Gündem
  • 6.5.2006 11:00

ERDOĞAN'DAN SÜRPRİZ ÇIKIŞ

Başbakan Erdoğan Selanik-Bakü yolunda aralarında Yeni Şafak yazarı Fehmi Koru'nun da bulunduğu gazetecilerin sorularını cevapladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Selanik ve Bakü gezilerinde uçağına davet ettiği bir grup gazeteciye iç ve dış olaylarla ilgili geniş açıklamalar yaptı. Başbakan gündeminde erken seçim ve cumhurbaşkanının kim olacağı konularının bulunmadığını açıkladı. Erdoğan, AB konusunda yavaşlama olduğu iddialarını kabul etmediğini belirterek, "Bu iddialara üzülüyorum. Tarama devam ediyor. Yavaşlayan ve duran bir şey yok" dedi. Gezisini izleyen 6 gazeteci olarak sorduğumuz sorular ve aldığımız cevaplar gündeme ışık tutucu.

Ülkedeki son gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Böyle önemli temasların söz konusu olduğu bir seyahatte iç politikanın kısır gündeminden sıyrılmak çok daha isabetli olur. Maalesef hala belirli kavramlara takılı tutulmak istenen bir Türkiye var; biz o kavramlara takılmak istemiyoruz. Ne kadar çok kişi konuşursa ortaya o kadar çok kavram çıkıyor. Laiklik konusunda öyle, başörtüsü, rejim, demokrasi, sosyal hukuk devleti konularında da öyle...

3,5 yıllık başbakanlığım döneminde söylediklerimle itiraz edenlerin söyledikleri arasında örtüşenler olduğu halde, benim dediklerimi başka noktalara çekenler olduğu gibi, onları ben söylediğim için farklı değerlendirenler de çıktı.

ARINÇ'A DESTEK OLUNMALIYDI

Meclis Başkanı Bülent Arınç'ın 23 Nisan günü yaptığı çıkışı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Meclis Başkanı düşüncelerini söyledi. Ondan bir hafta önce Yargıtay Başsavcısı konuşmuştu. Onda da buna benzer şeyler vardı. Arınç yasama organının başında, seçimle gelmiş. Bir tarafta 'kuvvetler ayrılığı' diyeceksiniz, yargının içinde savcı konuşma yapacak; sonra yasama organı başkanı konuşunca olmaz diyeceksin... Konuşmak onun da en tabii hakkıdır. Benim şaşırdığım, yasama içinden gösterilen tavırlardır. Bana göre destek olmaları gerekirdi.

Olup bitenler cumhurbaşkanlığı ile mi ilgili?

Benim öyle bir derdim yok. Gündemimde yok. Laiklik konusunda 1982 Anayasası'nın gerekçesine bakın yeter. Orada tanım var. Laiklik tanımı için adres olarak orayı gösteriyoruz. Hem hükümet, hem AK Parti olarak laiklikten ne anladığımız orada görülebilir.

Bazıları çıkışı 'demokrasi manifestosu' olarak tanımladı. Sizin görüşünüz?

Ben Bülent Bey'in konuşmasına büyük ölçüde katılıyorum.

Abdüllatif Şener ve Mehmet Ali Şahin tasvip etmediler ama...

Onlarınki kişisel açıklamalardır... Grupla ve hükümetle ilgili konuşmaları kimin yapacağı bellidir. Medya da, sağ olsun, onları her gördüğü yerde bu tip sorular soruyor...

Süleyman Demirel, "Başbakanlar idam korkusuyla yaşar" diyor; sizce doğru mu bu?

Demirel'in lügatında hala böyle şeyler var demek ki... Bizler mukadder olan ölüme inanmış insanlarız...

AK Parti kredisini tüketiyor mu?

Ben bunlara sadece gülüp geçiyorum. 1,5 yıl sonra seçim var. Ak saç, kara saç belli olacak. Anadolu'yu dolaşıyorum, gördüğüm şehir stadına sığmayan muhteşem kalabalıklar. Onlar da il kongrelerini stadyumlarda yapsınlar. Biz öyle kahvehanelerde, düğün salonlarında, pastanelerde kongre yapmıyoruz. Bindirilmiş kıtalar diyorlar. Kendilerine göre bir şey uyduracaklar. Yabancı il plakalı otobüs bulsaydı medya bu fırsatı kaçırır mıydı? Adıyaman kongresinde eleştirilen çocuklar folklor için getirilmiş. Bazıları da okul çıkışı gelmiş. Ama sayıları çok azdı.

Pazar günü Diyarbakır kongremizi de şehir stadyumunda yapacağız. Önemli mesajlarımız olacak...

Erken / baskın seçim ihtimali...

Türkiye'de şu an seçimin gerekçesi yok. Ülkede güven ve istikrar var. Anayasada, kanunda 5 yılda bir yapılacağı yazılı, ikide bir delmenin anlamı yok.

Erken seçim için 22 Ekim tarihi veriliyor, ne dersiniz?

O hafta Cumhuriyet haftası, seçim mi yapılır hiç?..

Kongre çalışmaları erken seçimin işareti olarak görülüyor; öyle mi?

Biz 2006'yı kongre yılı ilan etmiştik. Örgütlerimizi motive etmek, yeni kadrolarla takviye etmek, mahalli seçimlerde belediyle başkanlığı meclis üyeliği adaylığı yüzünden örgütten ayrılan arkadaşların yerini doldurmak, bir de parti örgütüne başka maksatlarla girmiş olan insanları ayıklamak için yapıyoruz kongreleri. 2007'de bu yeni kadroyla seçime hazırlanacağız.

Sadece kongre yapmıyoruz, gittiğimiz illerde biten tesislerin açılışlarını da yapıyoruz. Önümüzdeki günlerde yeni açılışlar yapacağız. Sürekli kamuoyu yoklamaları yaptırıyoruz. Hizmetler takdir görüyor, bu sebeple biz tırmanıştayız. Anketler gayet iyi. Ana muhalefet ciddi kayıpta. Kararsızlar dağıtılmadan yapılan değerlendirmeleri reel bulmuyorum. Çünkü halkın yüzde 20-25'i zaten sandığa gelmiyor. Kamuoyu yoklamalarına göre iki parti barajı aşıyor. Sürpriz olursa üçüncü de olabilir, ama şu an öyle bir sürpriz ufukta görünmüyor.

Partiniz 'değişimci' biliniyordu; şimdi o noktada gerileme var ve siz daha fazla 'milliyetçi' bir görüntü veriyorsunuz...

Değişim ve gelişimi devam ettiriyoruz. Örgüt anlayışımız bu geniş yelpazeyi kucaklıyor. Ülke gelişiminde de aynı kanaatteyiz. Milliyetçilik konusuna gelince... Özellikle Türkiye'nin milli değerleri konusunda dış dünyaya karşı bunu savunmak ülkenin başbakanı olarak benim asli görevim. Başbakan olarak bulunduğum makamın gereğidir vatan, millet ve bayrağı savunmak... Bu konuda birilerinden geri kalmamız mümkün değil.

11 ADIM ÖNDEYİZ

Karamanlis Türkiye'ye bir türlü niye gelmiyor?

Kostas Karamanlis ile aramızda herhangi bir sıkıntı yok. Günlük siyaset için böyle davranıyor olabilir. Karamanlis'e 'Sizden Türkiye'ye 1959'dan beri başbakan düzeyinde bir resmi ziyaret olmadı; bak ben iki defa geldim' dedim.

Ruhban okulu konusunda bir ilerleme olacak mı?

Biz hep bir adım öndeydik, şu an 11 adım oldu. Şehir planlarında eskiden cami yazılıydı, mabed diye değiştirdik. Kilise restore ediyoruz. Onların ise Batı Trakya'daki soydaşlarımız için yaptıkları hiçbir şey yok. Azınlığın seçtiği dini liderleri kabul etmiyorlar. Bizde ise, Sinod Meclisi'ne 5-6 Türk olmayan rahip seçtiler, göz yumduk; Barthelomos böyle seçildi. Atina'da iki tane cami var; hala restorasyonuna izin vermiyorlar. Karamanlis'le görüşmede aktardım. Patrikhane gündeme geliyor, ama Atina'daki iki cami gündeme gelmiyor. Patrikhane'ye 188 gayrimenkulu iade ettik. Yeni düzenlemeler yapıyoruz, muhtemelen daha fazlasını da alacaklar.

Ruhban Okulu sorununu çözmekten yanayız. İlahiyat Fakültesine bağlı bir şube çalışabilir. Bu yolun önünü YÖK açabilir. Nasıl ki Türk Cumhuriyetleri'ne kontenjan açıyoruz... YÖK buna benzer bir formül bulabilir.

Terörü teşvik etmenin cezası olmayacak mı?

Terörle Mücadele Kanunu'na eleştirilere ne diyorsunuz?

Bu tasarı ilgili bakanlıklar ve kurumların görüşleri alındıktan sonra hazırlandı. Basınla ilgili parasal cezalar eleştiriliyor. Tek cephede ele alırsak terörle mücadelede yaya kalırız. Gazetenin biri Başbakanı hedef gösteriyor. 'Erdoğan Amed'e gelme' veya 'Ayaklanmayı başlatıyoruz' diye başlıklar atıyor. Terörü teşvik ediyor. Bunun faturası ve cezası olmayacak mı?

O tür eylemler için TCK'da ceza yok mu?

Terörle mücadelede aciliyet sözkonusu. İlla bu tasarı aynen çıkacak diye bir şey yok. Olmazsa olmaz değil. Teklifleri getirirler, değerlendiririz. İçişleri Komisyonu'nda ve AB Uyum Komisyonu'nda görüşüldü. Sadece bizim hazırladığımız bir yasa değil. Hepsinin, herkesin kanaatlerini aldık. '6'ncı madde kimden geldi' diyorlar. Bu bir tasarı, tabii 'Hükümetten geldi' diyeceğim. İspiyonculuk mu yapacağız? Baykal'ın eleştirileri akademik çevrelerden, Hikmet Sami Türk ve Sami Selçuk gibi otoritelerden destek bulmadı. Maddenin 'teröristbaşı' ile uzaktan yakından ilgisi yok.

Atatürk'ün evine giden tek başbakan Erdoğan

Atatürk'ün evini bu sizin ikinci ziyaretiniz...

Bugüne kadar hiçbir başbakan burayı ziyaret etmemiş; ben iki kez geldim. Atatürk o evde doğuyor, 12'sinde ayrılıyor. Evin mütevazı bir yapısı var. Aslına uygun hale getirilmiş. Böyle mütevazı bir yerden bir lider çıkmış...

Türkiye'nin gücü...

Türkiye artık gündemi başkaları tarafından belirlenen ülke değil, gündem belirleyen bir ülke durumuna geldi.

Fatih ile antreman yaptık...

Viyana'da şöhretler karması için neden Fatih Terim'i seçtiniz?

Gidecek futbolcunun yaşının 50'nin üzerinde ve milli olması gerekiyordu. Aktif sporun içinde olan en hazırlıklı Fatih Terim idi. Birlikte gideceğiz. Biraz oynadıktan sonra yerimi ona bırakacağım. İdmanlara başladım. İlk antrenmanımı seyahata çıkmadan önce yaptım. Antrenör Şenol Güneş'in yardımcısı Mehmet'le...

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 06:05

İLGİLİ HABERLER