özellikle ön hazırlıklarımızı yaptık. Kendisi ile yapacağımız görüşmede, Türkiye-ABD ilişkileri niçin gerilim safhasında soracağız. Sizden önce demokratlarla çalıştık. Ama böyle bir görünüm olmadı. Bush'la çalıştık, Obama ile çalıştık ama bunların hiçbiriyle böyle bir gerilim yaşamadık. Ardından Trump ile çalıştık ve hiçbir gerilim yaşamadık. Aksine telefon görüşmesinde huzurluyduk, rahattık. Şu toplantıda buluşuruz gibi bu konuşmaları yürüttük. Tabi Biden ile bu görüşmeler böyle olmadı. Şimdi NATO zirvesinde görüşeceğiz. Şimdi bu gerilimin sebebi ne. Sözde Ermeni soykırımı. Artık bıktık ya. Senin bütün işin bitti de Ermenilerin avukatlığına mı soyunuyorsun? Bırak bu işi tarihçiler, hukukçular çalışsın. Şu anda ortada herhangi bir şey söz konusu değilken, kalkıyorsunuz bunu gündeme getiriyorsunuz. Yıllar geçti, Minsk 3'lüsü olarak bir Azerbaycan sorununu çözemediler. Yıllar geçti. En sonunda Azerbaycan kendi göbeğini kendi kesti. Burada hiç alakası olmayan Türkiye'yi böyle bir konunun içine niye atarsın? Yapmak istediğin bir şey var, NATO'da bir ortağın olarak gel bu işi çalışmaları yaptırtalım ondan sonra konuşalım. Böyle bir şey yapmayın soykırım diye atacaksın önümüze karar vereceksin. Senden önce ABD'li yöneticiler bu işi bilmiyordu. Ama hiçbiri bu sözleri kullanmadı. Biz buna üzülüyoruz. Bunlara biz alıştık. Hep bu tür şeyleri yaparlar. Sağdan soldan dolaşmaya çalışırlar. Türkiye bunlara alışık. Türkiye bir kasaba devleti değildir, kimse köşeye sıkıştıramaz. Avrupa'da güçlü görünen devletlerin hiçbiri NATO'daki görevlerini Türkiye gibi yerine getirmiyor. Artık yeni bir Türkiye var.
'TÜRKİYE'NİN İÇİNDE OLDUĞU NATO GÜÇLÜDÜR'
ABD kesinlikle bunları görmezden geliyor. Kendilerine defalarca yazılarla belirtmemize rağmen, ABD "Hayır biz ne dediysek odur" diyerek yoluna devam ediyor. Brüksel'de NATO zirvesinde bu konuyu gündeme getirmek işlerine gelmeyebilir ama biz ne söylenmesi gerekirse söyleriz. YPG/PKK konusunda da kalktılar, ABD'de misafir ettiler. Görsel olarak kendilerine hepsini anlattık. FETÖ'yü görsel olarak anlatmamıza rağmen, "Yok öyle değil, böyledir" diyorlar. Bunun bir tanesi FETÖ ile mücadele, bir tanesi YPG ile mücadeledir.
YPG'nin PKK ile ilişkilerin belgelerle ispat ettik. Buna rağmen "ilişkisi yoktur" diyorlar. Bizim müttefikimiz ise bizim yanımızda mı yer alacak, teröristlerin yanında mı yer alacak? Maalesef teröristlerin yanında yer alıyorlar. Trump göreve geldiğinde, binlerce TIR Kuzey Suriye sınırına geldi. Bunları terör kamplarına yerleştirdiler. Bütün bu silah, mühimmatları bu teröristler kullanıyor. Bütün bu petrol kuyularını o teröristlere kullanma imkanı verdiler. Sonra, "Bu petrol kaliteli petrol değil" diyerek savunmaya kalkıştılar. Terör örgütü mali noktadaki imkanları buradan elde ediyor. Pentagon 850 milyon dolar bütçesinde YPG'ye ayrılan para. Destekleri resmi olarak devam ediyor. Şimdi Biden döneminde de bu terör örgütüne destekler devam ediyor, devam edecek. ABD'den bir yayın grubu geldi, bu konuları konuştuk. Adamlar "haklısınız" dediler. Hak veriyorlar. NATO'daki ortaklarımızın Türkiye'ye bakışını orada ister istemez sorgulamamız lazım. Biz bugün eğer ilk 5 ülke hangisi dense bunun bir tanesi Türkiye'dir. Kim ne derse desin. Türkiye TSK olarak biz güçlüyüz. Bu konuda Türkiye'nin içinde olduğu NATO güçlüdür. Stoltenberg bunu devamlı söylüyor. S-400 konusu gündeme geldiğinde de Stoltenberg, "Biz hiçbir müttefikimizin kullandığı silaha karışmayız" açıklamasında bulunmuştu. Biz eğer S-400'ü aldıysak durup dururken almadık. Buna ihtiyacımız olduğu için aldık. Bu sonra gündemden yavaş yavaş düştü. Bunun yanında Türkiye'nin kendini koruma hakkı yok mudur.
'MACRON'UN SURİYE'DE LİBYA'DA KİMLERLE İŞ TUTUĞUNU BİLİYORUZ'
Kıbrıs'ın AB içerisinde Kıbrıs ile ayrışma sürecini bilmez. Bunların içerisinde hiçbirisi bu ayrışma nasıl oldu, görüşmeleri nasıl oldu? Hiçbirini bilmez. Bunu bilen tek lider var benim. Şöyle oldu desek Miçotakis bile bilmez. Bir kişi var ki AB'den o Avrupa Birliği adına katılmıştı. O sağ olsun gittiği her yerde açıklamıştır. Biz bu çalışmaların hepsini yaşadık, gördük. Hepsini önlerine koyacağız. Bu toplantıdan sonra Rumlar ve Yunanlılar masadan çekiliyordu. Annan, "Hayır masadan çekilemezsiniz" dedi. O toplantıdan sonra referandum var. Kıbrıs'ta yapılan referandumdan sonra Kuzey'de evet çıktı. Daha sonra gidip Güney'i AB'ye aldılar Kıbrıs'ı dışarıda bıraktılar. Kuzey Kıbrıs'a ödemeleri gereken paralar vardılar yerine getirmediler. Kıbrıs'ın etrafındaki bütün doğalgaz yataklarla ilgili hakkınız var mı yok mu? Onda bile buradan gidin diyecekler. Macron, 'NATO'nun beyin ölümü gerçekleşti' dedi. NATO herhalde bu laf için hesaba çekmesi gerekir. Macron'un da Suriye'de ve Libya'da kimlerle iş tuttuğunu biz iyi biliyoruz.