Gündem
  • 2.11.2007 14:17

ERDOĞAN'DAN MUHALEFETE SINIR ÖTESİ ELEŞTİRİSİ: "BEKARA KARI BOŞAMAK KOLAY"

DEVLET ARIK
ANKARA - Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı öncesinde yaptığı konuşmada gündeme ilişkin önemli mesajlar verdi. 22 Temmuz'da alınan sonuçların Türkiye'de demokrasinin kökleşmesi ve Türkiye'nin gelecek istikameti için çok iyi anlaşılması gerektiğini belirten Erdoğan, milleti yeterince tanımayanların AK Parti'nin aldığı oylarını demokrasinin güçlenmesine değil de ürettikleri sosyal politikaların bir kısmına bağladığını söyledi. Bunun bir anlamda karartma siyaseti olduğunu ifade
eden Erdoğan, 3 Kasım'da olduğu gibi 22 Temmuz'da da büyük bir tasfiye yaşandığını kaydetti. Demokrasiye tuzak kuranların yanı sıra etnik siyasetten medet umanların yanlış siyasetinin de bertaraf olduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, 22 Temmuz'da halkın kendilerine demokrasiyi daha güçlendirmek için yön verdiğini bildirdi. Türkiye'nin bu istikamette yürüyeceğini ve asla sapmayacağını vurgulayan Erdoğan, son günlerde yaşananlara bakarak demokrasiden, insan hak ve hürriyetlerinden, adalet ve kalkınma
ideallerinden geriye doğru tek bir adım atacaklarını düşünenlerin yanılacağını kaydetti. Şartlar ne olursa olsun AK Parti iktidarında Türkiye'nin büyük resimden gözünü ayırmadan Türkiye'nin yolunu aydınlatmaya devam edeceklerinin altını çizen Erdoğan, Türkiye'yi engellemek isteyen hiçbir adım, içeride ve dışarıda tezgahlanan hiçbir provakasyonun bakışlarını ülkenin bütünlüğünden ayırmaya muktedir olamayacağını söyledi. "Önümüzdeki dönemde ne demokratik yürüyüşümüz zaafa uğrayacak ne cumhuriyetimizin
değerleri aşınacak ne de ekonomik istikrar bozulacaktır" diyen Başbakan Erdoğan, devletin ve milletin de zaafa uğramayacağını, aksine 70 milyon vatandaşı kucaklayarak siyaset üretmeye devam edeceklerini belirtti. Hem ülkenin güvenliğini büyük bir azimle koruyacaklarını hem de demokrasiden asla feragat etmeyeceklerine dikkati çeken Erdoğan, bu bütüncül anlayışı bütün şartlarda koruyacaklarını söyledi.

'BIÇAK KEMİĞE DAYANMIŞTIR'
Türkiye'nin tam bir özgüven içinde olduğuna vurgu yapan Başbakan Erdoğan, "Güneş tutulduğu zamanlardaki gibi her karanlık gece aydınlık bir sabaha gebedir" dedi. Türkiye'nin terör ve beraberinde getirdiği sıkıntıları 30 yıldır yaşadığını anlatan Erdoğan, Türkiye'nin geçtiğimiz 5 yılda aldığı mesafelerin, ülkeye hakim olan huzur ve istikrar ortamının bölgede terörün zeminini adım adım ortadan kaldırmaya başdığını kaydetti. Terör örgütünün istismar zeminini kaybedeceğini gördüğü için bölgede huzuru ve
istikrarı ortadan kaldırmayı kendi varlığı için bir gereklilik olarak gördüğüne işaret eden Erdoğan, "Bu oyunu iyi anlamak ve iyi değerlendirmek lazım. Bizim için bıçağın kemiğe dayandığı doğrudur. Her ülke Türkiye'nin yerine kendini koyarak bunu kolayca anlayabilir. Terör ve teröristler toplumdan tecrit olmanın telaşıyla Türkiye'ye daha fazla acı yaşatamazlar. Biz bütün dikkatimizle ülkemizin, insanımızın hukukunu ve hudutlarını bütün gücümüzle koruyacağız. Ancak bu süreçte sağduyuyla akıl ve tecrübenin
gereklerine dikkat ederek kısa ve uzun vadeli hesaplarımızı iyi yaparak hareket etmek durumundayız.

MUHALEFETE KIZDI
Başbakan Erdoğan, konuşmasında muhalefetin 'sınır ötesi operasyon' konusundaki tavrını da sert bir dille eleştirdi. Omuzlarında sorumluluk yükü olmayanların aceleciliği ve hamasetiyle hareket edemeyeceklerinin altüını çizen Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: "Çünkü onlar sorumluluk taşımıyor. Belki biraz kaba bir ifade ama gerçekten bekara karı boşamak kolay. Bunların bir sorumluluğu yok. Biz tek bir evladımızın bile incinmesinden, canının yanmasından, bir tek ananın bile gözyaşı dökmesinden endişe
ediyoruz, endişe ederiz. Onlar oturdukları yerden muhtemeldirki tek bir bedel ödemeyecekleri bu işlerin çığırtkanlığını yapıyorlar. Görüyorsunuz anamuhalefet liderinin hali ortada, diğerlerinin hali ortada. Sadece bu şekilde konuşup duruyorlar. Gün birlik beraberlik zamanıdır. Bugün yapılan çığırtkanlıklarla hiçbir şey elde edilmez. Biz sizin mazinizi, geçmişinizi biliyoruz. Neler yaptığınız ortada. Bu ülke sizin ne yaptığınızı bildiği için demokratik hakkını kullanacağı zaman benim milletim bunu en ideal
şekilde kullanıyor."

'GÜNDEMİMİZDE SAVAŞ YOK OPERASYON VAR'
"Gündemimizdeki konu bir savaş değil bir operasyondur" diyen Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin atılması gereken zeminde ve anda adım atacağını vurguladı. Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: "Temenni ederizki bu operasyona hiç gerek kalmasın. Ama benim bu ifademi bile suistimal edecek zihniyetlerin olduğunu da biliyorum. Ama bunu bilerek söylüyorum. Çünkü biz sırtımızda taşıdığımız sorumluluğun farkındayız. Onlar ise değil. Belli bir hedefi vardır bu operasyonun. Bu hedefe de Allah'ın izniyle ulaşılacaktır.
İnşallah buna ulaşılması için bütün gücümüzle, bütün gayretimizle, bütün kurumlarımızla birlikte hep beraber inşallah o adımları atılması gereken anda, zeminde atarız. Hiç bundan da çekinmeyiz. Türkiye'nin sanki savaşa hazırlandığı hissini, asabiyetini yaymak için çırpınanların masum duygular içinde olduğuna inanmıyorum. Samimi değiller. Yapılan Türkiye'de toplumsal sinir uçlarını etkiye açık hale getirmek, huzur ve istikrarı zedelemektir. Kimsenin toplumsal psikolojiyi bozmaya ve olumsuz istikamette
etkilemeye hakkı yoktur. Bu ülkeye zarar verir, bu milletimize zarar verir. Bu toplumsal bütünlüğe ve insanların kardeşlik duygularını zayıflatır."

'ETNİK AYRIMCILIK DA BÖLÜCÜLÜKTÜR'
Türkiye'nin 70 milyon vatandaşı olduğunun altını çizen Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin tüm vatandaşlarının birbirine eşit olduğunu söyledi. "Hem devlet nezdinde hem de gönüllerimizde Türkiye'nin 70 milyon vatan evladı eşittir" diyen Erdoğan, toplumsal dokunun bozulmasına izin vermeyeceklerinin altını çizdi. Etnik ayrımcılığın da bir anlamda bölücülük olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: "Bu ülkenin bir avuç toprağının bölünmesine nasıl izin veremezsek gönüllerin bölünmesine de asla izin
veremeyiz. Bu ülkenin bir karış toprağını namert çizmesine reva görmezsek bir tek insanımızın gönüllerinin kırılmasına da razı gelemeyiz. Ülkemizin zaafa uğramasına nasıl izin vermezsek binlerce yıldır sapasağlam ayakta kalmış toplumsal dokumuzun zedelenmesine de izin veremeyiz. Bu oyunları iyi görmek. Duygusal zemini hazırlayanları tecrit etmek zorundayız. Bu da bir bölücülük faaliyettir. En az diğeri kadar tehlikelidir. Kimse yalnızca kendini bu ülkenin sahibi zannetmesin. Etnik temelde bir ayrımcılığa da
soyunmamalıdır. Türkiye'ye yapılacak en büyük kötülük budur. Bunu bilinçli yapanlar var. Bir de bu rüzgara kapılanlar var. Ülkemizdeki tüm etnik unsurları hiçbir ayrıma tabi tutmaksızın kardeşim, vatandaşım olarak bakıyorum. Türk, Kürd, Laz, Çerkeziyle aklınıza ne gelirse. Çünkü bizim sorumluluğumuz, inanç değerlerimiz bunu gerektiriyor. Bu ülke insanının hukukunu sonuna kadar korumakta kararlıyız. Bütün vatandaşlarımız, 70 milyon insanımız emin olsun, metin olsun. Türkiye bütün sorunlarını aşacak güçte bir
devlettir. Allah'ın izniyle bu ur bölgemizden ve ülkemizden er veya geç temizlenecektir".
Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 15:48

İLGİLİ HABERLER